26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Goltz Paşa’nın Irak cephesinde can vermesinin 100. Yılı

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Batı Acısıkitabındaki iki dize, Türkler ile Almanlar arasındaki ilişkiyi çok güzel anlatır:
“Biz Almanları severiz
Almanlar makinaları sever”
Bizim insan sevgimize karşılık veren Almanlar da vardır. İşte o Almanlardan Goltz Paşa, 100 yıl önce 19 Nisan 1916 günü Türk Ordusunda İngiliz emperyalistlerine karşı savaşırken Irak cephesinde lekeli hummadan canını vermişti.
Goltz Paşa’nın 73 yaşında cephede hayatını kaybetmesinden 10 gün sonra 29 Nisan 1916 tarihinde, Türk Ordusu, Kut-ül Ammare’de İngiliz Generali Townsend komutasındaki 20 bin İngiliz ve Hint askerini esir aldı. Dün 100. yıldönümüydü.

ÖZ VATANI GİBİ SEVDİĞİ MEMLEKET
Irak cephesindeki Ordumuzun Komutanı Enver Paşa’nın amcası Halil Paşa (General Halil Kut), Goltz Paşa’nın Türk askeri için ne ifade ettiğini şöyle dile getirmişti:
“Feldmareşal kendi askerlik hayatının yarısını bizim ordumuzun tekâmülü hususuna hasretmiştir. Kıtalarımız tarafından onun idaresi altında elde edilen şanlı muzafferiyetler kendi mesaisinin semeresini görmesi nasip olduğu bir anda kendi öz vatanı gibi sevdiği bu memlekette habis bir hastalık onu elimizden aldı. Cephede onun mukaddes ruhunu şâd edecek zaferler tesit edildiği sırada Mareşal hayata gözlerini kapadı.” (Goltz Paşanın Hatırası ve Hal Tercümesi, çev. E. Gen. Pertev Demirhan, KKK İstanbul Askerî Basımevi, 1953, s.35).

ZAFER MÜJDESİ
Kut-ül Ammare zaferinin kazanıldığı akşam, Türkler ve Araplardan oluşan uzun bir kafile, ellerinde meşalelerle Bağdat sokaklarında yürüyerek Goltz Paşa’nın toprağa verildiği Dicle’deki yüksek burca çıktı. Yürüyenlerin başında Türk Merkez Komutanı bulunmaktadır. Komutan, zaferin kazanılmasında büyük hizmetleri geçen Goltz Paşa’ya zafer müjdesini götürüyordu (Aynı kitap, s.36).

SİLAHLI HALKIN ASKERİ
Goltz Paşa, 1843 yılında doğmuştu. 1866’da Avusturya Savaşına, 1870’te Fransa Savaşına katıldı. 1877 yılında, demokrasinin gereği olan “zorunlu askerliği” savundu. 1883 yılında Silahlı Halk (Das Volk in Waffen) adlı kitabı yayımlandı. Başarıyı ordunun halk ile birliğinde ve halkın seferber edilmesinde görüyordu.
1883 yılı baharında Alman Askeri Heyetiyle ülkemize geldi ve Gen. Kaehler’in ölümünden sonra Heyetin Başkanı oldu. 1896 yılına kadar 13 yıl askerî okullarımızda görev yaptı. Binlerce Türk subayının çağdaş askerî anlayışlarla yetişmesine emek verdi.

MERT MİLLETE CANDAN SEVGİ
General Pertev Demirhan’ın yazdığına göre, Goltz Paşa, “bütün kalbiyle” ordumuzun gelişmesi için çalıştı ve “milletimizi kendi milleti kadar candan sevmişti.”
Goltz Paşa, “Dünyanın en mert milleti ve en iyi askeri Türklerdir” diyordu (s.6). Türkçeyi “mükemmel surette okuyup yazacak” düzeyde öğrendi (s.17). Kendisini Türk askerine çok sevdirmişti. O kadar ki, Kurmay yüzbaşılığından beri Goltz Paşa ile görev yapan Gen. Demirhan, “1904’te babamın vefatından sonra o adetâ benim babam olmuştu” diye yazıyor (s. 5) ve Alman generalinin “Hıristiyanlıktan çok Müslümanlığa eğilimli” olduğunu belirtiyor (s. 42). İlginçtir, Goltz Paşa, 1880’li yıllarda Türkiye’nin yönetim merkezinin Ankara’ya taşınmasını öne sürmüştü (s. 18).

KOMUTANIN SIRADAN ASKER OLARAK CAN VERMESİ
Goltz Paşa, 1896 yılında Almanya’ya döndü ve Birinci Cihan Savaşı başladığı zaman 71 yaşında savaşa katıldı ve yanağından kurşunla yaralandı.
Osmanlı Devleti savaşa girince, yeniden ülkemize gönderildi. Çanakkale Boğaz Savaşı öncesinde incelemelerde bulundu. Olası Rus taaruzuna karşı İstanbul’u savunmakla görevli Birinci Ordu Komutanlığına getirildi. İngilizler Basra’da karaya çıkınca, Irak’taki 6. Ordu Komutanlığına atandı. 16 Kasım 1915 günü İstanbul’dan cepheye hareket etti. 2500 km uzaktaki menzile, tren, otomobil ve hayvan sırtında ulaştı. Aralık başında Bağdat’a ve oradan cepheye vardı. 1916 Ocak ayında savaşın yoğun olduğu koşullarda otomobili bozulunca hayvan sırtında yağmur ve seller altında Kut-ül Ammare’ye yetişti ve İngiliz imdat kolunu durduran harekâta kumanda etti. 31 Martta kendine özel ulaşım sağlanmasını istemeyerek, hasta ve yaralıların bulunduğu vapurla Bağdat’a döndü. Bulaşıcı lekeli humma hastalığına tutuldu ve 19 gün içinde hayatını kaybetti.

SUPHİ KARAMAN’IN MİRASI
“Makinaları değil, Türkleri seven” fedakâr Alman Komutanı Goltz Paşa’yı 27 Mayıs Devriminin önderlerinden, Millî Birlik Komitesi Üyesi, Partimizin Genel Başkan Yardımcısı E. Kur. Alb. Suphi Karaman Ağabeyimiz sayesinde tanıdım. Partimiz kitaplığına armağan ettiği kitabı 12 Eylül 2004 günü okumuş ve duygulanmıştım.
Yeryüzünde iki yüzyıldır emperyalizme karşı savaşan bir milletiz.
Bizimle aynı cephelerde savaşarak bizden olan Goltz Paşa’yı unutmuyoruz ve saygıyla anıyoruz.