Güzel insanların ülkesi: Küba
Hayalim gerçek olmuştu. Küba’daydım. Dikkatimi çeken ilk şey personelin çoğunluğunun kadın olmasıydı. Okullar da öğrenciler gibi pırıl pırıl. Kreşlerde her üç çocuğa bir kadın eğitmen...
Hülya Yarbuz - Güzelbahçe / İzmir Eski Belediye Başkanı
Düzgün giyimli, Kübalı kadınlar.. Bizi karşılayan Kübalı Hani, mini etekli, şık giyimli, zeki, bir o kadar da atak; işletme okuyormuş. Havaalanından uzaklaşırken kuvvetli bir patlama sesiyle irkildik. Meğer 4 gün önce ölen Küba halkının son yolculuğuna uğurladığı Fidel Castro’ya saat başı yaptıkları saygı atışı imiş. Havana Zafer Meydanı’ndan törenle uğurlanan Küba devrimlerinin efsane liderinin vasiyeti gereği; devrimin tamamlandığı Havana’dan, devrimin başladığı Santiago’ya gömülmek üzere kortej eşliğinde yolculuğu devam ediyordu. Gidişimizin 4. günü sabahı Havana’da 21 pare top atışıyla uyandık, tören sona ermişti. Gittiğimizde yas için de olan, suskun ve her türlü içki satışının yasak olduğu Küba sokakları, akşama hareketlenerek kendine has müzikleriyle günlük yaşamlarına döndü.
EĞİTİME VERİLEN ÖNEM
Kaldığımız muhteşem pansiyonda idare işleri kadınlarda, gördüğümüz kadarıyla da erkekler alışverişten sorumlu. Girişteki kocaman tüplü televizyon 9 günlük yas süresince cenaze törenini canlı verdi. Pansiyon sahipleri fırsat buldukça töreni gözyaşları içinde izledi. Küba halkı sokakta normal hayata dönse de büyük devrimcilerinin arkasından yas tutuyordu.
Yemek salonlarında şefinden, garsonuna çalışanların çoğu kadın. Anaokulu ve ilköğretime çok önem verilmiş. Okullar da öğrenciler gibi pırıl pırıl. Kreşlerde her üç çocuğa bir kadın eğitmen verilmiş.
Belirli meydanlarda, Havana caddelerinde kordon boyunda turistik amaçlı gösterilerle kabarık etekleri rengârenk karnaval giysileriyle başlarında çiçekli, kurdeleli, şapkalı kadınlar bize eski Küba’yı yaşattılar. Çünkü Kübalı kadın, düşünülenin aksine sadeliği tercih etmiş. Koloni döneminden kalma muhteşem tarihi evler sahil boyunca restore edilmiş. Ve kapı önlerine oturmuş kadınlar, restorasyon bekleyen evlerde barınanlar...
Kadın, dünyanın neresinde olursa olsun kadın. Kübalı kadınlar ise özgürlün zirvesinde. ‘Kübalı kadınları kıskandım. Öğrenci çocuğunun elinden tutmuş okul yolunda şortlu, üstü bikinili anneyi... Sokak aralarında kaykay yapan gençleri...
Yine turistik amaçlı geniş meydanlarda kadınlar şarkılar söylüyor. Dokudukları pamuklu keten kumaşlardan yapılmış bluzları, delik işi masa örtülerini, çeşitli ev eşyalarını satmaya çalışan Küba kadınları ticareti ele geçirmişler. En fazla 8-10 çeşit ürün bulunduran, sayıları 3-5’i geçmeyen marketlerde de genç kızlar yine iş başında.
YARATICI KÜBA KADINI
Mütevazı temiz ve çiçekler içinde restore edilmiş pansiyon evler. Yatak örtüleri el dikişiyle eski ipek kumaşlara danteller eklenmiş sade, temiz. Küba kadını ellerindeki mevcut malzemeyi yaratıcı bir biçimde kullanmasını biliyor.
Kadınlar ürettikleri el işi ürünlerini, yöre meyvelerinin çekirdeklerinden yaptıkları kolyeleri satmak için yarışıyorlar. Pazarlık serbest. Bazı dükkânlarda pazarlık yaptırmıyorlar. “Devlet dükkânıdır veremem” yanıtını alıyorsunuz.
Hava sıcaklığının ortalama 30-35 derece olduğu ülkede, yerlerde halı, kilim ve benzeri hiçbir şey yok. Taş karolar halı, yolluk şekilleri verilerek döşenmiş. Pencereler çoğunlukla camsız, antik tahta pencere kanatları perde görevini görüyor.
