24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Fransa'nın Ermeni Politikaları: Kendileri için savaştırdılar

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Fransız hukukunu ve uluslararası hukuku katletmesi Fransa’nın tarihsel Ermeni politikaları ile örtüşüyor. Emekli Kurmay Albay Dr. Ömer Lütfi Taşcıoğlu aşağıdaki yazıda Fransa’nın tarih boyunca sürdürdüğü Ermeni faaliyetlerini özetleyerek bu gerçeği gözler önüne seriyor

Fransa'nın Ermeni Politikaları: Kendileri için savaştırdılar
A+ A-
DR. ÖMER L. TAŞCIOĞLU / E. KURMAY ALBAY

16’ncı yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti’ndeki Hristiyan azınlıkla temasa geçen Fransa, 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devletindeki diplomatik temsilcilikleri ve misyoner din adamları vasıtasıyla bölge halkını Osmanlı Devleti’ne karşı isyana teşvik etmeye başladı. Fransa, Suriye toprakları üzerinden Doğu Akdeniz’i kontrol altında tutma hedefini gerçekleştirebilmek için Osmanlı Devleti’nin topraklarında faaliyet gösteren Fransisken papazlar, Fransız tüccarlar, seyyahlar ve konsolosluk görevlileri vasıtasıyla Ermenilere otonomi ve uzun vadede bağımsız Ermenistan Devleti fikrini aşıladı (1).

HİMAYE ETTİ
Fransa, Ermenileri Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtmak amacıyla özellikle 1740’daki Kapitülasyon anlaşmasıyla Osmanlı Devletindeki Katoliklerin himayesini üstlendikten sonra misyonerler vasıtasıyla Ermeniler üzerindeki faaliyetlerini daha kolay yürütmeye ve Ermeniler üzerinde etkisini artırmaya başladı (2). Osmanlı Ermenilerini isyan için kışkırtan Fransa zaman zaman İsyancı Ermenilerin affedilmelerini sağlamak için Osmanlı Devleti nezdinde teşebbüslerde bulundu, isyancı Ermenileri kendi gemileri ile Fransa’ya kaçırarak bunlara Fransa’da sığınma hakkı tanıdı ve Fransız vatandaşlığına kabul etti (3).
Fransa Antep, Urfa, Maraş’ın işgalinde Türkiye’den götürüp Kıbrıs’taki Monarga kampında eğittiği Ermenileri öncü kuvvetleri olarak kullandı. 1920 yılının Haziran ayında Fransa himayesinde “Amanus Ermeni Cumhuriyetini” ilan etti (4).
Boghos Nubar Paşa da şu sözleriyle Fransız-Ermeni işbirliğini teyit eder: “Ermeniler Fransa için savaştılar. Maraş, Haçin, Pozantı ve Sis’te de (Kozan) durum bu idi. Antep’i Fransızlar, Ermeniler sayesinde geri almayı başarmışlardır. Bu yüzden Ermeniler Kilikya’da Fransa’nın müttefikidirler” (5).
Ancak Kuvayı Milliye’nin Fransız kuvvetlerine karşı yürüttüğü başarılı mücadeleden sonra bölgede tutunamayacağını anlayan Fransa 21 Ekim 1921’de TBMM ile Ankara Antlaşmasını imzaladı ve Anadolu topraklarını işgal için getirdiği Ermeni lejyon askerleriyle birlikte Türk topraklarından çekilmek zorunda kaldı (6).
Ermenilere Anadolu’da yurt kurma girişimlerini Lozan görüşmeleri sırasında da dile getiren Fransa’nın Ermenilere özerklik verilmesi konusundaki talebi Türk Heyeti tarafından reddedildi.
Fransa, Kuvayı Milliye’nin direnişi karşısında tutunamayarak Anadolu’yu terk ederken bölgedeki Ermenileri de beraberinde götürdü (8).

