Abbas Erakçi: Astana'da ‘meşru muhalifler’ ifadesini ekledik
İran devlet kanalına konuşan İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ‘Astana sürecinde, hükümetin muhalefetle görüşmelerini teşvik ederek ‘meşru muhalifler’ yani terörist olmayanlar ifadesini ekledik.’ dedi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi devlet televizyonunda, Suriye'de HTŞ'nin Şam'a girmesi ve Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından yaşananlar hakkında açıklamalar yaptı.
İran'da, gerekli desteğin sağlanmadığı yönünde Pezeşkiyan hükümetine yönelik eleştiriler yapılmıştı. Erakçi'nin açıklamalarının bir kısmı da içeriden gelen eleştirilere yanıt niteliği taşıdı.
Erakçi, son yapılan Astana sürecinde 'meşru muhalifler' ifadesinin eklendiğini vurgulayarak "Suriye hükümetine muhalif olan bazı gruplar Birleşmiş Milletler'in terör grupları listesine kaydedilmişti. Rakipler farklı kesimlerden. Dün Astana sürecinde hükümetin muhalefetle görüşmelerini teşvik ederek, ‘meşru muhalifler’ yani terörist olmayanlar ifadesini ekledik. Bizim tavrımız Esad hükümetini muhalif gruplarla konuşmaya ve etkileşime girmeye teşvik etmek oldu." dedi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’nin açıklamaları şöyle:
“İran ve Suriye güvenlik güçleri İdlib'deki hareketlerden tamamen haberdardı ve bu bilgi Suriye hükümeti ve ordusuna aktarıldı. Şaşırtıcı olan Suriye ordusunun yetersizliği ve gelişmelerin beklenmedik hızıydı.
“Esad, ordunun durumunu doğru analiz edemedi. Beşar Esad, Dr. Laricani (Hamaney’in özel temsilcisi) ile yaptığı görüşmede, ordusunun performansından duyduğu şaşkınlığı ve şikayetini dile getirdi. Bu, Suriye hükümetinde bile ordunun durumuna ilişkin ayrıntılı bir analizin bulunmadığını gösterdi.
“Bana göre Suriye ordusu fiili savaş alanında kaybetmek yerine psikolojik bir savaşa girmiştir. Yaygın propaganda, sanal ve sanal olmayan medyada alan yaratılması, ordunun motivasyonunun azalmasında önemli bir etki yarattı ve ciddi bir direniş gösterilmemesine yol açtı.
‘SURİYE BASKILARA RAĞMEN HER ZAMAN İDEALLERİNE BAĞLI KALDI’
“Son 40 yılda İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye ile güçlü ve sağlam ilişkileri oldu. Bu iletişimler ve destekler üç ana alana ayrılabilir.
“İlk alan direnç eksenidir. Suriye, direniş ekseninin kilit üyelerinden biri ve Siyonist rejimle mücadelede ve Filistinlilerin desteklenmesinde çok önemli bir rol oynadı. Bu ülke, birçok baskıya rağmen her zaman ideallerine bağlı kalmış, İran İslam Cumhuriyeti'ne ve direniş eksenine destek vermekten geri durmamıştır.
‘İLİŞKİLERİMİZDE IŞİD İLE MÜCADELE ÖNEMLİ BİR BAŞLIK’
“İkinci alan ise İran-Suriye ilişkilerinde ayrı bir başlık olan IŞİD ile mücadeledir. IŞİD, bir noktada bölgesel ve bölgelerarası bir olgu olarak ortaya çıkmış ve önce Irak'ta ardından da Suriye'de yayılmıştır. Bu olgu uluslararası düzeyde ciddi kaygılara neden olmuş ve uluslararası koalisyonların oluşmasına yol açmıştır. Bu arada İran İslam Cumhuriyeti hem Irak'ta hem de Suriye'de (bu ülkelerin hükümetlerinin talebi üzerine) IŞİD'e karşı mücadelede kilit bir rol oynadı. O dönemde İran İslam Cumhuriyeti, Suriye'ye asker göndererek Suriye ordusunun yanında savaş alanına girmişti. Bu eylemler esas olarak İran'ın güvenliğinin sağlanması amacıyla gerçekleştirilmişti. Çünkü IŞİD sınır tanımıyordu ve ülkemizin güvenliğine yönelik büyük bir tehdit olarak görülüyordu. Eğer Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı savaşmasaydık, İran sınırları içinde onlarla savaşmak zorunda kalacaktık. Ayrıca IŞİD'in İran'da İslam Konseyi'ne saldırı ve farklı bölgelerde bazı terör eylemleri de dahil olmak üzere operasyonlar düzenlediğine dair kanıtlar vardı.
