Eski dostlar düşman mı oldu?

HDP Parti Meclisi üyesi Bercan Aktaş, 16 Ağustos’ta Şemdinli’de PKK’lılarla giriştiği çatışmada şehit olan Özel Harekat Komiseri Ahmet Çamur ile ilgili olarak Twitter’da şöyle yazmış: “Şemdinli’de Polis Özel Harekat Komiseri Ahmet Çamur etkisiz hale getirilmiştir.” İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bunun üzerine soruşturma başlatılıyor ve Bercan Aktaş tutuklanıyor. İşte böyle düşünüp davrandıkları halde lafa gelince “Barış ve demokrasi” nutukları atanlar, Türkiye’yi kan gölüne çevirdiler...Kiminle birlikte?Kendilerinin önünü açan; onları Güneydoğu’nun tek egemeni haline getiren AKP iktidarlarıyla birlikte...
MUHTARLARIN ÇİLESİPKK’nın dağlardan şehirlere indiği; şehirleri bombayla, silahla doldurduğu dönem kimin zamanında oldu?Hiç gereği yokken, 2005’te Dıyarbakır’a gidip, “Türkiye’de Kürt sorunu var!” diyerek PKK’lılara işaret veren dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan döneminde...Dün Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak muhtarları bilmem kaçıncı kez topladı. Onlara yüksek perdeden nutuk attı. Muhtarların gördüğü bu zulmü bir kıyıya koyup da onlar üstünden miting konuşmaları yapan Erdoğan’a soralım:“Yaşanan her ölümün, dökülen her damla kanın sorumlusu bu aydınlardır!” diyerek yerden yere vurduğun o aydınlar; daha düne kadar seni alkışlayan isimler değil miydi? Birisine abi diyordun, öbürüne yandaş medyada özel yerler ayarlıyordun... PKK’nın siyasal temsilcileriyle “Demokratik Çözüm” “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi”, “Çözüm Süreci” gibi adlar altında görüşmeler yapıp seçim ittifakları kuruyordun ve Güneydoğu’dan bol oy alıyordun. Bölgeyi PKK ile bölüşmüştün. Muhalefet liderlerini, “Sivas’tan öteye gidemiyorlar!” diye kötülüyordun. Böylece PKK’nın bölgeyi avucuna almasına seviniyordun. Peki şimdi sen gidebiliyor musun Sivas’tan öteye? ***Biliyoruz ki Gezi eylemlerine, hatta 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları yapılana kadar Tayyip Erdoğan, liberal aydın denilen kesimle yağlı ballı idi... PKK’ya karşı eylem yapmaması için askeri kışlaya hapseden, askerin komutasını bölgedeki Çözüm Süreci sevdalısı valilere veren de Tayyip Erdoğan idi...PKK bu son olaylardan çok önce, “Asla silah bırakmayız!” diye üst düzey militanlarının ağzından açıklama yapar iken, bunu dile getiren siyasetçileri, “Kan içicilikle, kandan beslenmekle” suçlayan da kendisi idi.PKK militanları Güneydoğu’da sokakta gördükleri subayları suikast silahıyla başlarından vurup şehit ederken bu cinayetleri ortaklık bozulmasın diye gizleyen veya kaza gibi gösteren de AKP iktidarıydı...Bugün şehitlikten söz ederek göz boyayan AKP’lilere soruyorum: Sizler, PKK terörü yayıldıkça “Analar ağlamasın!” adı altında terörü besleyen konuşmalar yapmıyor muydunuz? O sözleriniz, bugünkülerin tam tersi değil miydi? Sizin bu sözleriniz, Güneydoğu’daki güvenlik önlemlerini yok eden uygulamalarınız PKK’nın psikolojik üstünlük kazanmasını sağlamadı mı?CHP’li Onur Öymen; “Şeyh Sait isyanında, Dersim isyanında analar ağlamadı mı?” diyerek bu politikanıza karşı çıktığında onu linç etmek için dört kollu bir saldırı başlatmadınız mı? Şimdi de şehit olmaktan, şehitlik tepkisinin boş kalmamasından söz ediyorsunuz? Nedir yoksa kan içme arzusu mu hortladı bir yerlerde?***Asker şu sıralar kıymetliniz oldu ama biz soralım: Amerikancı Fethullahçılarla işbirliği yaparak Türk ordusuna kurduğunuz tuzaklar ne olacak? TSK’yi darbeci ve terörist göstererek kolunu kanadını kırarken PKK’ya hizmet ettiğinizi nasıl gizlersiniz? Ergenekon ile Balyoz ile Askeri Casusluk Davası ile Türkiye’nin güvenliğine karşı savaş açtığınızı bilmediğimizi mi sanıyorsunuz?Şu an PKK’ya karşı gibi görünseniz de o kanat ile tarihsel kardeşliğiniz olduğunu AKP tarihi ve yöneticilerinin kişisel tarihi açıkça gösteriyor.Biz, bunların olacağını yıllar öncesinden çok yazdık ama kötü adam ilan edildik; işimizden atıldık; bedel ödedik...Acaba bu fırdöndü AKP’liler yaptıkları bunca yıkımın bedelini ödemeyecekler mi? Milletin vicdanındaki o yüce mahkeme bunları ne zaman mahkum edecek?