8 Mart’ta işçiler kürsüde
CKD İzmir Şubeleri, 8 Mart’ta Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında panel düzenledi. CKD Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nuriye Kadan'ın yönettiği panel, işçi kadınların sesi oldu.

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) İzmir Şubeleri, 8 Mart’ta Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz” konulu bir panel düzenledi.
CKD Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nuriye Kadan'ın yönettiği panel, işçi kadınların sesi oldu.
Panelde Digel Tekstil direnişçisi Bahar Tunçer, Lezita işçisi Aysun Kuru, Temel Conta işçisi Sinem Kaya ve Dokuz Eylül üniversitesi Hukuku Fakültesi Medeni Usul ve İcra Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Buse Dişel konuşmalar yaptı.
ERKEKLERLE OMUZ OMUZA MÜCADELE
Nuriye Kadan açış konuşmasında, Türkiye’deki kadınların istihdam edilme ve eğitim konusunda erkeklere göre daha geride olduğunu, çağdaş Türkiye'yi ancak kadın ve erkeğin eşit koşullarda eğitim alarak ve üreterek oluşturabileceğini vurguladı. Kadan, CKD’nin her zaman emekçinin yanında olduklarını, kadınların hak ettiği üretim ve eğitim seviyesine kavuşması için erkek, aile ve devlet düşmanlığı yapmadan erkelerle omuz omuza mücadelenin önemine dikkat çekti.
EMEKÇİLERDEN SENDİKAL MÜCADELE ÇAĞRISI
Panelde konuşan işçiler, işverenlerin sendikalı işçileri çalıştırmak istememesine tepki göstererek Türkiye’de sendikalı işçi oranını çok düşük olması eleştirildi.
Kadınların iş hayatında yaşadıkları zorluklara da değinen işçiler, çalışan kadının evde de eş ve anne olarak hizmet verdiğini, bu konuda da bir bilinç oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Kadınların iş hayatında zorlu bir mücadele verdiklerini, kadın olmaktan kaynaklı duydukları ihtiyaçların göz ardı edildiği ifade eden emekçiler, kadınların çeşitli baskı ve tacize maruz kaldıklarını aktardı.
Emekçiler, kadınların ev geçindiren değil geçimi destekleyen kişiler olduklarını, kadın işçi çalıştırmanın düşük ücretli işçi çalıştırma ihtiyacını da karşıladığına dikkat çekildi.
HAYAT PAHALILIĞI ELİ KOLU BAĞLIYOR
Doktor Buse Dişel de işten çıkarılan ya da işverenle sorunlu olan kadınların adalete erişmeleri pahalı ve zor bir yöntem olduğunu kaydetti. Dişel, bu durumun özellikle kadın işçilerin yaşadığı en büyük dezavantajlardan biri olduğunu belirtti.
Akademisyen Dişel, işçilerin sendika çatısı altında örgütlendiği takdirde hem hukuki hem toplumsal hem ekonomik mücadelelerinin daha başarılı olacağını, bunun da işçiye maddi manevi rahatlık sağlayacağını ifade etti.