Almanyalı Türkler Bildirgeyi tartışıyor... Türk toplumu Perinçek'in çağrısına kulak vermeli
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in “Almanya’nın Önündeki Tarihî Role Almanya’daki Türklerin Katılımı” başlıklı bildirgesini Almanya’da yaşayan Türkler değerlendirdi. Almanya’nın içinde bulunduğu siyasi durum ve çözüm olabilecek partiler masaya yatırıldı.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in “Almanya’nın Önündeki Tarihî Role Almanya’daki Türklerin Katılımı” başlıklı bildirgesi tartışılıyor. Perinçek, yayınladığı bildirgede Almanya’nın içinde bulunduğu siyasi durumu ve çözüm yollarını sundu. Bildirgede “Almanya, neresinden bakılsa “Zusammengehen mit Osten” (Doğu ile Birlikte Yürümek) diyebileceğimiz bir tarihî yolun eşiğindedir. En önemlisi Yeni Dünyanın yapıcıları arasında bulunmak gibi zorunluluklar, Almanya’nın yol haritasını belirliyor. Atlantik Sistemi, Almanya’da çıkmazdadır.” tespiti yapıldı. “Almanya için Alternatif (AfD) partinin önlenemez yükselişi ve Sahra Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) toplumda yarattığı umutlar, tarihsel sürecin verileridir. Almanya’nın önündeki tarihî karar, o kararı hayata geçirecek öncüleri de tarih sahnesine çıkarmaktadır.” denilen bildirgede “Almanya’daki Türklerin çıkmaza giren Atlantik partilerinde değil, fakat Yükselen Uygarlığı, emekçi taleplerini, Alman vatanseverliğini ve Türk kardeşliğini temsil eden AfD ve BSW’de aktif faaliyette bulunmalarını teşvik ediyoruz.” çağrısı yapıldı.

Almanya’da yaşayan Türklerin bildirge ile ilgili değerlendirmelerini okurlarımızın dikkatine sunuyoruz.
Perinçek’in işaret ettiği tarihsel gerçek
Can Çakır / BSW Üyesi - Bielefeld Belediye Meclisi 2. Sıra Adayı

Sayın Dr. Doğu Perinçek’in çağrısı, tarihsel bir gerçekliğe işaret ediyor. Türkiye ve Almanya, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ABD hegemonyasının altına girmiş iki ülke. Biri verdiği bağımsızlık mücadelesinin, devlet geleneğinin birikimiyle hegemonyaya karşı sürekli mücadele etmiş, diğeri ise faşizmin yenilgisinin ardından adeta baskılanmış ve sindirilmiş.
Bugün Almanya’ya baktığımızda bu ABD’ye olan bağımlılığın ülkeyi her geçen gün daha derin bir ekonomik krize ve savaşa daha doğru sürüklediğini görüyoruz, nitekim 2015 yılındaki düzensiz göçün sebebi de bu oldu. Doğal olarak sistemin hataları artık halkın tepkilerine yol açıyor.
AfD VE BSW’Yİ SAHNEYE ÇIKARAN TEMEL
Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) ve Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yükselişlerini bu eksende değerlendirmek gerekir. AfD, kurucu ideolojisi ve programı itibariyle gelir seviyesi yüksek, sermaye çevrelerine hitap ediyor. Ancak somut çelişkilere işaret eden söylemleri, emekçi kesimlerde de yankı buluyor. Bu destek de AfD’nin siyasetlerini gözden geçirmesine ve destek gördüğü seçmen grubuna daha fazla yakınlaşmasını sağlıyor.
Sahra Wagenknecht İttifakı ise sosyal kutuplaşmaya karşı çok daha somut tavır alan, Atlantik sisteminin şekillendirdiği küreselleşmeci sola karşı emek vurgusunu öne çıkaran bir programa sahip. Silahlanmaya karşı savunduğu pasifist duruşu özellikle geleneksel Sosyal Demokrat Parti seçmeni ve eski Alman 68’lilerinde destek görüyor. AfD ile karşılaştırınca BSW, ekonomi politikalarında çok daha kamucu, sosyal adaletçiliği merkezine alan siyasetlere sahip. Üstelik AfD’yi güçlendiren temelin duygusal, kutuplaştırıcı sistem siyasetine tepki olduğunun da farkında. Bu yüzden BSW, AfD seçmenini kazanmaya yönelen, partiyi düşman değil, rakip olarak gören ve sistem partilerinin AfD’ye karşı ördüğü “koruma duvarı” politikasını örseleyen bir çizgi izliyor.
