19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

18 Ocak günü ne oldu?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Borsa İstanbul’da garip şeyler oluyor.

“Yabancılar bir süredir ülkemizi terk ediyor. Hazine bonosu ve tahvillerinden neredeyse tamamen çıktılar. Borsa İstanbul’daki yabancı payı tarihinin en düşük seviyesinde. Yabancıların piyasalarımızda ciddi dalgalanma yapma güçleri kalmadı.” deniyor.

Ama iş pek öyle görünmüyor.

YÜZDE 5’LİK DÜŞÜŞ

18 Ocak 2022 Salı günü yaşanan olay.

Borsa İstanbul'da seansın kapanmasına 1 saat var.

Fiyatlar 17.00’ye kadar dengeli bir seyir izliyor.

Biri Amerikalı 2 yabancı kuruluş devreye giriyor.

Algoritmaları harekete geçiriyor.

Yüksek hacimli olarak açığa satış yapıyorlar.

Yarım saat içinde borsa yüzde 5 düşüyor.

Büyük hisselerde devre kesiciler devreye giriyor.

Düşüş hızla genele yayılıyor.

Borsa İstanbul tarihinde ilk defa oluyor.

Devre kesici ile günü kapatmak zorunda kalıyor.

BİR GÜN SONRA

Borsa bir gün sonra eksi yüzde 1 düşüşle açılıyor.

Bu iki yabancı kuruluş yine tetikte...

Açığa sattıkları hisseler…

Asgari yüzde 5 kâr ile yerine koyuyorlar.

19 Ocak 2022 tarihinde manzara şu:

Borsa işlem hacmi yaklaşık 52 milyar TL ile rekor düzeye ulaşıyor.

Borsamızda yabancı payı, son 20 yılın en alt düzeyinde.

Borsada neredeyse sadece yerli bireysel yatırımcı, BES fonları ve spekülatörler kaldı.

Herkesin bildiği iki büyük yabancı kuruluş mutlu.

Yerel yatırımcının sırtından milyarlar kazandılar.

MAFYA YÖNTEMİ

Konunun uzmanları tepkili.

Olayı, “mafya usulü soygun” olarak niteliyorlar.

Üstelik de mevzuata uygun.

Boşluklardan yararlanıyorlar.

Borsa İstanbul yönetiminin harekete geçmesini, olayı araştırmasını, 2,1 milyon yerli bireysel yatırımcıyı koruyacak önlemler almasını istiyorlar.

Şu ana kadar bir ses çıkmadı.

Hazine ve Maliye Bakan Nebati, “Döviz krizinde küçük yatırımcı çarpıldı.” demişti.

Borsada olan da aynı.

Devletin görevi belli.

Küçük yatırımcıyı, BES fonlarını korumak.

Hâlâ ne bekleniyor anlamak zor.

GEÇİCİ ÖNLEM

Bu arada, pazartesi gecesi bir gelişme oldu.

Salı sabahı uygulamaya kondu.

“Yukarı adım” kuralı getirildi.

Sorunu çözer mi?

Uzmanlara göre, “geçici bir önlem.”

Kalıcı önlemler isteniyor.

18 Ocak olayının araştırılması ve gereğinin yapılması şart.

&&&

ELEKTRİK KESİNTİSİ

Son günlerde yaşanan elektrik, doğal gaz kesintileri.

Organize Sanayi Bölgelerine haber verildi.

Elektrik ve doğal gaz kesintisi olacak.

Peki bu bir telefonla çözülecek iş mi?

Sanayici saçını başını yoluyor.

ENVANTER YOK MU?

Fabrikalara “faaliyetinizi durdurun” denmiş.

Uymayanlara ağır ceza tehdidi yapılmış.

Peki bu kararı verenler sanayiyi biliyor mu?

Pek öyle görünmüyor.

Adanalı bir sanayici şunları söyledi:

“Genel bir bildirimde bulundular.

Hangi fabrika faaliyetini durdurabilir.

Hangi fabrika durduramaz.

Bu konu hiç araştırılmamış.

Bazı fabrikalarda yüksek ısılı işlemler var.

750 derece ısıdaki ürünü nasıl soğutursunuz.

Bunun maliyeti biliniyor mu?

Devletin öncelik envanteri yokmuş.

Olsa böyle olmazdı.

Hızla öncelik envanteri çıkarılmalı.”

İHRACAT TAAHHÜTLERİ

Gaziantepli bir sanayici de ihracata dikkat çekti.

“Sanayicinin ihracat taahhütleri var.

Diyelim 30 Ocak’a malın yetişmesi lazım.

İki-üç gün üretim durursa ne olacak?

Bizim artan ihracatımızın nedeni,

Çin’in pandemi nedeniyle taahhütlerini yerine getirememesi.

Aynı duruma düşersek kim kaybeder?

Dövize en çok ihtiyacımız olduğu günler.

Bunları düşünen var mı?”

Anlayacağınız sıkıntı çok.

Karar verenler birçok şeyin farkında değil.

Liyakat derken anlatılmak istenen bu..!