18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Futbolda 'kimya'nın önemi

Yaşar Arslan

Yaşar Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

SAYIN Aydınlık okurları, siz sporseverlerin de yakından izlediği üzere spor kulüpleri son senelerin en zorlu dönemini yaşadı. Kovid-19 salgınının sebep olduğu ölümler insanlarımıza endişe verirken, sporcuların da uzun bir dönem korkulu rüyası oldu. Futbolda üst ligler bir şekilde tamamlandı ama özellikle amatör kulüplerimiz ve futbolcuları uzun bir süre boyunca sahalardan uzak kaldı.

Ancak yeri gelmişken şunu da söylememiz gerekir, insanımızın daima yanında olan devletimiz ve Sağlık Bakanlığımızın yanı sıra spor federasyonlarının aldığı kararlar ve uygulamaya koyduğu önlemlerle de eski günlerimize artık çok yaklaştık.

KİMSENİN İŞİ KOLAY DEĞİLDİ

Sayın okurlarım siz de kabul edersiniz ki, Süper Lig kulüplerimizin teknik ekipleri ve futbolcuları çok zor şartlar altında son yılların en yoğun sezonunu yaşadılar. Öte yandan kulüp yönetimleri, salgın dolayısıyla finansal durumlar iyice zora girmiş olduğu halde, takım kadrolarına iyi ve ucuz takviyeleri yapma stresi ile baş başa kaldı. Bu arada dudak uçuklatacak kadar büyük paralar harcayıp şampiyonluk yarışında olmayı hedefleyen ve "parada güçlü" kadrolar kuran birkaç kulüp de vardı, spor basınının gündeminden hiç düşmeyen...

ŞAMPİYONLUK PARA İLE SATIN ALINABİLSEYDİ...

21 takımla oynanan Süper Lig'de sezon boyunca yoğun bir futbol trafiğine tanıklık ettik. Tek hedefi şampiyonluk olan takımlarımızın yanı sıra ligin üst sıralarına tırmanmak isteyen ve Süper Lig'den ayrılmamak için ter döken ekiplerin de mücadelesi yaşandı.

Bu mücadeleden keyif alabildik mi sorusuna, son 3 haftaya kadar evet diyemem. Son 3 hafta karşılaşmaları ise son ana kadar süren büyük bir çekişmeyi beraberinde getirdi.

Sezonun genelinde Beşiktaş'la birlikte şampiyonluk yarışında yer alan Galatasaray ve Fenerbahçe, daha çok saha dışındaki tartışmalarla gündeme geldi. Galatasaray da Fenerbahçe de hem kendi içinde hem de dışarısıyla kavga halindeydi. Bu da onları (büyük paralar harcayarak kadro kurmalarına rağmen) başarıdan uzaklaştırdı.

BİRLİK VE BERABERLİĞİN ÖDÜLÜ İKİ KUPA OLDU

Kulüp içi ve dışında yaşanan tartışma ortamından ötürü sezon boyunca birlik ve beraberliği sağlayamayan Galatasaray ve Fenerbahçe, futbolun en belirleyici yanı olan "sağlıklı kimya"yı tutturamadı. Mevcut şartlar altında birlik olup hedefe kilitlenen Beşiktaş ise kulübün her yanında sağlıklı bir kimya üretmeyi bildi ve kısıtlı bütçesiyle sezonu şampiyon olarak bitirmeyi başardı. Yakalanan uyumun ödülü iki kupa oldu.

Bir ailede mutluluğun formülü nasıl ki birlik olmaktan geçiyorsa, herhangi bir iş yerinde ya da futbol takımında da başarı birlik ve beraberlikten doğan sağlıklı kimya sayesinde elde ediliyor sayın sporseverler.

Kalın sağlıcakla.