26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Galatasaray masalı

Atilla Özalp

Atilla Özalp

Gazete Yazarı

A+ A-

Galatasaray’ın Avrupa kupası maçlarında esip gürlediği günler artık yeni nesil için bir varmış bir yokmuş diye başlayan bir masal ve imparator yakıştırması yapılan Fatih Terim’de o masalın kahramanı gibi... Eğer rakip Benfica altı as oyuncusundan yoksun olarak geldiği İstanbul deplasmanından galip olarak ayrılıyorsa Galatasaray ve imparator efsanesi artık yatmadan önce çocuklara anlatılacak bir masal gibi gelir... Bir baba; “Bak evladım Galatasaraylı olmalısın. Çünkü Galatasaray imparator Fatih Terim önderliğinde bütün Avrupa’yı dize getirip kupayı kaldırdığında yer gök sarı-kırmızıyla süslenmişti. Herkes cim-bom bom diye bağırıyordu” diye anlatıp çocuğunu Galatasaraylı yapmak istediğinde, Benfica maçını babasıyla izleyen çocuk akşam yatmadan önce “Baba, bana Galatasaray masalını anlatsana...” demez mi?
Futbolun içinde yeralan yıldırma politikası
Bir zamanlar teknik adamlar idareciler ve taraftarlar tarafından baştacı yapılan futbolcuların mukavelelerinin bitmesine 1- 1,5 yıl olmasına rağmen, “Belli sebepler yaratılarak” kadro dışı bırakılıp futbolcunun maliyetinden kurtulma yoluna gidilmesi büyük bir vefasızlık. Özellikle bu yönteme düşünmeden büyük maliyetlerle transfer yapan dört büyükler başvurmakta. Geçmişi çok sorgulayıp onlarca örnek vermeye gerek yok, en yakın geçmişten, Ricardo Quaresma örneğini vermek yeterli olur kanısındayım. Sözleşmesinin bitmesine 1,5 yıl var. Ve tribüne oynayıp saha içinde sergilediği tüm olumsuzlukları defalarca gözlemleyip es geçen Şenol Güneş ve yönetim, zamanı gelince Ricardo Quaresma’yı dışlayıp para kazanma yoluna gidince, Quaresma da noktayı koydu: Sözleşmemin bitmesine 1.5 yıl var ve hiçbir yere gitmiyorum... Quaresma’nın oyununu her ne kadar eleştirsek de yıllarca formanı taşıyan bir futbolcuya şark kurnazlığıyla para için dışlamak hiç doğru bir davranış değil.
Fenerbahçe taraftarının protesto yürüyüşü yapması normal
Maçın üzerinden bir hafta geçti. Ama yazmazsam olmaz... Tamam Fenerbahçe Kayseri’ de mağlup oldu ama hiç önemli değil. Sonuçta futbol üç olasılıklı bir oyun ve iyi bir mücadele sergileyen Kayserispor’un galip gelmesi de doğal, ama benim anlamadığım maçta yaşanan olağan dışı hakem yanlışları. Futbolculuk zamanlarını düşünüyorum da böyle bir hakeme sessiz kalabilmek çok zor. Tolgay Arslan’ın yaptığı ilk harekette ki faul olduğu bile tartışılabilecekken, sarı kart gösterip, üst üste yedi faul yapan Kayserispor’lu Mensah’a bir kart bile göstermemesi anlaşılır gibi değil. Ve en ufak bir itirazda, Soldado’yu hiç duraksamadan kırmızı kartla oyun dışı bırakıp, yine maç bitiminde yaşananları sorgulayan Tolgay Arslan’a da kırmızı kart göstermesine, kendi oyuncularına sergilendiğinde sessiz kalabilecek herhangi bir kulüp olacağını düşünmüyorum. Eğer yurt dışından gelip, hiç türkçe bilmeyen birisi olarak maçı izlesem, hakemin vücut dilinden, davranışlarından ve Fenerbahçelilere çok kolay gösterdiği kartlardan sonra kesinlikle ben bile şüpheye düşerken, o yüzden Fenerbahçelilerin sessiz kalmayıp Konya maçı öncesinde protesto yürüyüşü yapmaları çok doğal. Kimse bu durumu kullanıp saha dışında kuracağı baskıyla Fenerbahçe’nin ileride oynayacağı maçları baskılamaya çalışmasın sadece biraz empati yapsın yeter. Fenerbahçe’nin başına gelenlerin yarın sizin başınıza gelmeyeceği ne malum.