20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Fuat Avni’nin yalanı ve gerçekler

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Twitter haşhaşisi Fuat Avni algı operasyonunda büyük bir gol attı.

150 gazeteci tutuklanacak diyerek bütün dünyanın dikkatini çekti.

Oysa fısıltılar gözaltına alınacak gazeteci sayısının 10 küsur civarında olduğudur ki onlar zaten gazeteci kılıklı örgüt militanı.

Bir başka dezenformasyon operasyonun merkez medyayı kapsayacağı yani 28 Şubat’ın medya ayağının soruşturulacağı.

Sanal haşhaşi Fuat Avni bu konuda da yalan söyleyerek karşıt bir cephe oluşturmaya çalışıyor.

Daha önce de yazdık, bizzat Fuat Avni olayı devletin içindeki örgüt varlığının teyididir.

Yapılması gereken ise örgüt davası ile beraber yargı ve polisteki militanların toplu olarak meslekten atılmalarıdır.

İktidar her şey ortada iken, aradan 365 gün geçmesine rağmen göstermelik birkaç polis operasyonunun ötesinde hiçbir şey yapmamıştır.

Yargıdaki haşhaşi işgalini Ankara Adliyesindeki yargılamalarında bire bir yaşamış biri olarak bunların def edilmesi millet ve devlet için beka sorunudur.

Bu arada Ekrem Dumanlı ve benzerlerinin zulüm ve basın özgürlüğü demesi ise trajikomiktir.

Ulan siz değil miydiniz bu ülkenin Ordusuna kumpas kuran ve bunu demokrasi diye sunan?

Siz değil miydiniz gazetenizde insanların namus ve itibarlarına suikastlar yapan?

Cemaat müridi olan sizlerin şahsi iradesi mi var ki özgürlük istismarları yapıyorsunuz?

EVET, ÖZERKLİKLE GENEL AF SÖZÜ VERDİNİZ!

Başbakan Davutoğlu ile Bakan Yalçın Akdoğan, Sırrı Süreyya Önder’in özerklik sözü verildi açıklamasına karşı çıkıyor ama artık mızrak çuvala sığmıyor yani yalanlamalarının inandırıcılığı yok.

Öyle çünkü böyle biri söz verilmese HDP, PKK ve Apo aylardır beklenti içinde olmazlardı.

Maalesef AKP güruhunun PKK ile müzakere ya da ilişkileri bağlamında sicili çok kirli.

Bir gün PKK ile görüştü diyen şerefsiz denilirken, ertesi gün öyle bir görüşmenin yapıldığı belgelerle kanıtlandı.

Dolayısı ile AKP seçmen tabanını rahatsız etmemek için sürekli takiyye içinde.

Ancak hadise artık yönetilemez ve gizlenemez bir noktaya ulaştığından yakındır, bunun sonucunu Türkiye büyük bir kaos ve kargaşa şeklinde ödeyecek.

BUNUN ADI ZORLA BAŞKANLIK REJİMİDİR!

Devletin protokolü ortada.

Yapılan Ak-Saray Başbakanlık adınadır.

Dahası, Cumhurbaşkanlığı her odasını bir polis ve müstahdeme tahsis etse bile orayı dolduramaz.

Hal bu iken Tayyip Erdoğan burası benimdir deyip adeta el koyuyor.

Sadece o mu?

Yapılacak yasal değişiklikleri önceden haber veriyor ve Putin ile gaz pazarlığı yapıyor.

Bunlar perde önünde olanlar, gerisinde ise bütün icraatların merkezinde o var.

Son olarak Erdoğan’ın danışmanı Binali Yıldırım, “Tayyip Bey bundan böyle Bakanlar Kuruluna başkanlık edecek” dedi.

Lafı uzatmayayım bunun adı zorla başkanlık rejimine geçiştir ki yasal karşılığı Anayasal sisteme başkaldırıdır...

OĞLU REKTÖR OLUNCA FETVAYI BASTI!

Yolsuzluğa hırsızlık demek günah ve iftira imiş.

Peki bu tuhaf sözü eden kim midir?

Mümtazer Türköne’nin yakıştırması ile AKP’nin Müftüsü olan şahıstır.

Hani üç gün önce oğlu Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atanan Prof. Hayrettin Karaman!

İlginç olan bu fetvanın oğul ataması sonrasında verilmesidir ki herhalde tesadüftür.

Kur’an ve hadisler ortada iken Beytülmaldan çalmak nasıl hırsızlık olarak görülmez?

Kastedilen eğer Türkiye’nin kafir devlet olduğu ve burada yolsuzluğun yapılmasının cihat olduğu ise bu açıktan ortaya konmalıdır.

Evet Prof. Karaman cevap vermeli; Türkiye Dar-ül Harp (Kafir devlet) mi değil mi?

Eğer Kafir Devlet ise ona hizmet etmenin teolojik bir müeyyidesi yok mudur?

İHRAÇ EDİLEN BATUM DEĞİL ATATÜRK!

Sahi Süheyl Batum ne yaptı da CHP’den ihraç edildi?

Parti ilkelerine savaş mı açtı?

Bölücülüğe prim verip Atatürk’e kefere mi dedi?

CHP’nin varlık nedeni olan anti-emperyalist olmaktan ödün mü verdi?

Emperyal F tipi çete ile kol kola mı girdi?

Hayır bunların hiçbirini yapmadı.

Tersine bunları yapanlara itiraz ettiği için CHP’den kovuldu.

Peki Batum’un itiraz ettikleri CHP’de hangi koltukta mı?

İlk dört makamdalar...

Öyle olunca Batum’un kovulmasına şaşırmamak gerekiyor.

Aslında CHP’den ihraç edilen Süheyl Bey değil, Atatürk-İnönü ve onların ilke ve inkılaplarıdır.

Y-CHP bu şekilde Dersim katili olarak gördüğü Atatürk’ten intikam alıyor.

Dramatik olan şey, Tayyip Erdoğan halifeliğe yürürken paralel şekilde CHP’den millicilerin susturulması ve tasfiye edilmesidir ki bu tesadüf olamaz!

Deniz Baykal ve Atatürkçü CHP’liler, siz bu tezgahın neresindesiniz?