CUMHURİYET DÖNEMİNDE 36 SOYKIRIM ANITI
Ermeni yanlısı tutumunu Cumhuriyet döneminde de sürdüren Fransa, Meclisinden çok sayıda soykırım kararı çıkarmıştır. Haksız ve temelsiz soykırım kararı ile de yetinmeyenFransa, Orly hava alanında sekiz kişinin ölümüne 55 kişinin de yaralanmasına neden olan bombalı saldırıyı düzenleyen Varujan Garabedyan’ı serbest bırakarak Ermenistan’a gönderdi. Ermenistan Devleti tarafından bir kahraman gibi karşılanan Garabedyan’a ev verildi, iş bulundu ve Garabedyan 24 Nisan’da Erivan’da yapılan “soykırımı” anma törenlerine katıldı (9).
Türkiye’yi soykırım yapmakla suçlayan Fransa’da 1970 ile 2000 yılları arasında 36 adet soykırım anıtının açılışı yapıldı ve bu açılışların birçoğuna Fransız milletvekilleri ve bakanlar da katıldı.

İNKAR YASASI GİRİŞİMLERİ
1998’den itibaren 1915 olaylarının Ermeni soykırımı olarak tanınması konusunda birçok kararı Meclisinde ve senatosunda kabul eden Fransa, 18 Ocak 2001’de aldığı kararla Türkiye’yi Ermenilere soykırım yapmakla suçladı ve tasarının kabul edilip yasalaşmasının ardından, Fransa topraklarında Ermeni soykırımının olmadığını söylemek suç haline geldi.
Soykırımı inkâr yasası olarak adlandırılan 2001 yılındaki yasadan sonra aynı amaçla Fransa Meclis ve senatosuna birçok yasa tasarısı sunuldu ve bunların biri hariç diğerleri Meclis ve senatoda kabul edildi.
Ancak soykırımı inkârı suç sayan yasanın iptali için bir grup Fransız senatör ve milletvekilinin başvurusunu değerlendiren Fransa Anayasa Mahkemesi, 28 Şubat 2012’de “ifade özgürlüğünü kısıtladığı ve anayasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle yasayı iptal etti. Yasanın iptalinden sonra aynı konuda özellikle Ermeni kökenli ve Ermeni yanlısı milletvekilleri tarafından birçok yasa tasarısı yeniden Meclise ve Senatoya taşındı.Fransız milletvekili Valerie Boyer 4 Kasım 2014’te 23 arkadaşı ile birlikte Fransız Meclisine soykırımı inkâr edenlere beş yıl hapis ve 45 bin Euro para cezası öngören bir kanun teklifi daha sundu. Teklifi sunan milletvekilleri arasında ASALA terör örgütünün avukatlığını yapan Ermeni kökenli Patrik Deveciyan da yer aldı. Aralık 2015’te Meclis’te görüşülen tasarı bu kez 12 ret oyuna karşı 26 kabul oyuyla yeniden görüşülmek üzere Meclis Adalet Komisyonu’na geri gönderildi.

PERİNÇEK KARARI
Tasarı hakkında konuşma yapan Sosyalist Cumhuriyetçilerden Marie Anne Chapdelaine, “Soykırımı inkârın cezalandırılamayacağını ve Anayasa Mahkemesinin önceki kararları dikkate alınmadan hazırlanan tasarının hukuksal bir temeli olmadığını, ayrıca tasarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Mahkemesi’nin Doğu Perinçek lehine verdiği kararı da dikkate almadığını belirterek tasarının Meclis Adalet Komisyonuna geri gönderilmesi gerektiğini” ifade etti.AİHM Büyük Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli Perinçek-İsviçre davası kararının gerekçeli hükmünde; “1915’te yaşanan Ermeni zorunlu göçünün uluslararası hukuka göre soykırım olarak nitelendirilemeyeceği ve bu konuda AİHM’nin yetkisinin bulunmadığı, bu konudaki yetkinin soykırım fiilinin işlendiği iddia edilen ülkenin yerel mahkemeleri ile uluslararası mahkemelere ait olduğu” (10) ifade edilmişti.

