Esrarengiz ülke, esrarengiz ilişkiler: KATAR

2 milyonluk bir ülke. Son yıllarda esrarengiz tavırlarıyla öne çıktı. Her işin içinde. Libya, Mısır, Irak, ... En çok da Suriye’de. Terör gruplarının parası ondan. Onlara verilen silahlar için de ödemeyi onlar yapıyor. ABD ve Erdoğan’ın Hamas’ı Suriye’den alıp yerleştirdikleri ülke de orası. KATAR.

ABD’nin bölgedeki karargahı konumunda. ABD, Katar’ı pis işleri için kasa olarak kullanıyor.

İngilizlerin sınırını cetvelle çizdikleri Ortadoğu ülkelerinden biri. Petrol kuyuları var. Parası bol. AKP’lilerle iş yapmayı çok seviyorlar. Özellikle de bakanlarla. Eski Maliye Bakanı Erdoğan’ın Kemal Abi’si de sık sık Katar’a gidenlerdi.

Yanlış anlaşılmasın. Devlet işi için değil. Kendi işleri için.

ERDOĞAN EMİR’LE KANKA

Katar Emiri ile Erdoğan çok samimi. Bir ordalar, bir buradalar. Emir yine Türkiye’de. Aralarında özel ilişkiler olduğu söyleniyor. Sık sık bir araya geliyorlar. Suriye’ye yapılan operasyonda da birlikte hareket ettiler.

İlişkileri garip. Emir için devletin protokol kuralları bile değiştiriliyor. Emir’e havaalanından gelirken bir bakan değil, Erdoğan’ın çok güvendiği MİT Müsteşarı eşlik ediyor.

MİT MÜSTEŞARI

Eskiden MİT Müsteşarları ortalıkta pek görülmezdi. Hatta fotoğraflara hiç girmezdi. Bir MİT Müsteşarının fotoğrafını bulmak için  günlerce çalıştığımız günleri hatırlıyorum. Ama Hakan Fidan sürekli ortalıkta. Sadece farklı bir Cumhurbaşkanı(!) ile değil, farklı bir MİT Müsteşarı ile de karşı karşıyayız.

Havaalanında Katar Emiri’ni karşılayan ve Ankara’ya gelirken aracında ona eşlik eden  bir MİT Müsteşarı! İlginç!

MİT Müsteşarı değil sanki Dışişleri Bakanı.

KATAR-TAHRAN HATTI

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Katar ilgisi yeni değil. Eski. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı iken sık sık Katar’a giderdi. Yanılmıyorsam 4-5 yıl önceydi. Tahran’da anlattılar. Ahmet Davutoğlu Başbakanlık Danışmanı, Fidan Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı iken sık sık Tahran’a gelirlermiş.

Ama güzergah biraz farklı. Tahran’a gelen uçakları hep Katar’dan kalkarmış. Tahran’da da İmam Humeyni Havaalanını değil, şehir içindeki Mehrabat Havaalanını tercih ederlermiş.

Niye geldiklerini ise kimse bilmiyor. Büyükelçilik gelişlerden ancak İran makamlarının, “Uçağa kefil oluyor musunuz?” sorusuyla haberdar oluyormuş.

Bütün bunların “ARRC karargahı” ile bağlantısı var mı yok mu bilmiyorum. Ama ziyaretler sır olunca, söylenti de çok. Bizim merak ettiğimiz ziyaretin Tahran ayağından çok Katar ayağı. Ne iş!

***
BU NE HINÇ!

Eğitim-İş üyesi öğretmenler 17 Aralık’ta “Laik eğitim ve emeğe saygı”için Yatağan’dan yola çıkmışlardı. İzmir, Manisa, Balıkesir, Bursa, Eskişehir üzerinden Ankara’ya geldiler. Dün Tandoğan meydanında buluştular.

Yürüyüşte sona gelinmişti. Herkes coşkuluydu. Ankaralılar da öğretmenleri yalnız bırakmamıştı. Öğretmenler Tandoğan’dan Kızılay’a doğru yönelince polis gaz, tazyikli su ve copla müdahale etti. Hem de ne müdahale..!

Öğretmenlerle konuştum. “Haziran Direnişi” sırasında bile böyle bir saldırı görmediklerini söylediler. Sırtlarındaki, bacaklarındaki cop izlerini gösterdiler. Polisin hınçla saldırdığını vurguladılar. Yüzden fazla kişi gözaltına alındı.

F TİPİ ŞÜPHESİ

Öğretmenler bu sert saldırıya bir anlam veremedi. Ortada hiçbir gerginlik yokken bu sertliğin nedenini neydi? Hükümetin korkusu biliniyordu. Halk tepkisinden ödü patlıyordu. Ama bu bile durumu izah etmiyordu.

Bazı öğretmenler, saldırının Fethullah Gülen hakkında tutuklama kararı verilmesinin hemen sonra gelmesine dikkat çektiler. “F tipi polisler intikam mı alıyor?” sorusunu gündeme getirdiler.

Bilmiyoruz. Ama olayın takipçisiyiz..!