25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Faiz indiriminin sonuçları

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Bu haftanın en önemli konusu enflasyonun düşmesine rağmen faiz indirimin yapılmaması idi. Cumhurbaşkanı faiz indirimi yapılmamasına yine oldukça kızdı.

YATIRIMLARA ETKİSİ

Faizler indiğinde yatırımların artacağı düşünülür. Sanayiciler faizin yüksek olması nedeniyle ertelediği yatırım projelerini sanki faiz düşünce hemen yapacağı varsayımı yapılır. Ertelenmiş yatırımların başlaması faiz indirimi sayesinde olacak diye beklenir.

Ancak bir sanayicinin ertelenmiş veya yeninden yapacağı yatırım için “faiz” tek etken değildir. Kredi limitleri, yatırım maliyeti, yatırım maliyetinin finansman biçimi, yatırımın süresi, yeni yatırım veya ek yatırım sonucu üretilecek ürünlerin satış ve pazarlama durumu vb. etkenlerle yatırımcı yatırıma karar verir. Faiz ucuzlayınca hemen yatırıma kalkışmaz, faiz artınca da hemen yatırımları durdurmaz. Ama düşük faiz her zaman yatırım kararlarının alınmasında olumlu bir etken olarak önemlidir.

İNŞAAT PROJELERİNE ETKİSİ

İnşaat projeleri alıcılar bakımından konut-mortage kredileri ile inşaatçılar için de müşteri avansları ve krediyle daha çok finanse edilir. Bir inşaatçı arsa payı karşılığı inşaata başladığında dairelerin satılabilir hale gelmesi için harcaması gereken parayı ya başka projenin avansları ile ya da banka kredisi ile finanse eder. Alıcılar da genellikle konut alımlarını kredi ile finanse ederler. Özellikle büyük projelerde müteahhit-proje sahibi daire ve işyeri alacaklara bu kredilerin alınmasını organize eder.

Bu nedenle düşük faizli konut kredileri her zaman konut sektöründe talep yaratır. Şu anda inşaat sektöründe satışlar oldukça yavaşlamış ve daire stokları şişmiş durumda. Bu nedenle faizlerin inmesi halinde alıcıların cesaretleneceği ve yatırım amaçlı daire-işyeri alımlarını artıracağı beklenir.

KREDİ BORÇLULARINA FAYDASI

İşletmeler yeni kullanacakları (eğer limitleri varsa-yeni kredi alma mali pozisyonuna sahiplerse) kredileri daha ucuza alırlar. Ama faiz inince daha önce aldıkları taksitli kredi taksitleri tutarı değişmez; eski faiz devam eder.

Kişilerin kredi kartı faizlerinde hemen düşüş olur. Bu da özellikle asgari ödeme yapanlar açısından bir rahatlama yaratır. Bundan sonraki kredi kartı ile yapacakları harcamalara olumlu katkısı olur.

ENFLASYONA OLUMSUZ ETKİSİ OLUR

Faizlerin düşmesi harcamaları artırır. Bu da fiyatların artmasına neden olur. Gerçi harcamaların artmasında sadece faiz etken değildir. Gelir de önemlidir. Harcayacak geliri kalmayanların faiz indirimi halinde hemen harcama yapmalar beklemeyebilir. Ancak şu anda orta gelire sahip olanlar  mevcut gelirlerini değil de gelecekteki gelirlerini harcadıklarından faizlerin inmesi ile kredi kartlarını kullanımlarını artırabilirler. Fakat Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamakla görevli olduğundan “iç talebi” kontrol altında tutmak ister.

VADE FARKLARI DÜŞER

Vadeli satış yapanlar daha düşük vade farkı uygulayacaklarından satışları artabilir. Alıcılar bu vade farklarına razı olarak alımlarını yapabilirler veya artırabilirler.Yüksek vade farkı ile yapılan alımların bedelinin ödenmesinde her zaman risk vardır. Batak alacak yüksek faiz dönemlerinde daha çok olur. Düşük faiz dönemlerinde vadeli ve taksitli satışlar artar.

DÖVİZ KURLARI YÜKSELİR

Faizler indiğinde yurda döviz girişleri azalacağından ve dövize talep artacağından özellikle dolar kuru hemen yükselerek tepki verir. Bu kur-faiz dengesi sağlanıncaya kadar (ateş düşünceye kadar) devam eder. Bu dönemde ihracat gelirleri artar. İthalat maliyeti yükselir. İhracat gelirleri yükseldiği halde fiyat yabancı için pahalı hale geldiği için ihracat azalabilir. Dövizli ödemeler nedeniyle maliyetler artar.

BİREYSEL TASARRUFLAR AZALIR

Bireysel tasarruflar düşer. İnsanlar dövize,altına,gayrimenkule koşar. Kişiler bankalardan mevduatını çektiğinden bankaların kredi verecekleri kaynaklar azalır. Bu nedenle bankaların kaynak bulması için borçlanmaları gerekir. Bu da bankaların dış borçlarını artırır.

Bireysel tasarrufların azalması ülkenin iç tasarruflarını azaltır. Ülkemizde zaten tasarruf açığı var. Bu büyür.

Sonuç: Faiz-kur öyle bir araçtır ki inmeleri de çıkmaları da olumlu ve olumsuz sonuç yaratır.