Bir dönemin zarafet sembolü, Yeşilçam’ın altın çağında iz bırakan Gülşen Bubikoğlu, uzun bir aradan sonra yeniden gündemde.
Kamera karşısında olmasa da özel hayatıyla merak edilen usta oyuncunun son hali sosyal medyaya düşünce ortalık adeta karıştı.
Güzelliğinden hiçbir şey kaybetmediğini kanıtlayan Bubikoğlu, ‘Zamana meydan okuyor’ dedirtti.
Gülşen Bubikoğlu'nun güncel fotoğrafları sosyal medyada hızla yayılırken, hayranları nostalji dolu anılarla birlikte duygu dolu yorumlar yaptı.
Doğal güzelliği ve yaşına rağmen enerjisiyle dikkat çeken usta oyuncuya “hiç yaşlanmamış” ve “hala 80’ler gibi” yorumları yapıldı.
Usta oyuncunun güncel kareleri sosyal medyada binlerce beğeni ve yorum aldı.
Kullanıcılar “estetikle değil asaletle genç kalmak böyle olur”, “gözlerime inanamadım” gibi yorumlarla hayranlıklarını dile getirdi.
Bazı kullanıcılar ise onun ekranlara dönmesini dört gözle beklediklerini yazdı.
Bir süredir kameralardan uzak bir yaşam süren Bubikoğlu, hayranlarının yoğun ilgisiyle yeniden gündeme taşındı.
Ekranlardan uzak durmayı tercih eden oyuncunun yeniden bir projeyle döneceği yönünde resmi bir bilgi yok, ancak bu ilgi sonrası “neden olmasın?” sorusu yeniden gündeme geldi.
İşte, Gülşen Bubikoğlu son hali...
Gülşen Bubikoğlu, Türk sinemasının altın döneminde yıldızlaşan, güzelliği ve zarafetiyle Yeşilçam’a damga vuran unutulmaz oyunculardan biridir.
5 Aralık 1954 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Bubikoğlu, genç yaşlarda modellik yaparak dikkat çekmiş, ardından sinemaya adım atarak kısa sürede büyük bir hayran kitlesi kazanmıştır.
Kariyerine 1973 yılında çekilen "Yaban" filmiyle başlayan Gülşen Bubikoğlu, özellikle Tarık Akan ve daha sonra eşi olacak Türker İnanoğlu ile yaptığı işbirlikleriyle Türk sinemasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. “Bizim Kız”, “Gırgıriye”, “Alev Alev”, “Ah Nerede” gibi filmlerle milyonların kalbinde taht kurmuştur.
Naif oyunculuğu, dönemine özgü duru güzelliği ve güçlü ekran karizması sayesinde Yeşilçam’ın en çok aranan kadın oyuncularından biri olan Bubikoğlu, 1980’lerin sonlarına doğru sinemadan uzaklaşarak gözlerden uzak bir hayatı tercih etmiştir. Ancak etkileyici filmografisi ve nostaljik hatıralardaki yeri sayesinde hâlâ büyük bir sevgiyle anılmaktadır.