İKİ PARTİNİN BİRLEŞTİĞİ SİYASET: NATO’YA TEPKİ
İki partiyi bir araya getiren siyasetleri Almanya’nın nesnelliği belirliyor. Her iki parti de 2015’te başlayan göç krizinin karşısında duruyor, altyapısal ve toplumsal yetersizliklere dikkat çekiyor. Her iki parti de ABD’ye bağımlılığın ekonomi ve enerji krizlerine sürüklediğinin farkında. BSW de AfD’de Rusya ile diplomatik görüşmelerin sürdürülmesini, pragmatik enerji politikalarının bir parçası olarak görüyor. Her iki parti de Almanya’nın NATO üyeliğinin bu bağımlılıkları daha da derinleştirdiğinin, Almanya’yı uluslararası düzlemde yalnızlaştırdığının bilincinde. Öyle ki AfD, Almanya’nın NATO üyeliğini Genel Başkanlık düzeyinde tartışmaya açarken BSW Gençlik Kolları, kuruluş kurultayında “Almanya NATO’dan çıksın” önergesini kabul ediyor.
TÜRK TOPLUMUNUN SİSTEM PARTİLERİNE DESTEĞİ AZALIYOR
Bu gelişmeler Türk toplumu için de yeni fırsatlara kapı açıyor. ABD hegemonyacılığının, neoliberalizmin dayattığı kozmopolitizm ve bireyciliğin yerine toplumculuk öne çıkıyor. Buna direnen sistem partileri her geçen gün daha fazla oy kaybediyor. Asya çağına, çok kutupluluğun yükselişine direnen partilere yönelen destek her geçen gün azalıyor. Hegemonyacılığın çöküşü karşısında Alman seçmeni de yeni arayışlara yöneliyor. Göçmen, özellikle Batı Asya kökenli seçmende bu eğilim oldukça yüksek. Mart ayında yayınlanan bir ankete göre Şubat genel seçimlerinde Batı Asya ve Türk kökenli seçmenin yüzde 13’ü BSW’ye, yüzde 9’u ise AfD’ye oy vermiş. Araştırmaya göre eski alışkanlıklar, Sosyal Demokrat Parti’yi hala yüzde 18’e taşıyor. Ancak diğer partiler AfD’nin de gerisinde kalıyor. Bu veriler, Türk ve Batı Asya kökenli seçmenin de çözümü yeni oluşumlarda aradığını gösteriyor.
TÜRK TOPLUMU SİSTEM DIŞI PARTİLERE KATILARAK
ALMANYA’NIN GELECEĞİNE YÖN VERMELİ
Geçen yılın temmuzunda çifte vatandaşlık yürürlüğe girdi. Bu da Almanya’daki Türklere Almanya’nın gelişimine daha etkili yön verme olanağı sunuyor. Atlantik sistemi çöküyor. Artık eski alışkanlıklardan arınma vakti. Almanya’nın geleceğini sistem partileri değil, hegemonyacılığa karşı Almanya’nın bağımsızlığını esas alan partiler belirleyecek. 14 Eylül’de yapılacak Kuzey Ren-Vestfalya Yerel Seçimleri bu yüzden büyük öneme sahip. AfD’nin yanı sıra artık BSW’nin de yerel siyasete katılım olanağı bulunuyor. ABD istedi diye Almanya’yı 100 Milyar dolar silahlanma borcuna batıran hükümete karşı en etkili yanıt, belediyelerden verilmeli. Çünkü kriz derinleştikçe faturası halka daha fazla yansıtılacak. Bunun halihazırda 25 Milyar avro borcu bulunan, eyalet ve federal hibelere muhtaç Kuzey Ren-Vestfalya’daki belediyelere de etkisi büyük olacak. Bu gidişatı tersine çevirmenin yolunun sistem partilerinden geçmediği açık. BSW de AfD de gücünü buradan alıyor. Dr. Doğu Perinçek’in bildirgesi de tam olarak bu gerçeği anlatıyor. Türk toplumu, Doğu Perinçek’in ifade ettiği bu gerçekliği dikkate almalı, sistem dışı partilere katılarak Almanya’nın geleceğine yön vermeli.
