"ABD’nin başını çektiği blok NATO’nun Doğu’ya doğru sınırlarını genişletmeyeceğine dair dünya kamuoyunun önünde söz çöp oldu. Asla üyeliğe almayız dedikleri eski Varşova Paktı üyelerini NATO’ya aldılar. Taahhütlerini çiğneyerek Doğu sınırlarına doğru yayıldılar.
Ukrayna üzerinden Rusya’nın içine kadar girmek istediler. Şimdi de Finlandiya ve İsveç’i alarak Rusya’yı izolasyonist politikalarla kendilerine bağımlı bir ülke konumuna düşürmek istiyorlar.
Açıkçası ABD bir yanda Çin’i öbür yanda Rusya’yı etkisizleştirip yeryüzünün tek hegemonik gücü olmak istiyor. NATO bu amaca ulaşmak için kullanılan silahlı bir aparat sadece. Söz değil Pratik gerekli.
Diyeceğim o ki Türkiye kendi haklı koşullarının yerine getirildiğini fiilen görmedikçe asla elindeki veto kartını kâğıt üstündeki beyanlara aldanıp işlevsiz hale getirmemelidir.
Suriye’nin kuzeyinde adeta devletleştirilen PKK’ya verilen tüm silahlar toplatılmalı, kantonal yönetime ABD’nin sağladığı askeri, siyasi ve maddi himayeler sonlandırılmalıdır.
NATO üyesi malum Avrupa başkentlerinde de benzeri duyarlılık ittifak ruhuna uygun bir biçimde fiilen ve resmen gösterilmelidir."