20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

78 yaşında topraktan ve üretmekten vazgeçmiyor: Toprağa su ver o sana her şeyi verir

Aykut Duman, tarımda yıkımın Özal döneminde başladığını devletin artık tercih yaparak yeniden kamucu ve planlı üretim kararı alması gerektiğini ifade etti. Duman, mayınlı araziler için ‘verdim gitti’ değil, ‘halk nasıl kâr eder’ hesabının yapılması gerektiğine dikkat çekti.

78 yaşındaki Aykut Duman topraktan ve üretmekten vazgeçmiyor: Toprağa su ver o sana her şeyi verir
A+ A-
HÜSEYİN GÜLER / HATAY

78 yaşındaki Aykut Duman, doğuştan çiftçi. Ailesi Orta Asya'dan Anadolu'ya, oradan Suriye sınırı olan Hatay’ın Kumlu ilçesine yerleşir. Duman ailesi, Kumlu’ya geldiğinde topraksızdır ama şimdi bölgenin sayılı çiftçi ailelerinden biri. 2 bin dönüm toprağında hala üretim yapan Duman, “Her gün tarlada çalışıyorum" diyor.

Aykut Duman ile Türkiye tarımını, sınırdaki mayınlı arazileri ve hayallerini konuştuk.

“Ben doğma büyüme çiftçiyim, Allah'a şükür çiftçiyim ve çiftçi olmaktan ötürü pişman olmadım ve bir daha dünyaya gelsem yine çiftçi olarak gelmek isterim” diyerek başlıyor söze Duman. Çiftçiliğin ülkeye katma değer sağlayan ulvi bir meslek olduğunu vurgulayan Aykut Duman, “Tohum atarken ‘ya Allah’ diyen yine ‘kurdun kuşun da bunda hakkı var’ diyen sabırlı ve güven duygusunu yaşayan bir kesimiz. Ben çiftçiliği bir meslekten öte bir yaşam biçimi olarak görüyorum” diyor.

Yatırım amaçlı toprak alanların toprakla uğraşmadıklarını belirten Aykut Duman’a göre “Çiftçi dediğin traktöre binecek, istihdam sağlayacak. Anadolu ve diğer bölgelerde çiftçilik yapanların yüzde 99’u çiftçi doğmuştur. Toprağın kokusunu alan bu işi bırakmaz.”

PLANSIZ ÜRETİM ÖZAL’LA BAŞLADI

Tarıma yeterince destek verilmediğini de belirten Duman, bölgenin en büyük sorununun susuzluk olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “’Bu topraklarda can eksen, can yetişir’ deyimi yerindedir. Su sorununu çözerseniz, bu topraklar size her şeyin karşılığını verir. Ovada artık muz üretimi, meyve üretimi yapılmaya başlandı. Ben planlı ekonomiden yanayım, bu işin plansız hale gelmesi Özal’la birlikte başlamıştır. ‘Pahalı üretmektense, ucuz ithal edelim’ mantığı ile yerli üretim yerine, ithal tarım ürünleri alınmaya başlandı. Özal öncesi karma ekonomi ve planlı dönemde kalkınmada sıkıntı yaşanmadı. Demirel döneminde barajlar yapıldı. Bazı yerler çölken verimli topraklar haline geldi. Zirai Donatım Kurumu, Toprak Su Genel Müdürlüğü gibi kurumlar vardı ve kapatıldı. Ülkeyi yönetenlerin öncelikle tercih yapmaları gerekir, Türkiye dağı, taşı ile her yeri müsait bir yerdir. Ekmediğin yer meradır, ekilmeyen yerin ormandır, üç yanı denizlerle çevrili ve ortada Marmara gibi iç denizin vardır. Balığın en pahalısını biz yeriz, bazılarımız ise balıkla tanışıklığı bile yoktur. Bakın biz 1924'lerde uçak yapan ülkeyiz. Neden yedi bölgede buğday yetişen bir ülkede insanlar çöpten ekmek toplar? Biz tarımı öteledik, tarım bizim önceliğimiz olmalıydı.”

SIĞINMACI DİYE TÜRK İŞÇİSİ DİYE AYIRMIYORUM

“Hudut bizim namusumuz” diyen Duman, “Devlet büyüklerinden ‘sizin gibi insanlar varken, hudutta bekçiye gerek’ yok övgüleri alan insanlarız. Ben de bundan onur ve şeref duydum. Sığınmacılar için bir plan ve disiplin sağlanmadığından ciddi sorunlar yaşamaktayız. Bazıları şöyle düşünüyor: ‘Sığınmacıları sigortasız, ucuz ve fazla çalıştırıyoruz.’ Ben Türk işçisine nasıl uygulama yapıyorsam, onlara da aynısını yapıyorum” diye konuştu.

DEVLET ÜRETME ÇİFTLİKLERİ KURULABİLİR

Aykut Duman, sınırda bulunan mayınlı arazilerle ilgili de konuştu. Duman, toprak vermekle işin bitmediğini, ‘halk nasıl kârlı çıkar’ hesabının iyi yapılması gerektiğini belirtti. Duman şöyle konuştu:

“Mayınları temizledik, ölçü memurunu çağırıp, ‘sana üç, sana beş dönüm verdim’ şeklinde olmaz. Susuz tarım yapılmıyor, öncelikle suyun gelmesi gerekir, bakın biz buğdayı sulayamadık, yağmur da çok yağmadı, dönüm başına 600 kilo yerine 300 kilo buğday aldık. Yani toprak vermekle iş bitmiyor. Bir başka sorun da biz parçalanmış toprakları toplulaştırmaya çalışıyoruz, bir taraftan da küçük parçalar halinde dağıt. Bu topraklar Devlet Üretme Çiftliklerine verilsin, orada istihdam alanları aç, orada çalışanların rahat geçinmelerini sağla, hatta fabrika kurulabilir ya da ihale yolu ile bu topraklar kiraya verilir. Diğer bir öneri de mayınlı arazilerin olduğu yerleri gelişmekte olan yerler ilan edin ve yatırımın önünü açın, diyebilirim. Nasıl yapılırsa yapılsın ‘halk nasıl karlı çıkar” hesabı yapmalıyız. ‘Ben toprak verdim’ diyerek işin içinden çıkılmamalıdır.”

Duman, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben ülkemin geleceğinin çok parlak olacağına inananlardanım. ‘Size ölmeyi emrediyorum’ diyen bir komutan ve ona uyan bir millet var. Sizin de bizim de yolumuz açık olsun.”

Tarım Üretim çiftçi