26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

FED faiz artıracak mı?

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Bu sorudan da, bu soruya cevap vermekten de bıktık. FED faiz artırsa da kurtulsak. Ne olacaksa olsun. Herkesin dilinde ABD verileri ve FED. Richmond FED Başkanı Jeffrey Lacker faiz artırımı için yorum yaptı.” Açıklanan veriler para politikasının görünümünü değiştirmiyor. FED’in faiz artırması için koşulların uygun olduğunu düşünmeyi sürdürüyorum. İstihdam piyasası artık sıfır faiz gerektirmiyor” şeklinde açıklama yaptı. ABD istihdam verisi beklentilerin altında gerçekleşmesine rağmen olumlu görüldü. Tarım dışı istihdam Ağustos ayında 173 bin oldu. Beklenti 220 bin kişi idi.İşsizlik oranı ise yüzde 5.1’e geriledi. Beklenti yüzde 5.3 idi. İşsizlik Nisan 2008’den sonra en düşük seviyeye ulaştı. Bu durumda 18-19 Eylül tarihinden FED faizi artıracak gibi gözüküyor. FED faizinin artması uzun süredir başta ülkemizde olmak üzere küresel piyasalarda fiyatlandı. Ama yine de bizi ve gelişmekte olan ülkeleri oldukça etkileyecek. Türkiye’ye artık eskisi gibi hem sıcak para hem de uluslararası doğrudan yatırım (UDY) gelmiyor. Daha önce gelen de bir an önce gitmeye çalışıyor. FED faiz artırırsa ülkeden para çıkışlarının hızlanacağından ve bunun da bir dış borç ve cari açık finansman sıkıntısı yaratacağından kaygı duyuluyor. Bu kaygıya biz de katılıyoruz. Bu konuda hiçbir yapısal önlem alınmamış durumda. Mali disiplinin de seçimler nedeniyle bozulması gündemde. Seçimlere odaklanmış ve siyasi belirsizlik bu kaygıyı had safhaya taşıyor.
DOLAR VİTES KÜÇÜLTMÜYOR!Doların rekor kırarak direnç seviyesi kabul edilen 3 TL’yi aşması TÜFE bazlı efektif döviz kuru endeksini Ağustos ayında 95.09’a getirdi. Endeks Temmuz’da 99.33 idi. Bu düşüşün anlamı Türk mallarının yabancı mallar cinsinden fiyatının düştüğünü gösteriyor. Reel efektif kurun son 12.5 yılın en düşük seviyesine inmesinin dış ticaretimizi olumsuz yönde etkileyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.Dolar rekor üstüne rekor kırarken teselli anlamında ülkemizde uzmanlar TL’nin değer kaybetmesinin Çin ile emtiaya dayalı ticaret ilişkisinin yoğun olduğu ülkelere daha az olduğunu öngörüyorlar. Yani bizde dolar daha az değerleniyor. Ancak bunun bizim için çok iyi bir sonuçmuş gibi algılanması ve sadece bir tespit olarak görülmesini tavsiye ediyoruz.
ORTAK PARA BİRİMİ ARAYIŞLARIAsya ülkeleri dışında 15 Afrika ülkesi de avro gibi ortak para birimi konusunda arayış içinde. Batı Afrika ülkeleri Senegal’in başkenti Dakar’da bu konuyu görüştüler. Bu toplantı 28 Mayıs 1975’de kurulan 15 üyesi olan Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu bünyesinde gerçekleşti. Tüm ülkeler gibi doların imparatorluğunun getirdiği olumsuz sonuçlardan kurtulmak amacıyla Batı Afrika ülkeleri de kendi para birimlerini yaratmak istiyorlar. Bunun topluluğa üye ülkelerin makro ticari yakınlaşmasını sağlayacağı yönünde yorumlar yapılıyor.
1 KASIM ÇÖZÜM MÜ?Ülkenin ekonomisinin gidiş yönü freni boşalmış araç gibi. Âmâ buna odaklanması gereken siyasileri, sonucu hemen hemen belli olan bu seçimle yatıyor ve kalkıyorlar. 1 Kasım seçimlerinde kim iktidara gelirse gelsin onu ağır ekonomik sorunlar bekliyor. Bu nedenle iktidara geleceklerin ateşten gömlek giymeye hazır olmaları ve meydanlarda da vatandaşlarımıza bol keseden vaatlerde bulunmamaları gerekiyor. Bizlerin de ‘artık karnımız tok’ diyerek bilinçli oy vermemiz elzem hale geliyor.