Amerika-Avrupa ilişkileri zor dönemeçte... Trump Avrupa'dan asker çekmeyi planlıyor
Trump'ın iktidara gelir gelmez attığı adımlar Avrupa'nın korkularını hakikate çeviriyor. Yeni gündem Eski Kıta'daki Amerikan güçlerini azaltmak, geri kalanların masrafını AB'ye yüklemek. Macron ve Scholz Avrupa'nın yeni bir yol çizmesi gerektiğine işaret ediyor.


Askeri alanda kendi ayakları üzerinde durmakta zorlanan, sözde Rus tehdidine karşı ABD'nin kanatları altında olmak isteyen Avrupa'ya bir kötü haber daha. İtalyan haber ajansı ANSA, Donald Trump'ın Eski Kıta'da konuşlu ABD güçlerinin yüzde 20'sini geri çekmeyi planladığını bildirdi. Amerika'nın Avrupa'da 100 bin askeri var. Bu durumda geri çekileceklerin sayısı 20 bin ABD askerine tekabül ediyor.
Volodimir Zelenskiy'in sadece birkaç gün önce Ukrayna'ya 200 bin Batılı asker konuşlandırılmasını talep etmiş olması haberi daha da dikkat çekici kılıyor. Zira Trump, barış gücü adı altında Ukrayna'ya gönderilmesi planlanan birliklere Amerikan askerlerini dahil etmeyeceğini açıklamıştı.
Yine basına yansıdığı kadarıyla Zelenskiy dışında böyle bir konuşlandırma için istekli tek kişi Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron. İngiliz Başbakanı Keir Starmer kararsız görünürken, Polonya Başbakanı Donald Tusk şimdilik böyle bir planları olmadığını söyledi. Diğerlerinden henüz bir açıklama gelmedi.
MASRAFLAR EV SAHİBİNDEN
İtalyan ajansına konuşan Avrupalı diplomatik kaynak, Trump'ın Avrupa'dan 20 bin askeri çekmekle de yetinmeyeceğini Brüksel'i zora sokacak başka talepleri olduğunu da kaydetti:
"Ayrıca, geriye kalanlar için de Avrupa ülkelerinden mali katkı istiyor çünkü bu askerler caydırıcıdır ve maliyetler yalnızca Amerikalı vergi mükelleflerinin omuzlarına yüklenemez."
Kaynak, ABD Başkanı'nın bu arzusunu şu ana kadar konuştuğu çeşitli Avrupalı liderlere "tutarlı bir şekilde" dile getirdiğini belirtti ve Batılı müttefiklerine savunma harcamalarını artırmaları konusunda ısrar ettiğini de sözlerine ekledi.
GERÇEK BÜTÇELER ÇOK UZAKTA
Her ne kadar bu talep bir sır olmasa da artışın ne kadar olacağı asıl sorun gibi görünüyor. Trump seçimlerin öncesinde olduğu gibi sonrasında da savunma bütçelerini yüzde 5'e çıkarmayı önerdi.
Bu oran, şu anda herhangi bir NATO üyesinin harcadığından daha fazla. ABD geçen yıl GSYİH'sinin yüzde 3,4'ünü savunmaya ayırdı. AB ortalaması 2014'te rekor kırarak ancak yüzde 1,9'a ulaştı. Polonya yüzde 4,12 ile NATO üyeleri arasında en yüksek orana sahip ve 2025'te savunma bütçesini yüzde 4,7'ye çıkarmayı hedefliyor.
Fakat çoğunluk Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius gibi düşünüyor. Berlin temsilcisi 9 Ocak'ta Almanya'nın Ramstein Hava Üssü'nde düzenlenen “Ukrayna Müttefikleri İstişareleri” toplantılarında, “Böyle bir yükü taşıyabilecek herhangi bir ülke tanımadığını” vurguladı.
'APTAL MIYIZ? SANIRIM CEVAP EVET'
Trump salı günü ayrıca Kiev'e verilen destek konusunda da AB'yi sıkıştırdı. Brüksel'i Washington ile "eşitlik" ilkesini benimsemeye çağırdı. Amerikan Başkanı şu gözlemlerde bulundu:
"Biz AB'den 200 milyar dolar daha fazlasına oradayız. Yani neyiz, aptal mıyız? Sanırım cevap 'evet'. Öyle düşünüyor olmalılar."
KARŞI CEPHE KURULUYOR
Tüm bu mesajları almış gibi görünen Emmanuel Macron çarşamba günü Alman Şansölyesi Olaf Scholz ile düzenlediği ortak basın toplantısında Eski Kıta için yeni bir yol önerdi:
"ABD'de yeni yönetim göreve başladığına göre Avrupalıların birleşik, güçlü ve egemen bir Avrupa'yı sağlamlaştırmada tam rol oynamaları her zamankinden daha önemli."
Scholz de Macron'u destekleyen ve gelecek dönemin zorluklarına işaret eden şu ifadeleri kullandı:
"Başkan Trump'ın AB için bir meydan okuma olacağının şimdiden açık.”
'O bir melek değil'
Trump perşembe akşamı Fox News'a verdiği röportajda, Volodimir Zelenskiy'in Rusya ile devam eden çatışmada sorumluluk taşıdığını söyledi. Birçok Batı başkentinde övgüyle karşılanan Zelenskiy'in çatışmaları önlemek için elinden geleni yapması gerektiğini savundu.
Önümüzdeki ay dördüncü yılına girecek olan çatışmaya diplomatik bir çözüm bulma ihtiyacını yineleyen Başkan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zelenskiy - bunu söylemek zorundayım - şimdi anlaşmak istiyor. Artık canına tak etti. Bunun olmasına o da izin vermemeliydi. Biliyorsunuz, o melek değil. Bu savaşın olmasına izin vermemeliydi.”
TEHDİDE DEVAM
Trump, Kiev için “Her şeyden önce, çok daha büyük bir varlıkla savaşıyor.” dedikten sonra oklarını Rus Devlet Başkanı'na çevirdi:
“Putin bunu yapmamalıydı. Bunu yapmamalıydı ve buna bir son vermeli.”
ABD Başkanı son üç gündür olduğu gibi bir kez daha “Hızlı bir şekilde anlaşmaya varmazlarsa” Moskova'ya daha fazla yaptırım uygulamakla tehdit etti.