Eskişehir’den esintiler

Geçen hafta Vatan Partisi İl Başkanı Mustafa Erdönmez’in daveti üzerine Eskişehir’e gittim. Cuma ve cumartesi günlerini onlarla birlikte geçirdim. Eskişehir’i de yeniden görmüş oldum.  

Öncelikle Eskişehir’e bir Avrupa kenti havası veren Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i kutluyorum. Onun şehirde yarattığı modern ortam sayesinde bu kentin insan manzarası da çağdaş kalmış... Sayın Büyükerşen’in oyu da bu yüzden olsa gerek, seçildiği parti CHP’nin oylarından oldukça fazla... 

Eskişehir’deki Vatan Partililer tam beklediğim gibi çıktılar. Tümü aydın; ülkesinin geleceğini düşünen, özverili insanlar. Milletvekili adayları da aynı kalitede... Vardığımda, gençler, kadınlar, yaşlılar el ele vermiş seçim broşürlerini hazırlamakla uğraşıyorlardı. Bunlar, partiden maddi bir şeyler almak yerine oraya bir şeyler vermek üzere gelmişlerdi. Yemeklerini evden getirmekteydiler. Ama kararlıydılar, umutluydular ve gururluydular. Bu bilgili, kararlı, Atatürk sevdalısı yapıyı başka hiçbir partide göremedim dersem yalan olmaz. 

CANLARIN ARASINDA 

Vatan Partili adaylarla birlikte cuma akşamı saat 19.00 sularında Eskişehir Hacı Bektaş Veli Derneği’nde geniş katılımlı bir toplantı yaptık. Dernek Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri bizi gayet sıcak karşıladılar ve Alevi toplumuna özgü konukseverliklerini gösterdiler. Burada büyük önderimiz Kemal Atatürk’ün önemini vurguladım ve onun devrimlerini, fikirlerini yaşatmanın Aleviler için ekmek kadar, su kadar önemli olduğunu söyledim. Ve onlara, “Bu seçimlerde oylarınızı Atatürk’e verin!” dedim. “Kim onun ilkelerini en iyi biçimde temsil ediyor ise; onu desteklemek Aleviler için varlık sorunudur” diye ekledim. 

Toplantıya katılan Alevi vatandaşlarımızdan gelen sorulara da tek tek cevap verdim. Bu da bir saati aştı. Oradan dostça uğurlandık. 

DERGÂHLARI DA GEZDİK 

Ertesi günkü çalışmamızı Seyitgazi ilçesine ve köylerine giderek sürdürdük. Önce Mehmet Demirtaş dedenin köyüne gittik. Burada en eski Alevi kurumlarından birisi olan Şücaattin Veli Dergâhı bulunuyor. Burayı gezdik, köy halkı ile konuştuk. Sonra Seyitgazi ilçesine geçtik, halkla sohbet ettik; Vatan Partisi’ne destek olmalarını istedik.  

Seyitgazi’de Anadolu’daki en eski Alevi kuruluşu olan Seyyid Battal Gazi Dergâhı bulunuyor. Battal Gazi adına, 1208’de yaptırılan bu kurum bugün tamamen Sünnileştirilmiş... Allah’tan ki yapının ayrılmaz bir parçası olan cemevini (Kırklar Meydanı) yıkmaya kalkışmamışlar.  

“Tarihte cemevi mi vardı?” diye bu gerçeği yok sayan Diyanetçiler ile Arapçı yobazlar; Selçuklu devleti zamanından kalma bu iki ulu kurumu incelerlerse cemevi gerçeğini göreceklerdir. 

DOĞANÇAYIR IŞIĞI 

Seyitgazi’den Doğançayır köyüne geçtik. Eskiden belde olan bu köyün halkı Alevi. Ve bunlar, köyde, Nazım Hikmet için anıt yapmışlar; onun için bir çınarın altında mezar yeri bile hazırlamışlar. Böyle aydın insanlar... 

Her yerde olduğu gibi burada da tarım ve hayvancılığın çökmüş olduğunu anladık. Bu çok verimli, sulak arazide bile insanlar kan ağlıyor. Çünkü mazot, gübre, tohumluk, ilaç gibi girdiler çok çok pahalı. Köylü bunları alacak paradan yoksun; alıp kullansa bu kez maliyet çok yükseliyor, satamıyor. Bu açmaz içine düşen köyler hızla boşalıyor. AKP de tarihe, Türkiye’de tarımı bitiren iktidar olarak geçecek gözüküyor. 

Doğançayır halkı ile kahvede gayet sıcak sohbetler yaptık. Sorularına hem ben hem de Vatan Partili milletvekili adayları cevap verdi. Ve bu aydın insanları Atatürk devrimlerine, Kemal Atatürk yoluna sahip çıkmaya çağırdım.  

Bize, “Birleşin!” dediler. Bunu Vatan Partisi yönetiminin de istediğini lakin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu öneriyi yok sayarak birleşmekten kaçan isim olduğunu dile getirdik. 

Eğer Vatan Partililerin elinde AKP’de, CHP’de olduğu gibi olanaklar olsa; hiç kuşkunuz olmasın ki baraj maraj dinlemez, yıkar geçerler.