400 BİN OY POTANSİYELİ!
Ermeni soykırım iddiaları konusunda Türkiye’yi en çok suçlayan ve bu konuda Parlamentosunda en çok karar çıkartan ülkelerin başında Fransa geliyor. Fransa, özellikle Türkiye’nin AB üyeliği sürecini Türkiye’ye bir takım şartlar dayatmanın vasıtası olarak kullanmakta ve bu kapsamda sözde Ermeni soykırımının Türkiye tarafından kabul edilmesini Türkiye’nin AB üyeliği için bir şart olarak öne sürüyor. Fransa’nın Ermeni iddialarına bu derece sahip çıkmasının sebeplerinden birinin de Fransa’da yaşayan 400 bin Ermeni’nin tatmin edilmesi ve seçimlerde bunların oylarının kazanılması ihtiyacından kaynaklandığı değerlendiriliyor.
Ermeni soykırımı konusunda 2012, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında Fransız Anayasa Mahkemesinin ve AİHM Büyük Mahkemesinin aldığı kararlara rağmen Fransız yönetimi, yeni çıkardığı yasalara Ermeni soykırımı ile ilgili ifadeler eklemek suretiyle Ermeni yanlısı tutumunu sürdürmektedir. Diğer yandan BM temel ilkelerine ve uluslararası hukuk kurallarına aykırı olarak Ermenistan tarafından işgal altında tutulan Azerbaycan’a ait Karabağ topraklarında ilan edilen ve tarihi Karabağ adı değiştirilerek Artshak adı verilen korsan ‘Devlet’le ilişkilerini sürdürmek suretiyle Fransa, Ermenistan’ın saldırgan politikalarına da destek vermektedir.

FRANSIZ ANAYASA MAHKEMESİ:SOYKIRIM DENEMEZ
Yahudi soykırımını inkâr eden bir Fransız vatandaşının Fransız Anayasa Mahkemesi’ne, soykırım inkârını cezalandıran Gayssot yasasının iptali için yaptığı başvuruya Türk Dernekleri ile 37 Ermeni vatandaşı da taraf olmuştu. Davada Ermeni müdahiller “Yahudi soykırımını inkâr edenlerin cezalandırılmasını düzenleyen yasaya Ermeni soykırımı kelimesinin de eklenmesini” isterken, Türk Dernekleri “Fransa’da Ermeni soykırımını tanıyan 2001 Yasası’nın iptal edilmesini” talep ettiler.
Fransız Anayasa Mahkemesi, 8 Ocak 2016 tarihinde Gayssot yasasının iptali talebini ve Ermeni Derneklerince önerilen yasaya “Ermeni soykırımı” ifadesinin de eklenmesi talebini reddetti ve Fransız Danıştayı’nın 19 Kasım 2015 tarihli kararının hatalı olduğunu vurguladı. Fransız Anayasa Mahkemesinin kararında “Ermeni soykırımı iddialarının Yahudi soykırımı gibi algılanamayacağı, 1945’te Yahudi soykırımının uluslararası bir mahkemede yargılandığı, 1915’te yaşanan olayların faillerinin ise ulusal ya da uluslararası bir mahkemede yargılanmadığı, bu açıdan iki olay arasında fark olduğu” belirtildi (11).

