20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Erdoğan’ın TRT’deki ‘itiraf’ günü

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

19 Mart akşamı Tayyip Erdoğan’ı izledik.

TRT kanallarının ortak yayınında.

4 kendi gazetecisini oturtmuştu karşısına.

Yorgun görünüyordu.

Ağır seçim kampanyasındandı herhalde.

Fakat aynı zamanda durgundu.

Biraz da canı sıkkın gibiydi.

Ruh hali, gazetecilere de yansımıştı sanki.

Soru: Elinde, açıklayamadığı anketler mi var?

***

Mesajları bildikti.

Berkin Elvan konusunda da.

Biber gazı kapsülüyle başından yaralanmış.

269 gün direnmişti ölüme.

Erdoğan, polisini savundu.

Berkin’in yüzünde maske varmış.

Yani: Berkin’in yaşı anlaşılamıyormuş.

Diyelim ki, öyleydi.

Fakat gaz kullanım talimatı kesin.

Fişekleri göstericilerin üstüne atmak yasak.

Yaşı ne olursa olsun.

Polis o yasağı çiğnedi.

Bu bir Erdoğan itirafıdır:

***

Bir itiraf daha.

MİT’in Adana’da durdurulan TIR’ları hakkında.

Suriye’ye “silah götürdüğü” söylenen TIR’lar.

“Türkmenlere giden yardım” diye savunmuşlardı.

Erdoğan, aramanın CD kayıtlarını izlemiş.

“Vurulmuşa döndüm” diyor.

Niye?

Anlatıyor: “Savcı çık, kapağı açtır.”

“Hepsini kameraya aldır, resimle.”

“Bunu nereye servis edeceksin?”

İncelikli bir “yardımseverlik”!

Resimlenmesinden bile korkuyor.

Ama: Anlaşılan şu.

Birileri Erdoğan’ın dosyasını hazır ediyor.

***

Kasetsiz Erdoğan konuşması olur mu?

“Beni dinlemişler. Eşimi dinlemiş”

“Çocuklarımı dinlemişler.”

Biliniyordu.

Devamı daha önemli.

“Yapmaya da devam ediyorlar.”

İktidarın bittiği yerdir.

***

Bir başbakan düşünün.

Dinlendiğini biliyor.

Fakat önleyemiyor.

Çaresizlik bu.

İtiraftan da öte.

İfşaattır:

“Devlet acze düştü.”

“Hükümet acze düştü.”

“Ben acz içindeyim” demektir.

Zaten vurguluyor da:

“Bu bir casusluk suçudur.”

“Gereği tabii ki yapılacaktır.”

***

Erdoğan “itiraf” gününde ya.

Devam etti:

“Bütün bu konularda şantajı da kullanıyorlar.”

Kendi ifadesine göre:

Birileri Tayyip Erdoğan’a şantaj yapıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na.

Altını çizmekte bile zorlanıyor insan.

Soru: “Şantaj” eylemi hangi “açık”(lar)la buluştu acaba?

***

Cemaat devlete ne zaman sızmaya başladı?

35 yıllık bir süreçten söz etti.

12 Eylül 1980 darbesine denk geliyor.

Nasıl bu kadar kesin konuşabiliyor?

Devletin istihbarat arşivi Erdoğan’ın elinin altında.

Belli ki: Bilgiye dayanıyor.

***

Bir de “günah hiyerarşisi” yaptı.

Erdoğan’ın anlatımını özetliyorum.

Hz. Muhammed’e bazı günahları sormuşlar.

“Zina yaparsa bir kişinin durumu ne olur?”

Cevap: “Günahkâr olur.”

“Çalarsa ne olur?”

Cevap: İşte “şöyle olur.”

Sıra en önemli günahta:

“Yalan söylerse ne olur?”

Hz. Muhammed ayağa kalkmış: “Asla” demiş.

Erdoğan’ın yorumu:

“Yalanın toplumsal bir bedeli var.”

“Bundan dolayı önemli.”

***

Erdoğan günahları iki bölüme ayırdı.

“Bireysel” ve “toplumsal”.

Zina ve çalmak: Bireysel günah.

Yalan: Toplumsal günah.

Hemen itiraz etmiyorum.

Yaptığı ayırım dinen doğru mu?

Yalan, zina ve hırsızlıktan ağır mı?

Doğrusu bilmiyorum.

***

Çalmaktan niçin söz etti?

Cevabı az çok belli.

Fakat anlayamadım:

Zinayı niye gündeme getirdi?!