19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Özgürlüğe giden yol: Capoeira

Capoeira’nın kelime anlamı ‘Özgürlüğe giden yol’. Köleliğe karşı gelişen bir dans ve savunma sanatı olarak biliniyor

Özgürlüğe giden yol: Capoeira
A+ A-

Ozan Özaslan / Buse Gençtürk

Capoeira’nın kelime anlamı ‘Özgürlüğe giden yol’. Köleliğe karşı gelişen bir dans ve savunma sanatı olarak biliniyor. Ege Üniversitesi Capoeira Topluluğu eğitmenlerinden Uğurcan Yelekli ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Yelekli, Capoeira ile Ege Üniversitesi’nde tanıştığını ve 4 senelik bir çalışmanın ardından ise eğitmen olduğunu söyledi.

Capoeira’nın ortaya çıkışı ve gelişimi hakkında bilgi verebilir misiniz?

1800’lü yılların başında Brezilya, Portekiz kolonisiydi. 1871 yılına kadar Brezilya’da kölelik devam etti. Portekiz, çalıştırmak için Kuzey ve Güney Afrika’dan siyahileri alıp Brezilya’ya götürdü. Köleler, sahiplerinden kurtulmanın bir yöntemi olarak Capoeira’yı buldu. Kölelerin Capoeira’yı dans gibi göstermesinin amacı sahiplerin bunun bir saldırı ve savunma sporu olduğunu keşfetmemesini istemeleriydi. İşin içine dans, müzik, sanat ve akrobasi koydular. Örneğin; bizim çalgı aletlerimizde “berimbau” diye bir alet var, orkestrayı o yönetir. Bazı ritimler var o ritimler çaldığında sahiplerinden biri yaklaşıyor demek oluyor ve bu ritmi sadece Capoeira yapanlar biliyor. Onu duyduğunda köleler hareketlerini tekme ve saldırıdansa dansa ve estetiğe yakın bir stile kaydırıyorlar ki bunun bir saldırı savunma sporu olduğu fark edilmesin. Bu şekilde başlıyor ilk Capoeira. Ondan sonra Brezilya’da savaş çıkıyor, diyorlar ki savaşa gittiğinizde sağ salim gelirseniz özgürlüğünüzü kazanmış olacaksınız. Bunların hepsi saldırı savunma sporu bildiği için de zorlanmıyor ve savaştan sağ salim dönüyor.

Capoeira bugünkü modern yapısına nasıl kavuşuyor?

Capoeira’nın tam çevirisi “özgürlüğe giden yol” anlamına gelir. Brezilya tamamen özgürlüğünü kazanınca bu spor şu an göründüğü gibi estetik bir spor değil, o zaman daha da sert. Çünkü o zaman kölenin karşısındakine bir centilmenlik yapma derdi yok. Ellerin bağlı sen bir kölesin rakibinin üstesinden gelebilmen için onu bir şekilde kandırıp alt etmen gerekiyor. Son zamanlarında Brezilya özgürleştikten sonra Capoeira’yı sokak çeteleri yapıyor. O zamanlar daha ölümcül Capoeira. Sonra bu bütün Brezilya’ya yayılmaya başlayınca tüm dünyada Capoeira yasaklanıyor. Mestre Bimbra, modern Capoeira’yı yaratıyor. Capoeira’yı vahşiliğinden arındırarak daha akışkan hale sokarak müziği ön planda tutarak yaratmıştır. Capoeira kendi içinde gelişmeye devam ediyor.

Capoeira’yı bir dans olarak mı yoksa savunma sanatı olarak mı görüyorsunuz?

Capoeira hiçbir zaman tek bir şey değildir. Ne danstır ne saldırı-savunma sporudur ne de akrobasidir. Bunların hepsi beraber olduğu zaman Capoeira olur, onun dışında hiçbiri tek başına Capoeira olamaz.

Topluluğunuz üniversitede nasıl karşılandı?

İlk senelerde 3 kişi 5 kişi antrenman yapıyorlar, zar zor salon alıyorlar. Şu an antrenmanlarımızda ortalama 70-80 kişi oluyor, sınıflarımızı bölmeye başladık. Capoeira’ya gönül verenler sayesinde böyle olduk. Çok fazla özveri istiyor. Sadece spor yapmıyorsun, bu bir topluluk. Hem kendi Capoeira’nı geliştirmen lazım hem de topluluğu. Ne kadar çok insan o kadar daha fazla enerji yaratma fırsatı sağlıyor.

Ne tür etkinlikler yapıyorsunuz?

Okulda düzenlenen tüm etkinliklerde ve faaliyetlerde gösteriye çıkıyoruz. Bazen kareografi yapıyoruz bazen doğaçlama. Açık havada kendimize özel çalgı aletlerini kurarak da oyun yapıyoruz. Senede bir kere kuşak etkinliğimiz oluyor, Brezilya’dan hocalarımız geliyor. Etkinliğin son günü de Batizado töreni oluyor. Batizado töreni bizim kuşak törenimiz. İsteyenler buna katılıp kuşağını alabiliyor. Yurtdışına da çıkıyoruz, tabi bunlar kendi bütçemizle oluyor. Capoeira yapanlar arasında din, dil, ırk olmaksızın bunun ayrımını gözetmeksizin çok ciddi bir arkadaşlık doğuyor. Bu da Capoeira’nın en güzel yanlarından biri.

Capoeira’ya başlamak isteyenler için önerileriniz neler?

Genelde dışarıdan izlediğinde gelen ilk yorum, çok zor biz bunu yapabileceğiz mi? Ben de ilk başladığımda böyle diyordum. İstekli olup çalıştıktan sonra yapamayacağın hiçbir şey yok. Biz toplulukta sadece yapma yolunu gösteriyoruz.

Son Dakika Haberleri