Almanya’daki Türkler yüzünü AfD ve BSW’ye çevirmeli
Kaan Karagöz / Vatan Partisi Öncü Gençlik Almanya Başkanı

Almanya’da şimdiye kadar Türkler ya Alman ya Türk vatandaşlığı tercihi yapmak zorunda idi. Türkler kimliğinden ve köklerinden vazgeçmedikleri için Türk vatandaşlığından çıkmıyordu. Fakat artık bu durum çifte vatandaşlık ile değişti. Türkler kendi köklerinden vazgeçmeyerek aynı zamanda yaşadıkları topraklara daha da fazla katkı sunma imkanına sahip.
Türkler geçmişte de Alman partilerinde faal idi. Fakat Atlantik partilerine mahkumdular. Artık Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) ve Almanya İçin Alternatif (AfD) ile Yeni Dünyanın kurulmasına destek veren Amerikancı zorbalığa karşı çıkan ve Türkler başta olmak üzere Türk devleti ile iyi geçinen seçenekler var önümüzde.
TÜRK VE ALMAN BAYRAKLARINI EMPERYALİZME KARŞI BİRLİKTE YÜKSELTECEĞİZ
Almanya’daki Türkler, Türkleri düşman olarak gören bizi soykırımcılıkla suçlayan, Almanya’da bölücü terör örgütlerine ve gerici cemaat unsurlarına destek sunan sistem partilerine sırt çevirip yüzünü, Genel Başkanımızın da bildirgesinde belirttiği, Türklerle saygılı ve karşılıklı çıkar çerçevesinde ilişki kurmaya çalışan BSW ve AfD’ye çevirmelidir.
Biz Almanya’daki Türkler Alman ve Türk bayraklarının Amerikan hegemonyasına karşı birlikte yükselmesine destek vereceğiz.
Almanların da Türklerin de özlemleri ortak. İki millet de özgürlük, eşitlik ve adil bir refah sistemi özlemini taşıyor. Namık Kemallerin de Brechtlerin de özlemleri aynı.
BSW ve AfD ile birlikte Türklerin ve Almanların dostluk ilişkileri gelişecek. Hepimiz birbirimizde öğreneceğiz, eksiklerimizi düzeltip ortak noktalarımıza odaklanacağız.
Öncü Gençlik Almanya olarak bu iki parti ve özellikle gençlik temsilcileri ile sıkı temasta olacağız. Türklerin de Almanların da çıkarlarını birleştirerek dostluğumuzu pekiştireceğiz. Alman gençlerinin de Almanya’da yaşayan Türk gençlerinin de çıkarları aynı.
Bu bildirge tarihi bir görevi yerine getirmekte
Salih Şahin / Vatan Partisi Münih-Bayern Temsilcisi
Aydınlık Avrupa, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in ‘Almanya’nın Önündeki Tarihi Role Almanya’daki Türklerin Katılımı’ başlıklı bildirgesini yayınlayarak tarihi misyonunu yerine getirmektedir. Bu öncü bir görevdir. Her iki partide; Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi ve Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) temelde antiemperyalist ve emekçilerin haklarını savunmaktadır. Ulusal çıkarları gözeten, tek kutuplu dünya yönetimini değil çok kutuplu dünya yönetiminin şartlarının oluştuğunu savunmaktadır. Almanya'da yaşayan emekliler olarak bu tarihi misyonu destekleyip kitlelere anlatmamız gerekir. Dünya düzeni değişecek bu misyon ancak ve ancak tarihinde büyük filozofları çıkaran Almanya'ya yakışır.
Bu tarihi kararlar bir anda oluşmamakta, toplumsal olaylar tıpkı pozitif bilimler gibi gelişip olgunlaşmakta, siyasetin toplum bilimcileri, öncü güçleri mücadele hedeflerini belirleyip emekçi ve üreten kitlelere yol göstermektedir.
