25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gökçek’ten bu hesabı soracak yok mu?

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Yer: Ankara Sincan. Şehrin göbeği... Sözcü ve Akit gazetelerindeki habere göre Ankara Büyükşehir Belediyesi dehşet bir rezilliğe imza atmış. 

Buna göre Merkez Camii ve İmam Hatip Liselerinin bulunduğu devasa alan Belediye tarafından bir derneğe 99 yıllığına kiraya verilmiş. 

Hangi derneğe mi? 

Melih Gökçek’in şimdilerde mecburen paralel diye saydırdığı eski yoldaşı F tipi Cemaat sempatizanlarının derneği. Peki onlar orayı niye mi almış? 

Güya mevcut camiyi yıkıp yerine görkemli bir camii inşa etmek için. 

Sonra ne mi olmuş! 

Camiyi yıkmışlar... 

Ancak görkemli cami yerine AVM evet yanlış okumuyorsunuz yıkılan cami arsasının üzerine alışveriş merkezi kondurmuşlar... Yanına da yasak savma bağlamında minyatür bir camicik kondurmuşlar. 

Olay savcılıktadır. Gözaltı ve hatta tutuklamalar var. 

F tipine karşı onlarca yıldır bunlar mümin değil bezirgan-casus diye yazmanın nedeni bu olayla bir kere daha kanıtlanmış oldu. 

Gelelim Gökçek’e: 

Melih Bey bu yanlışlığın neresindedir ve sorumluluğu nedir? 

Melih Gökçek sakın, “Beni büyük cami yapacağız diye kandırdılar” demesin zira ortada bir AVM var ve onun iznini kendisi vermiştir. 

Aytaç Durak’a sade suya tirit iddialarla görevden el çektiren AKP’nin hakim iradesi, eğer zerre imanı, inancı, ahlakı ve vicdanı varsa, bu net tabloda Gökçek’ten hesap sormaya mahkûmdur. 

ERMENİCİLİK DALGASI  

Türkiye’deki Ermeni sayısı on binlerle sınırlı. 

Hal bu iken AKP, Y-CHP ve HDP Ermenicilik yarışında ki, adayları ortada. 

Amaç Ermeni oyunu almak değil başka şey. Gaye oy olsa Yahudiden de aday yaparlardı. 

Amaç bir yerlere göz kırpmak ve aferin almaktır ki, o yer Washington ile Paris’tir. Düşünün, AKP kendi İslamcısını aday yapmayıp Markar’ı Meclis’e taşıyor. Aynı şekilde Kılıçdaroğlu Ali Özgündüz gibi başarılı birini sırf Azeri kökenli diye üstünü çizerken, Türkiye’ye katil deyip savaş açan birinin yakınını sırf Ermeni kökenli diye İstanbul’dan listebaşı yapıyor.  

HDP’yi normal görüyorum zira PKK olayı zaten ASALA’nın devamı yani aynı kumpanyanın ürünleri. 

Sadece bu Ermeni adayları konusu bile AKP, Y-CHP ve HDP emperyal kardeşliğini gözler önüne sermiyor mu? 

PUSUDAKİ ABDULLAH! 

Zerre risk almaz ve meydan okumaz. 

Kime sorsanız, o bizim adamımız der! 

Ergenekon ile Balyoz tertibini ilk başlatan odur ki, operasyon yıllarında Başkomutan kimliğini taşımasına rağmen Balyoz beraatı için olumlu tek bir söz etmemiştir. 

Bu aralar İstanbul sermayesi ile iş tutuyor. 

Kulağı hep haberlerde. 

Tayyip Erdoğan’ın sağlığından endişeleniyor. 

Kolon kanseri maazallah metastaza dönüşür ve ona bir şey olursa beni De Gaulle misali göreve çağırırlar, rahatım bozulur diye endişeleniyor! 

Şaka bir yana, Abdullah Bey sahi kimsin sen? Davan var mı? Neye evet neye hayır dersin, bilen var mı? 

TAYYİP İLE PERİNÇEK! 

FETÖ yani Fethullah Gülen Terör Örgütü’nün varlığı devlet ve yargı tarafından resmen kabullenildi ki, bu Türkiye’nin bekası adına hayat-memat meselesiydi. 

Keza polis kolejlerinin kapısına kilit vurulması haşhaşileri münferit avlamanın ötesinde bataklığı kurutma adına alınan gerçekçi önlemlerden bir tanesidir. 

Elbette bu teşebbüsler F tipi örgütü yok etme adına küçük adımlardır ama niyet bağlamında ümit veriyor. 

Açık yazacağım; Türkiye’de FETÖ’yü devlet ve yargı bağlamında tescilleyerek polis kolejini kapatabilecek yüreğe sahip iki isim tanıdım ben. Biri Tayyip Erdoğan diğeri Doğu Perinçek. 

Bırakın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi, bugünkü Genelkurmay Yönetimi devlet idaresinde olsa bu kararı alamaz zira daha Gölcük casusunu bile bulamadılar. 

Kuşkusuz Tayyip Erdoğan bunu 17-25 Aralık hırsızlık operasyonları kininden yapıyor ve intikam alıyor ama bizim için esas olan o çetenin devletten temizlenmesi ve kamu vicdanında mahküm olmasıdır. Dolayısı ile Tayyip bunu yapıyor diye karşı çıkamayız. Bu arada F tipi örgütün üzerine gidiyor diye Erdoğan’ın 13 yılını aklamak gibi bir kastımızın olamayacağı da aşikardır...