‘ABD’deki Dörtlü Çete Pekin ile ilişkileri baltalıyor’

Geçmiş dönemde Morgan Stanley’in Asya direktörlüğünü de yapan Prof. Roach, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’brien, FBI Direktörü Christopher Wray ve Başsavcı William Barr’ın oluşturduğu grubu “Dörtlü Çete” olarak adlandırarak, Çin karşıtı faaliyetlerin ABD’deki odağını oluşturduklarını belirtiyor.

“Çin-ABD ilişkileri belki de en kırılgan dönemini yaşıyor. Bu dört kişilik kendine güvenen, benim ‘Dörtlü Çete’ dediğim heyetin bütün argümanları aldatıcıdır. Siyasetlerinin esası Çin hakkında komplo teorilerine dayanıyor ve gerçeklikten yoksun. ABD-Çin ekonomik ve siyasi ilişkileri dünya barışı ve geleceği için oldukça öneme sahip. Bu dörtlü çetenin dizayn ettiği politika ise çatışma riskini yükseltiyor” diyen Roach şöyle devam ediyor: “50 yıl önce Sovyetlerle olan duruma benziyor bu. Daha önce oradaydık ve çok tehlikeli bu.”

GÖRÜŞMELER 15 AĞUSTOS’TA YENİDEN BAŞLIYOR

Wall Street Journal’ın belirttiğine göre 15 Ağustos’ta Çin ve ABD, üst düzey ticaret görüşmelerine tekrar başlayacak. Prof. Roach’a göre görüşmelerin tekrar başlaması iki ülke ilişkileri açısından bir olumluluğa işaret etse de hala aşılması gereken birçok engel var: “Houston ve Chengdu’daki konsoloslukların kapatılması iki ülkedeki gazetecilerin kovulması, ABD’de okuyan Çinli öğrencilerin vizelerine yönelik kısıtlamalar, Huawei ya da TikTok gibi Çin’in dünyaca ünlü şirketlerine yönelik müdahaleler… Bunlar hep ABD’deki Dörtlü Çete’nin operasyonları bağlamında değerlendirilmeli. Kaldı ki ABD’li politikacılar gerek Huawei’e gerek TikTok’a yöneltilen suçlamaların altını dolduramıyor. ABD ulusal güvenlik politikası, iddiaları desteklemeyen kanıtsız söylemlere kurban ediliyor. WeChat, TikTok ya da Huawei gibi şirketler Çin’in büyük başarısı olması yanında rekabetçi piyasa koşulları açısından bakılırsa ABD için de fırsatlar sunuyor. Dünyada inovasyonu ilerletmek için rekabetçi yollar sunulmasının ne zararı var? Bu dünyadaki tüm ülkeler için geçerli, sadece ABD ya da Çin için değil.”

Prof. Yale, röportajın sonunda ABD-Çin ilişkilerindeki güncel atmosferden büyük kaygı duyduğunu ama gelecekten asla umudunu kesmediğini ve iki ülke ilişkilerinin değişeceğini düşündüğünü belirtiyor.