Erdoğan’ın Kur’an’ı HDP’nin Deniz’i

Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, AKP yöneticileri sonucu görmeye başladı. Gidişat iyi olmayınca “her yol mubah” anlayışı öne çıktı. Devletin tüm olanakları AKP için kullanılıyor. Son günlerde bürokratlar da sahaya sürülmüş durumda. Ankara’dan uçaklarla illere taşınıyor. “İşadamlarını, vatandaşı bilgilendirme” adı altında AKP propagandasına alet ediyorlar. 

İtiraz edenlere, “Geleceğini düşünenler gereğini yapsın, yoksa..!” deniyor. Birçok bürokrat istemeye istemeye bu toplantılara katılmak zorunda kalıyor.  

Verilen bilgilere göre, tam bir panik havası var. Harcamalarda sınır yok. Ancak istenen sonuç alınamıyor. Yani işler burada da ters gidiyor. Yapılan toplantılardan sonra, “Bunca sıkıntının içinde bizi buraya bunun için mi topladınız. Biz yanıyoruz. Siz bize ne vereceksiniz onu söyleyin” diye tepki gösterenlerin olduğu bildiriliyor. 

DAVUTOĞLU’NUN KÜKREMESİ 

Davutoğlu’nun miting konuşmaları tartışılıyor. Özellikle de mizahçıların gündeminde ilk sıralarda. “Normal zaman olsaydı ne malzemeler vardı” ifadeleri kullanılıyor. “Hele o kürsüdeki kükremesi yok mu? İzleme rekorları kırdıracak cinsten” yorumları yapılıyor. 

Kükremesi ile cüssesine vurgu yapılıyor. Sanatçı sohbetlerinde hemen biri öne çıkıyor taklidini yapıyor. İnanın yan masaların tamamından alkış alıyor.  

Tam da Levent Kırca’lık. Bilmem önümüzdeki günlerde görür müyüz. Ama bir “seçimler” oyunu şart gibi. Erdoğan, Davutoğlu, Demirtaş üçlüsü durumu kurtarır. Gişe rekorları kıracağı da kesin! 

ERDOĞAN-DEMİRTAŞ 

İş çıkmaza girince Erdoğan kürsülere Kur’an’sız çıkmaz oldu. Kur’an’la oy toplama peşine düştü. Daha önce de belirttim, ters tepti. Erdoğan’ın tavrını, “çaresizlik, acizlik” olarak görenlerin sayısı giderek artıyor. 

Ankara’daki siyasi kulislerde, “Erdoğan Kur’an’dan medet umar hale gelmişse bu iş bitmiş” ifadeleri artık daha çok duyuluyor. 

Benzer bir durum da HDP için geçerli. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “Denizlerin mirasıyla zafer kazanacağız” dedi. Deniz Gezmiş kim PKK/HDP kim, Demirtaş kim? Deniz Gezmiş deyince ilk akla gelen şey, ABD 6. Filo askerlerinin denize dökülmesidir. Samsun-Ankara arasındaki “Tam bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal yürüyüşü”dür.  

Deniz Gezmiş anti emperyalisttir. Amerikan emperyalizmine karşı mücadelenin en önündedir. HDP ise “Amerika’dan rol talep eden” bir örgüttür. Amerika ile mücadele eden Deniz Gezmiş’le Amerika’dan rol talep eden PKK/HDP yan yana durmaz. “Biji Obama” diyen HDP, Deniz Gezmiş’in adını ağzına alamaz. 

İkisi de zorda. Erdoğan’ın kürsüye Kur’an’la çıkması ile Demirtaş’ın Deniz Gezmiş’e sarılmaya çalışması aynı. Çaresizlikten! 

AKP DE PKK DA ROL YAPIYOR  

AKP ile HDP arasında atışmalar(!) sürüyor. Daha dün aynı masada anlaşma metninin altına imza atanlar, nedense birbirini yiyor(!) Neymiş efendim, Dolmabahçe’de verilen sözler yerine getirilememiş. Meclis’ten ilgili yasalar çıkarılmamış. 

Dolmabahçe’de ortak açıklama yapan HDP’liler o gün Meclis’in kısa süre sonra tatile gireceğini bilmiyor muydu? Bal gibi biliyordu. Onlar anayasa değişikliğinin yapılamayacağını, buna AKP-HDP’nin gücünün yetmeyeceğini, AKP’li milletvekillerinin bile bunu kabul etmeyeceğini görmüyorlar mıydı? Bal gibi görüyorlardı. AKP, PKK’nın silahı bırakmayacağını anlamadı mı? Bal gibi anladı. 

Üstelik de bütün bunları kendi aralarında konuştular. “Olsun, biz mesajı verelim sonrasını zamana yayarız” dediler. Peki iki taraf da şimdi niye esip gürlüyor?  

AKP PKK/HDP kavga etmiyor. AKP de PKK/HDP de halkı kandırmak için rol yapıyor. 

HEPSİNİN GÖREVİ VAR 

Bu suni kavga öne çıkarılıyor. Yandaşı, iliştirilmişi, merkezi... tüm medya verilen görevi yapıyor. Seçimi bu suni kavga üzerine kurgulayarak AKP ve HDP’ye oy toplamaya çalışıyorlar. Ama vatandaş bu numarayı yemiyor. 

TBMM’de temsil edilen muhalefete gelince;