‘HER ZAMAN MUHALEFETLE KONUŞARAK ÇÖZÜM BULMASINI TAVSİYE ETTİK’
“Üçüncü alan ise Suriye hükümetinin; iç meseleleri, halk ve muhalif gruplarla ilişkileri konusunda desteklenmesidir. İran İslam Cumhuriyeti bu alana müdahale etmemiş ve Suriye hükümetine her zaman muhalefetle konuşarak farklılıkların çözümü için siyasi ve barışçıl çözümler bulmasını tavsiye etmiştir.
‘SON SALDIRILAR SÜRECİN GİDİŞATINA AYKIRIYDI’
“Son toplantıda özellikle Suriye ordusuyla ilgili birçok tavsiyem vardı. Suriye halkıyla daha fazla etkileşim olması gerekiyor çünkü hükümeti ayakta tutan halktır. Bu tavsiyeyi her zaman verdim. İran, Rusya ve Türkiye saldırıların durdurulması konusunda anlaştı ve bu üç ülke barış ve huzurun garantörü oldu. Bu süreç son on yılda başarılı oldu ve Suriye'de barışı sağlamayı başardı. Bu son saldırılar sürecin gidişatına aykırıydı ve başka bir şey olması gerekiyordu.
‘ASTANA SÜRECİNDE 'MEŞRU MUHALİFLER' İFADESİNİ EKLEDİK'
“Astana'nın hedeflerinden biri de üç ülkenin hükümet ve muhalefetin diyalog başlatmasına yardımcı olmasıydı. Yavaş yavaş bu yöne doğru ilerledik. Ancak işler pek iyi gitmedi ve Sayın Esad'ın hükümetinin esnekliği çok azdı.
“Astana sürecindeki tartışmalarımızda meşru muhalefetin ifadesi tartışıldı. Çünkü Suriye hükümetine muhalif olan bazı gruplar Birleşmiş Milletler'in terör grupları listesine kaydedilmişti. Rakipler farklı kesimlerden. Dün Astana sürecinde hükümetin muhalefetle görüşmelerini teşvik ederek, ‘meşru muhalifler’ yani terörist olmayanlar ifadesini ekledik. Bizim tavrımız Esad hükümetini muhalif gruplarla konuşmaya ve etkileşime girmeye teşvik etmek oldu.
‘BİZİM SURİYE'DEKİ VARLIĞIMIZ DİRENİŞİ DESTEKLEMEKTİ’
“Tüm bilgiler orduya ve Suriye hükümetine verildi ancak ordunun karşı koyma motivasyonu yoktu. Suriye ordusunun yerini almamamız gerekiyordu, Suriye'deki varlığımız direnişi desteklemek ve IŞİD'e karşı mücadele etmekti. Suriye ordusu yerine iç muhaliflerle çatışmaya girme niyetinde değildik. Bana göre Suriye'de son dönemde gerçekleşen bu hareketin başarıya ulaşmasındaki temel etken sadece Suriye ordusunun ayağa kalkmamasıydı, aksi halde direniş güçleri gelip rollerini oynadılar. Ordu üzerine düşeni yapsaydı Halep düşmezdi. Direncin zayıf olduğu düşüncesi yanlış bir fikirdir. Direniş hiçbir zaman ortadan kalkmayacak. Bizim konumuz Suriye halkının isteklerini yerine getirmek ama Suriye'de çok çeşitli gruplar var. Hükümet için gruplar arasında anlaşmaya varmak kolay değil. Çıkar çatışması barışın kolay sağlanamayacak hale gelmesine neden olabilir.”
Doğu Perinçek'ten Suriye açıklaması: ABD ve İsrail ile birlikte neyin bayramını kutluyorsunuzGündem