Milli Savunma Bakanlığı'nın son açıklamalarına göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine alınan yeni savunma sistemleri sayesinde radar tespiti olmadan operasyon yürütülebiliyor. Elektronik harp kabiliyeti, radar karıştırma ve yapay zekâ tabanlı analiz sistemlerini içeren bu entegre teknoloji paketi, Türkiye’nin savunma gücüne stratejik bir boyut kazandırdı. Savunma Sanayii Başkanlığı ise bu gelişmeleri, yerli üretim vizyonunun somut bir sonucu olarak tanımlıyor.
Milli Savunma Bakanlığı’nın yeni konsepti, kara-hava-deniz platformlarını tek bir komuta-kontrol ağında buluşturuyor. Sınır hattına yerleştirilen KORAL karıştırma sistemleri, düşman radarlarına 200 kilometrelik bir sis perdesi çekerek keşif uçuşlarının güvenliğini sağlıyor. Aynı ağ, İHA’lardan gemilere kadar tüm sensör verilerini gerçek zamanlı paylaşarak koordineli taarruz imkânı veriyor. Böylece hava sahasında “görünmez koridor” açılırken, kara birlikleri de anlık hedef bilgisine erişip eş zamanlı ateş desteği alabiliyor. Savunma kaynakları, yeni doktrinin sınır ötesi operasyonlarda riskleri ciddi ölçüde azalttığını vurguluyor.
Kızılelma, kompozit gövdesi ve gömülü silah istasyonları sayesinde düşük radar iziyle Mach 0,9 hıza ulaşıyor; kısa pistli TCG Anadolu’dan kalkış-iniş kabiliyeti ise gemi konuşlu taarruzu mümkün kılıyor. Yapay zekâ destekli uçuş bilgisayarı, birkaç Kızılelma’nın otonom “sürü” halinde hedef paylaşmasına izin veriyor. İlk atış testlerinde hassas vuruş yapan uçak, elektro-optik ve AESA radar paketleriyle aynı sortide keşif, taarruz ve hasar tespiti gerçekleştirdi. Savunma sanayii yetkilileri, platformun ihracat için Malezya ve Suudi Arabistan’la görüşüldüğünü bildiriyor.
“Flying-wing” tasarımlı ANKA-3, 6,5 ton kalkış ağırlığına rağmen 1 200 kilogram faydalı yük taşıyor. 40 000 fit tavanda on saat havada kalabilen uçak, dahili SOM-J seyir füzesiyle uzun menzilli hassas taarruz yapıyor. Düşük radar kesit alanı sayesinde düşman hava savunmasını tetiklemeden sızabiliyor; SATCOM ile binlerce kilometre öteden kontrol ediliyor. Prototipin ilk denemelerinde iç silah bölmesinden fırlatılan MAM-T mühimmatları hedefi nokta atışıyla vurdu. TAI, çift motorlu süpersonik varyant üzerinde çalışırken uçuş verilerini Kızılelma’yla paylaşacak ağ entegrasyonunu da tamamladı.
Ares-Meteksan ortak üretimi ULAQ, 11 metrelik kompozit gövdesi ve kızılötesi soğutmalı egzozu sayesinde düşük görünürlükle 65 km/sa sürate çıkıyor. 400 kilometrelik menzili, uydu bağlantısıyla 200 kilometre öteye kadar uzaktan komuta olanağı tanıyor. Sahil Güvenlik’e teslim edilen ilk sürüm, dört CİRİT veya iki L-UMTAS füzesiyle deniz hedeflerini avlıyor; DSH konfigürasyonu ise sonar ve hafif torpido ekleyerek Ege’de denizaltı savunmasında kullanılacak. ULAQ, Katar donanmasının da ilgi mektubuyla birlikte Türk SİDA’larının ihracat kapısını araladı.
Sadece bir asker tarafından taşınabilen KARGU FPV, bir dakikadan kısa sürede havalanıyor ve 30 dakika havada kalarak 10 kilometreye kadar hedefe dalış yapabiliyor. 1,4 kiloluk anti-personel veya 1 kiloluk zırh delici harp başlığı taşıyan dron, 160 km/sa dalış hızıyla zırhlı araçları imha edebiliyor. Gömülü görüntü işleme algoritması, hareketli hedefleri tanıyıp meskûn mahallerde “man-in-the-loop” kontrolle dost zararını engelliyor. 2025’te Asya ve Latin Amerika’daki müşterilere 300’den fazla KARGU teslim edilmesi planlanıyor.
ASELSAN’ın 8×8 taktik araç şasisine entegre KORAL, geniş bant GaN alıcı-vericileriyle 200 kilometre mesafedeki erken uyarı radarlarını tespit edip sahte hedef sinyalleri göndererek sistemleri “kör” bırakıyor. Güncellenen KORAL-II, menzili artırırken modern AESA radarlarına karşı parazit gücünü yükseltti. Suriye ve Irak sınırında konuşlandırılan üniteler, insansız hava araçlarının emniyet koridorunu açmakla kalmıyor; aynı anda birden fazla frekansta karıştırma yaparak füze angajman zincirini de kırıyor. Savunma yetkilileri, sistemin NATO tatbikatlarında dost-düşman ayrımı testlerini başarıyla geçtiğini belirtiyor.
Roketsan imzalı HİSAR-O+, 25-35 kilometre menzilde seyir füzelerini ve insansız hava araçlarını imha ederken 360 derece dikey fırlatma özelliğiyle kritik tesislerin üzerinde dairesel kalkan oluşturuyor. Alçak irtifada HİSAR-A+ devredeyken, uzun menzilde SİPER Blok-1’in 100 kilometreden fazla test vuruşu Türk hava sahasına yeni bir katman ekledi. Blok-2 sürümünde balistik füze önleme hedefleniyor. Bataryalar, KORAL tarafından yaratılan “elektronik sis” içinde kendi AESA radarından aldığı temiz verilerle angajman yaparak taarruz-savunma entegrasyonunu tamamlıyor.