AfD, EMEKÇİ KİTLELERİNİN YÜZDE 38’İNİN OYUNU ALMAKTADIR
Emperyalizme ve düzenine karşı sonuç alınacak yeni mücadele şartları Avrupa'da olgunlaşmış ve bunun dinamikleri de AfD ve BSW birlikteliğidir. Her ikisi de anti-emperyalist ve emekçi kitlelere dayanmaktadır. AfD, emekçi kitlelerinin %38’inin oyunu almaktadır. Emperyalistler ve onların maşaları her iki partiyi de bazı asılsız yakıştırmalarla hedef almaktadır. Oysa sistem partilerinin politikaları: silah fabrikaları, finans kuruluşları, Global Dünya düzeni inşasını sağlayacak; yeni toplum düzeninin organizasyonu, cinsiyetsiz insanlar, ailenin olmadığı bir toplum, insanları yalnızlaştırıp ruhsuz ve güçsüz bireyler haline getirerek, ulusların olmadığı şirketlerin Dünya yönetimini sağladığı bir global sistemdir. Bunlar bir avuç sömürücü gruptur. Biz emekçiler, inancımız, kökenimiz, rengimiz farklı da olsa umudumuz, rüyamız aynıdır: Sömürünün yok edilmesi, açlığın, yoksulluğun ve savaşların ortadan kalkmasıdır.
Bu yüzden Almanya'daki bu birliktelik tüm dünyaya örnek olacaktır ve tarihi bir fırsattır. Tüm gücümüzle destekleyip öncüler ve fedailer ordusuna katılmamız gerekir. Ancak böyle insan olmanın erdemlerine ulaşır, ruhumuzu özgürleştirebiliriz.
Sendikalı işçilerin önemli bir bölümü AfD ile BSW’yi destekliyor
Alman Sendikalar Birliği’ne (DGB) bağlı bir sendikada sendika uzmanı olarak görev yapan Türk kökenli bir sendikacının açıklamalarına göre, sendikalı işçilerin önemli bir bölümü, Atlantik kampına karşı Avrasyacı çizgide konumlanan Almanya İçin Alternatif (AfD) Partisi ve Sahra Wagenknecht İttifakı’na (BSW) oy veriyor. Mevcut durumda, işçiler arasında en fazla oyu alan parti AfD.
Buna karşılık, profesyonel sendikacılar ve sendikalardaki yönetici kadrolar arasında bu iki partinin hiçbir etkisi bulunmuyor. Yönetici kadroların ezici çoğunluğu SPD’li (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) olup, küçük bir bölümü de Die Linke (Sol Parti) üyesi.
Avrasyacı çizgide yer alan partilerin, örneğin son genel seçimlerde, Almanya’da yaşayan Türk kökenli Alman vatandaşlardan kayda değer oranda oy aldığı biliniyor.
Almanya’nın Atlantik ya da Avrasya kampında yer alması konusundaki iki çizgi mücadelesi açısından sendikal hareketin konumu büyük önem taşıyor. Sendikal hareket olmadan bu mücadelenin kazanılamayacağını vurgulayan sendika uzmanı, Avrasyacı güçlerin -ve onların önemli bir bölümünü oluşturan Almanya’daki emekçilerin- sendikalara üye olmaları, yönetici pozisyonlar üstlenmeleri ve sendikaları; emekten yana, kamucu, paylaşımcı, ezilen ve gelişen milletlerle dayanışma içinde olan Avrasyacı politikaları geliştirecek şekilde yönlendirmeleri gerektiğini ifade etti.
Jürgen Elsasser’den Perinçek’in Bildirgesine destek: ‘Önemli Bir Adım’

Almanya’nın önemli gazeteci ve yazarlarından Jürgen Elsasser, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in geçtiğimiz hafta Aydınlık Avrupa’da yayınlanan ‘ALMANYA’NIN ÖNÜNDEKİ TARİHİ ROLE ALMANYA’DAKİ TÜRKLERİN KATILIMI’ başlıklı bildirgesini sosyal medyada paylaştı. Bildirgeyi ‘önemli bir adım’ olarak değerlendiren Elsasser paylaşımında şu ifadeleri kullandı, “Türkiye'deki Vatan Partisi, Almanya'da yaşayan Türkleri, köleci Atlantikçiliğe son vermek için AfD ve BSW'ye aktif olarak katılmaya çağırıyor! Önemli bir adım!”
AfD Genel Eş Başkanı Tino Chrupalla’nın Politika Danışmanı Dimitrios Kisoudis de bildirgeyi sosyal medya hesabında paylaşan isimler arasında yer aldı.

OKURLARIMIZA ÇAĞRI
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in “Almanya’nın Önündeki Tarihî Role Almanya’daki Türklerin Katılımı” başlıklı bildirgesini değerlendiren mektuplarınızı bekliyoruz.
aydinlikavrupa@aydinlik.com.tr
+49 1511 8958982
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Bildirgesi: Almanya’nın Önündeki Tarihî Role Almanya’daki Türklerin KatılımıGündem