SONUÇ
Fransız Anayasa Mahkemesinin ve AİHM Büyük Mahkemesinin kararlarına rağmen Fransa’nın Ermeni tezlerini destekleyen kararları Parlamentosundan geçirmeye devam etmesi ve Macron’un 24 Nisan tarihini Ermeni soykırımını anma günü olarak ilan etmesi, Fransız liderin, AİHM’nin kararlarının yanı sıra kendi iç hukukuna da saygısı olmadığını gösteriyor. Cumhurbaşkanı Macron döneminde Karabağ’da kurulan korsan devlet Artshak ile yürütülen ilişkiler, Fransa ile Ermenistan arasında imzalanan askeri eğitim ve savunma işbirliği anlaşması ve Macron’un son kararı, Ermeni meselesi konusunda Fransa’nın gelecekte de Ermeni yanlısı tutumunu sürdüreceğinin işaretleri.
Ancak Fransa’nın bu yöndeki çabaları Türkiye’nin hukuksal alandaki kazanımlarını ortadan kaldırmaya yetmez. Türkiye’nin, Fransız Parlamentosunun bu konuda çıkartacağı kararlara karşı AİHM’nde yargı yoluna başvurma ve Perinçek davasında olduğu gibi Türkiye lehine karar çıkartarak Fransa’yı mahkûm ettirme imkânı bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti şimdilik bu konuda başvuruda bulunmamış olmakla birlikte Fransız Hükümetinin ve Parlamentosunun izleyeceği tutuma bağlı olarak ileride Türkiye Cumhuriyeti ve Fransa’da yaşayan Türkler tarafından bu yönde adımlar atılması, Fransız yöneticilerine hukukun öğretilmesi açısından yararlı olacaktır.
Cumhurbaşkanı Macron döneminde Karabağ’da kurulan korsan devlet Artshak ile yürütülen ilişkiler, Fransa ile Ermenistan arasında imzalanan askeri eğitim ve savunma işbirliği anlaşması ve Macron’un son kararı, Ermeni meselesi konusunda Fransa’nın gelecekte de Ermeni yanlısı tutumunu sürdüreceğinin işaretleri.
Türkiye’nin, Fransız Parlamentosunun bu konuda çıkartacağı kararlara karşı AİHM’nde yargı yoluna başvurma ve Perinçek davasında olduğu gibi Türkiye lehine karar çıkartarak Fransa’yı mahkûm ettirme imkânı bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti ve Fransa’da yaşayan Türkler tarafından bu yönde adımlar atılması, Fransız yöneticilerine hukukun öğretilmesi açısından yararlı olacaktır.

KAYNAKÇA:
(1) Ömer Lütfi Taşcıoğlu, Fransa’nın Osmanlı Devletindeki Faaliyetleri, SocıalScıencesStudıesJournal, Vol:4, Issue:15, 2018, s. 717
(2) Galip Çağ, “Birinci Dünya Savaşına Kadar Fransa’nın Ermeni Meselesine Yaklaşımı”, Geçmişten Günümüze Ermeni Sorunu ve Avrupa (Editör: Doç. Dr. Haluk Selvi), Sakarya Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Yayını, Sakarya, 2006, s.237
(3) Salahi R. Sonyel, “ArmenianTerorism”, CyprusTurkishAssociation Publications, London,1987, s.196-197
(4) Yahya Akyüz, “Türk Kurtuluş Savaşı ve Fransız Kamuoyu”, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1988, s. 181
(5) Hikmet ÖZDEMİR, Kemal ÇİÇEK, Ömer TURAN, Ramazan ÇALIK, Yusuf HALAÇOĞLU, “Ermeniler: Sürgün ve Göç”, Türk Tarih Kurumu yayınları, Ankara, 2004, s.137
(6) Serkan Yazıcı, “ Fransa’nın Birinci Dünya Savaşından Günümüze Uzanan Ermeni Siyaseti”, Geçmişten Günümüze Ermeni Sorunu ve Avrupa (Editör: Doç. Dr. Haluk Selvi), Sakarya Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Yayını, Sakarya, 2006, s.275
(7)Yazıcı, age, s. 275
(8)Taşcıoğlu, age, s.713
(9)Ömer Lütfi Taşcıoğlu, Fransa’nın Cumhuriyet Döneminde İzlediği Politikalar ve Bu Politikaların Türkiye ile İlişkilerine Etkileri, Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Dergisi, Haziran 2018, Cilt:20, Sayı:1, s. 133
(10) Decision of Grand Chamber of theEuropean Court of Human Rights;ECHR325-2015, 15.10.2015.
(11)https://ec.europa.eu/2016/decision-France’s-Constitutional-Council, January 8, 2016

Son Dakika Haberleri