Genelkurmay bu iki şeyi hemen yapmalı!

Türk Silahlı Kuvvetlerinin başına Amerikan çuvalı geçirildi, sustu!  

Türk Silahlı Kuvvetlerini Terör Örgütü yerine koydular, sustu! 

Kendi komutanı olan İlker Başbuğ’u terörist diye hapse tıktılar, oralı olmadı! 

Siyasi iktidar Kerkük’ü Kürtlere peşkeş çekip Barzanistan’ın kuruluşuna öncü oldu, umursamadı! 

AKP, ihvancılık adına Suriye’ye cihad ilan etti, itiraz etmedi! 

Siyasi iktidar, El Nusra’dan, ÖSO ve IŞİD’e kadar bilumum dinci çetelere silah gönderip Türkiye’yi ateşe atarken bu yapılanlara Necip Torumtay benzeri bir tavır koymak yerine başlar eğildi! 

PKK, Generallerin bindiği helikoptere roketlerle saldırdı, TSK değil karşılık vermek, Kışla’dan dışarı çıkmadı!  

Amerikancı siyasi iktidar PKK ile Oslo, Kandil ve İmralı da masaya oturup özerklik pazarlığı yaptı, seyredildi! 

PKK, Güneydoğumuzda silah yığınakları yaparak fiili bir devlet kurdu, oralı olunmadı! 

Ve son olarak PKK, ABD desteği ile Büyük Kürdistan için Suriye sınır hattında Akdeniz’e koridor açıyor yine susuluyor! 

İyi de ey Genelkurmay, TSK o zaman niçin var?  

Türkiye yüzbinlerce kişilik orduyu Saray törenlerinde rap rap yapsın diye mi besliyor? 

Ama efendim biz siyasi iradenin emrindeyiz ve sayılan hususlarda görüşlerimizi hükümete ilettik ve iletiyoruz deyip işin içinden sıyrılınamaz! 

Tablo ortada; siyasi irade kendi varlığını sürdürme adına gaflet ve dalaletin ötesindedir. Ülke açıktan paramparça olurken susup seyirci kalmak, rehin olan siyasi iradenin günah ve sorumluluklarına ortak olmak değil midir? 

Yapılması gereken bellidir... Birincisi Türk kamuoyu ve halkına eşiğine gelinen uçurumu sarsarak anlatmaktır ki iki ay sonra emekli olacak olan Necdet Özel bunu yapabilir...  

İkinci husus ise derhal Suriye’ye girilip koridor açan PKK’ya müdahale etmek olmalıdır. 

TAYYİP SEÇİM, DAVUTOĞLU KOALİSYON! 

Tayyip Erdoğan’ın sözleri ortada ki seçime işaret ediyor. 

Davutoğlu ise koalisyonda ısrarlı zira şahsi ikbalini orada görüyor. Koalisyon kurulursa Tayyip ipoteğinden kısmen çıkmış olacak. 

Ben hâlâ seçimin hemen ertesi günü yazdığım gibi erken seçim olur kanaatindeyim zira Erdoğan bu şansını kullanacaktır. ABD, AB ve yerli işbirlikçileri AKP-CHP’de ısrarlı lâkin böyle bir koalisyona CHP kamuoyunu ikna etmek çok zor. 

Keza AKP-MHP koalisyonu tamam diyenler üfürüyor zira bu modeli ne ABD ne de Tayyip ister? Gelelim Tayyip Erdoğan’ın hükümet kurma görevlendirmesini TBMM Başkanlığı seçiminin sonrasına bırakmasına: 

Erdoğan koalisyon kurulsun istemediği için Meclis Başkanlığı o konuda pazarlık konusu edilsin istemedi. 

CHP BÖYLE BÖLÜNECEK! 

CHP’nin Meclis grubuna bakın tam bir koalisyon! HDP’lisi, dincisi, AB’cisi, FETÖ’cüsü ve Atatürkçüsü her kesimden milletvekili var. Olmaz ya diyelim ki AKP ile koalisyon kuruldu. Partiden kopmalar başlar. 

Muhalefette kalsa yine kaos olur zira Kılıçdaroğlu o koltukta zor oturur. 

Aynı şey erken seçim sonrası için geçerli zira CHP oy patlaması yapıp bugünkünün üstüne koyamayacağından parti her şartta savrulacak. 

Tek seçeneği toparlayıcı yeni bir lider ama bugünkü meclis yapısından liderlik hayali kuran Fikri Sağlar’dan Tuncay Özkan’a abartmıyorum 10 hırslı isim var ve bu durum CHP’nin geleceğini karartıyor. 

ALTANLAR TARİKATI MI? 

Üçü de okuyan yazan takımından... 

Ama ne büyük raslantıdır ki onlarca yıldır hiçbir konuda farklı düşünmüyorlar. Çetin Altan ile oğulları Ahmet ve Mehmet’ten söz ediyorum! 

1980 öncesi solcu sonrası maaile Özalcıdırlar! 

Peşi sıra Avrupa Birliği trenine bindiler. Derken AKP ile sıkı Tayyipçi oldular! 

Ve şimdi Tayyip’e düşman ama Fetullah Gülen’e dostlar! Ölçü ve kriterleri nedir, anlayana aşk olsun! 

Bakıldığında çok iddialı zannedilen Altanlar birbirinin fotokopisi! 

Adeta bir tarikat ya da cemaatı çağrıştırıyorlar. Ve tabii bir de düşünceyi şirketleştirmek!