Genelkurmay tarikata mı girdi?

Genelkurmay bu aralar tarikat ya da cemaat gazeteleri ile sarmaş-dolaş!

Üç gün önce Işıkçılar Cemaatinin gazetesi Türkiye derken dün de F Tipi cemaatin gazetesi Bugün'e manşet oldular.

Tabloya bakar mısınız; siyasi bir kişilik olan Başbakan Erdoğan, Atatürkçü ve millici gazeteleri Başbakanlığa yaklaştırmazken Genelkurmay Karargahı, Erdoğan'ın bu tavrına omuz verircesine yargıya ve polise sızan ve Atatürk'e "Deccal-Geberen" diyen emperyal güdümlü bu tarikatların kontrolündeki gazeteleri bağrına basıyor.

Bu fotoğraf karşısında birileri "TSK cemaatlere mürit mi yazıldı" şeklinde bir soru sorsa söyleyin çok mu abartmış olur?

Evet maalesef son Genelkurmay-Cemaatler aşkı görüntüleri TSK'nın nerelere savrulduğunun somut işaretidir.

NOT: Önceki gün yazdığımız "Hakkari'den bir Yüzbaşının çığlığı" başlıklı yazımıza Genelkurmay yazılı bir açıklama ile cevap verdi ve askerler için çarşıdan sıcak poğaça ve simit alındığını açıkladı. İlginçtir aynı açıklamada o Yüzbaşının "Hakkari PKK'ya teslim edildi" şeklindeki sözleri ile "Bize saldıran örgüte karşılık vermemizi engelliyorlar" beyanına hayır öyle değil denilmedi ve bu şekilde o yüzbaşı tasdik edilmiş oldu.

Mansur Yavaş kimleri panikletti?

Mansur Yavaş'ın aday olma ihtimali önce AKP yani Tayyip Erdoğan ile Melih Gökçek'i panikletti zira Mansur Bey'in aday olması halinde CHP Ankara'da yüzde 42 blok oyla kampanyaya başlayacak ki göreceksiniz bu oran yüzde 45'leri bile aşabilir.

Aynı şekilde Yavaş'ın adaylık olasılığı sözde gazeteciliklerini AKP iktidarına borçlu olanları panikletti zira AKP Ankara'da çökertilirse bu iktidardan gidişinin somut işareti olacak ve AKP gittiği gün bu sözde gazeteciler işsiz kalacak.

Panikleyen bir başka kesim MHP pardon Devlet Bahçeli çünkü Mansur Bey seçildiği saat ülkücü kamuoyu Bahçeli'ye ne halt ettin deyip Mansur Bey'i niçin MHP'den aday yapmadın sorusunu sorup sigaya çekecek.

Panikleyen üçüncü kesim ise solculuktan ve alevicilikten geçinen Murat Karayalçın ile Sabahat Akkiraz gibilerdir.

Akkiraz'ı önemsemem zira o sadece iyi bir türkücü ve fikri bir derinliği ve de bilinci yok ama üç kere karşısında aday olup Melih Gökçek'i başkanlığa taşıyan Karayalçın'a şaşkınım ve hele hele onun gibi Siyasal'da öğrenci iken sağ bir derneğin başkanı olan birinin "Mansur sağcı CHP'de ne işi var" demesi komik oluyor... Evet Karayalçın'a göre Fikri Sağlar ile birlik olup PKK yani Kürt Milliyetçileri ile seçim ittifakı yapmak solculuğa ihanet olmuyor ama CHP'ye Ankara'yı kazandıracak bir Türk Milliyetçisini aday yapmak solculuğa ihanet oluyor.

Elektrik kesintisi ulusalcı çetelerin işi!

AKP iktidarı kesintili günlere merhaba dedi.

İstisnasız her gün programlı olarak yapılan elektrik kesintileri artık sadece sanayiide değil konutlarda da uygulanıyor.

Peki bu tablo nasıl mı ortaya çıktı?

AKP'nin 11 yıldır enerji sektörüne -derelerin peşkeşi yani HES'lerin önünü açmanın dışında- zerre yatırım yapmamasından.

Evet enerji üretecek barajlar yerine tüketim tapınakları yani AVM'ler inşa eden AKP'nin Türkiye'yi getirdiği yer karanlıklara mahkumiyettir.

Aha buraya not düşüyorum, bu elektrik kesintilerini Ergenekonculara ya da Gezi'cilere ciro edecekler yani AKP hadiseyi böyle sunacak zira hatırlayın bunlar değil miydi İstanbul'da trafik keşmekeş haline gelince, "Bunu AKP'yi zora düşürmek için Ulusalcı Çeteler yapıyor" diye mesajlar yayınlayan?

Bir bilmecem var çocuklar

Son günlerin espri adaptasyonu şudur:

"Bir bilmecem var çocuklar!

Haydi sor, sor.

Mitingde, gösteride yenir!

Acaba nedir nedir?

Polis'in aracılığı ile sunulur.

Tamam şimdi oldu.

Gaz-cop, baskı, zulüm deyince akla!

Hemen onun adı gelir:

Tayyip, Tayyip, Tayyip!

Beşiktaş'ın en büyük rakibi Demirören

Ben Beşiktaş'lı değilim ama tıpkı Fener ve Cimbom misali Beşiktaşsız Türk futbolu keyif vermez zira BJK yüzyıllık bir marka ve sevdadır.

Bu realiteyi seslendirdikten sonra gelelim bugünkü Beşiktaş'a!

BJK'lılar kusura bakmasınlar ama Yıldırım Demirören Futbol Federasyonu başkanlığında var olduğu sürece bu takım şampiyon olamaz zira Demirören'in kuyruk acısı var ve kendinden sonra gelen yönetimi başarılı kılmaz. Bunun için MHK'yi devreye sokup gereğini yaparlar ki son Kasımpaşa maçındaki hakem hataları bunun göstergesidir.

Kural hatasının yapıldığı bu maçta bana göre futbolcusu dayak yiyen Beşiktaş sahadan çekilmeliydi ama Stadyum projesine esir düşen BJK yönetimi ve teknik heyeti bunu göze alamadı.

Olması gereken Çarşı Grubunun Demirören'i Futbol Federasyonundan istifa ettirene kadar demokratik protesto sürecini başlatmasıdır.