24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

“Ey Yezid sulta ciğerinde olsaydı ciğerini alırdım”

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Abdullah İsa. 13 yaşında bir Filistinli çocuk. Filistinli ataları kendilerini “Allah’ın seçkin topluluğu” olarak telakki eden ABD ve İngiltere tarafından desteklenen Siyonist terör örgütleri Irgun ve Lehi mensubu zebaniler tarafından 9 Nisan 1948’de Der Yasin köyünde ve Filistin toprağının her yerinde katledildi. Kutsal bir savaş verdiklerini iddia edenler nihai amaçları için Allah adıyla bütün araçları mubah kabul ettiler. On binlerce Filistinli öldü. Milyonlarca Filistinli yurtlarından edildi. Suriye yüzbinlerce Filistinliye yurt oldu. Filistinliler Suriye’de eşit vatandaş statüsünde yaşıyor. Halep kentini tehdit eden önemli mekânlardan birisi de şehrin kuzeyinde yer alan Handarat Kampı. Binlerce Filistinli ve farklı yerlerden gelen Suriyelilerin iltica ettiği bir kenar mahalle. Halep ve İdlip Suriye’ye dayatılan terör savaşının kaderini belirleyecek anahtar bölgelerden. Türkiye’nin yıllardır beslediği binlerce Münafık Müslüman cihatçı bu bölgede aktif. Militan ve silah ihtiyacını Türkiye üzerinden karşılıyor. Hudut ticareti ve para akışı bu bölgeler üzerinden yapılıyor. Suriye ordusu ve müttefikleri bu bölgeleri kontrol altına almak için yoğun bir saldırı başlattı. Bunun altında ezilen yapılanmaları büyük bir korku kapladı.
Halep ve İdlip Suriye’nin geleceğinde söz sahibi kalmak isteyen Türkiye için stratejik öneme sahip. Bel bağladığı örgütlerin cirit attığı bir mekân. Türkiye’de malum dini-dar ve Türkçü çevrelerin tedavüle en çok soktuğu ve AKP sultasının en çok itimat ettiği Sultan Murat Han ve Sultan Nureddin Zengi gibi yapılanmalar katliamlarına bir yenisi eklendi.

ÜRKEK BİR KUŞ GİBİYDİ
Ataları Yehova’nın askerleri olduklarını söyleyen Siyonist zebaniler tarafından katledilen Filistinli çocuk Abdullah İsa’yı, Sultan Nureddin Zengi örgütüne mensup münafıklar kurban edilecek kuzu misali bağladılar. Yayınladıkları videoda, tekbir getiren bir grubun kolları arasında ürkek bir kuş misali titreyen 13 yaşındaki Abdullah’ın kafasını vücudundan koparıncaya kadar kestiler. Abdullah’ın başını havaya kaldıran zombiler tekbir eşliğinde zafer çığlıkları attı.
Suriye’de 6 senedir çocukların başını kesen, yalan söyleyen, vahşice katleden, tecavüz eden harami ve münafık zihniyet, Niş’te kamyonla, Almanya-Wurzburg’ta baltayla, Atatürk havalimanında silah ve bombayla, Ankara’da patlayıcı dolu araçla, Suruç’ta canlı bombayla, Boğaz köprüsünde kemer ve kırbaçla, kör bıçakla ve daha nice mekânda zihniyetini ifşa ediyor. Kullanılan dil, eldeki kemer veya pala hep aynı.

YÜREĞİNDE ŞEYTAN
Ataları Hint Hz. Hamza’nın ciğerini yemişti. Ataları Abu Sufyan sultasını ve ekonomik çıkarlarını korumak için Müslümanlığı zoraki kabul etmiş ardından İslam’ın içini boşaltmıştı. Dönmeler misali dilinde tekbir yüreğinde şeytana biat vardı. Ataları ABD ve İngiliz askerleri, Irak’ta cinayet, işkence ve tecavüzde oskarlık oldu. Bu zihniyet insan ve medeniyet düşmanıdır. Kandan dolandan yalandan riyakârlıktan beslenir. Sulta ve ekonomik çıkarları uğruna herkesi ve her şeyi ilahta eder şeytan da yapar. İnsan ciğeri yemek için pusuya yatar.
Hz. Hamza’nın ciğerini yiyen Hint denilen kadının oğlu Muaviye yerine hazırladığı oğlu Yezide vasiyet eder: “ İnsanların yüreğinde büyük bir saygı ve sevgiye sahip olan Allah’ın Peygamberi Muhammed’in zürriyeti olan Hasan ve Hüseyin’e iyi muamelede bulunasın. Onlara saygıda kusur etmeyesin.” Bu sözlere çok şaşıran Yezid: “Anlamakta zorlanıyorum. Saygıda kusur etmeyesin dediğin Peygamber torunlarının babasına (Hz. Ali) etmediğin kalmadı” der. Buna mukabil Muaviye: “Riyakarlık mubahtır. Sultamıza ve çıkarımıza uygunsa yaparsın. Mesela sulta (iktidar) ciğerinde olsa senin bile ciğerini söker alırdım” diye cevap verir.