F Örgütünün şantaj girişimi

F Örgütü, Millî Güvenlik Kurulu’nun dünkü toplantısına Fuat Avni’nin tweetleriyle yanıt verdi. MGK toplantısının birinci gündemi, Kararlar’da A maddesi olarak vurgulandığı üzere “Paralel Yapıya karşı mücadele” idi. Paralel Yapılanma’nın “İç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüttüğü” saptaması, F örgütünün durumunun ciddiyetini yansıtmaktadır.

F ÖRGÜTÜ KİRLİ AMAÇLARI İÇİN KİRLİ YÖNTEMLERE BAŞVURUYOR

Suçluların telaşı içinde olan F Örgütü, Fuat Avni aracılığıyla Tayyip Erdoğan’a şantajda bulunuyor. Şantaj savaşı başlamıştır.

F Cemaati, Tayyip Erdoğan’a yönelttiği tehditleri, İşçi Partisi Genel Başkanı’nın adını kullanmaya yeltenerek açıklıyor.

YALANLAR VE GERÇEKLER

Fuat Avni’nin tweet’lerinde bizim adımızı kullanarak ileri sürdüğü iddialar gerçek dışıdır ve geçersizdir.

İşçi Partisi Genel Başkanı, şantaj uygulamaz. Burada şantaj peşinde olan, F Cemaatinin kendisidir. Fethullah Gülen Örgütü, Tayyip Erdoğan’ı tehdit etmektedir.

Doğu Perinçek, Dolmabahçe görüşmelerinin kayıtlarıyla ilgili olarak, herhangi bir kimseyle herhangi bir anlaşma yapmamıştır.

İşçi Partisi Genel Başkanı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerini etkilemek için hiç kimse üzerinde baskı uygulamamıştır ve uygulamaz. Bu tür davranışlar, bizim ahlakımızın ve kültürümüzün dışındadır. Bu iddialar, HSYK seçimlerine şüphe düşürmek için ileri sürülmektedir. Yargıyı birleştiren hakim ve savcılarımızın başarıları, dedikodularla ve yalanlarla gölgelenemez. HSYK Seçimini AKP iktidarı değil Cumhuriyet Yargısı kazanmıştır.

Karanlık uygulama ve ilişkiler içinde olanların kirli faaliyetleri ergeç aydınlığa kavuşacaktır. Dolmabahçe görüşmeleri de bu kapsamdadır.

Siyasal partilerin ve devlet yöneticilerinin baskı, tehdit ve şantajlarla denetim altına alındığı bu Gladyo-Mafya-Tarikat rejiminin sonu gözükmüştür. Türkiye, kasetlerle yönetilemez. İşçi Partisi, Milli Hükümetin kurulması için Türk Milletine güvenmektedir. Halka dayanan güçlü bir devleti ve çağdaş toplumu örgütleme kararlılığımızı açıklıyoruz.

Yurtta barış ve huzuru sağlamak, halkımızı özgürlüğe kavuşturmak ve demokrasiye ulaşmak için, F Örgütünün ve suç ortaklarının bütün karanlık faaliyetlerinin üzerine gidilmesi yargının görevidir.

PKK’nın iddiaları ve hayalleri yıkılmıştır. Son çılgınlık eylemleri, itibar kaybının yarattığı çaresizliğin sonuçlarıdır. PKK, Amerikan bayrağına sığınmıştır. “Biji Serok Obama” sloganıyla ABD’nin stratejik piyonu olduğunu bir kez daha sergilemiştir. ABD güdümlü AKP-PKK ortaklığının Açılımı, kan ve yangın getirmiştir. Buna rağmen MGK Kararlarının hala “çözüm”den söz etmesi, teröre karşı mücadelede ciddi bir zaaf oluşturmaktadır. Açılım yalanına derhal son verilmelidir. ABD’nin Suriye ve Ayn El Arap yenilgisiyle oluşan elverişli koşullarda, PKK Terör örgütünün etkisizleştirilmesi için, devletçe ve milletçe seferberliğe geçilmelidir.