Arkadaşları Oktay Güzeloğlu’nu anlattı
Hayatını kaybeden Mehmet Oktay Güzeloğlu'nu arkadaşları anlattı.


İstanbul Kısa Filmciler Derneği Kurucu Başkanı, tiyatro sanatçısı, yazar ve yönetmen Mehmet Oktay Güzeloğlu hayatını kaybetti.
“Beyoğlu'nda Garibanın Otopsisi Yapılmaz”, “Dünyanın En Büyük Dolandırıcısı Benim - Selçuk Parsadan” gibi pek çok kitabı olan Güzeloğlu, Namuslu ve Heykel filmlerinin senaristliğini yapan Güzeloğlu, 2002 yılından bu yana Ulusal Kısa Film Festivali’ni düzenliyordu.
‘ÇOK BİLGEYDİ’
Ayazpaşa Mezarlığı’na defnedilen Güzeloğlu’nu dost ve arkadaşları anlattı.
Tiyatro Sanatçısı Mehmet Esatoğlu, şunları söyledi: “Bizim sinemamızda, tiyatromuzda iki tür oyuncu vardır. Bunlardan bir kısmı işte şey gayet tuzu kuru, iyi koşullarda yaşayan insanlardır. Bir de sokağın oyuncuları vardır. Bunlar Yeşilçam sokağının ya da işte tiyatrocuların toplandığı mekanların oyuncularıdır bunlar. Bunlar ise çok küçük paralarla yaşarlar ve çok genellikle sıkıntı içinde hayatları geçer. Oktay Güzeloğlu da böyle işte küçük paralarla yaşamaya çalışan, işte ayakta durmaya çalışan oyuncularımızdan biriydi.” ifadelerini kullandı. Güzeloğlu’nun bilge bir insan olduğunu kaydeden Esatoğlu, “Aslında çok bilgeydi o. Kitaplar yazacak kadar büyük bilgeliği vardı. Ondan sonra ayrıca örgütçüydü o. Daima bizim sinema alanında yenilen haklarımıza itirazı vardı. Bizi hak aramaya teşvik ederdi.”
KISA FİLME BÜYÜK EMEKLER VERDİ
Güzeloğlu’nun kısa film için verdiği emeklere de değinen Esatoğlu, “Son yıllarında bir kısa filmciler derneği örgütlenmesi yaptı. Çünkü kısa filmin eee gerçekten belgeleyici ve aynı zamanda aydınlatıcı işlemine çok inanırdı. Kısa filmi bu açıdan savunurdu. Çünkü çok basitti her şey. Bir kamerayla bir yönetmen yollara düşerdi ve bir kısa film çekebilirdi yani. Ve bu anlamda gençlerin önünde çok büyük ışıklar açtı.Biz onun sanata verdiği büyük emeği bilenlerdeniz.” ifadelerini kullandı.
‘SİNEMANIN EMEKÇİSİ TİYATRONUN GEZGİNİYDİ’
Oktay Güzeloğlu’nun arkadaşlarından Ulusal Kanal programcısı Zafer Bilgin ise, “Dolu dolu yaşayan bir insan, kendini biriktiren, her anında duyarlılığı açık bir insan. Beyoğlu gibi bir öğüten makinenin olduğu yerde, arka sokaklarda güzel bir insan tarifi, kadın ve erkekçe abi olarak görülen sinemanın emekçisi, tiyatronun gezgini Anadolu'da turnelerin çocuğu, 20'ye yakın kitabın öykücüsü, toparlayıcısı, romanların kahramanların hayatının içinden bulan çıkaran en dipteki insanlar Dostoyevski'nin karakterlerinin Türkiye şartlarındaki somut karşılığını edebileştiren roman anlaştıran şahsiyet. Bir rota çizerek insan olmayı önerdi.” dedi.
‘BEYOĞLU’NUN GARİBAN BABASI’
Neyzen Tevfik’in ruhunun Güzeloğlu’nda yaşadığını belirten Karikatürist Mustafa Bilgin ise, “Bereketli topraklarından çok sayıda karikatürcü çıkaran memleketim Bafra’nın asıl büyük övüncü, Kolay köyünde kayıtlı Neyzen Tevfik'tir. Neyzen Tevfik’in o güzelim ruhunun bir başka övüncümüz Bafralı sanat insanı Oktay Güzeloğlu’nda yaşadığına yemin edebilirdik...
Ağır hastalığı sürecinde sosyal medyadan olabildiğince haberleşirdik. Bugün de dostlarıyla birlikte sonsuzluğa uğurladık…Beyoğlu arka sokaklarının 'gariban babası' Oktay Güzeloğlu, söylemesi kolay, artık yok…
Arka sokaklarda hayatta kalmaya çalışan o insancıkları şimdi kim görecek, saçını başını okşayıp çorba ısmarlayacak.” diye konuştu.
‘YERİ DOLDURAMAZ ÇOK YÖNLÜ BİR SANAT İNSANIYDI’
Ulusal Kanal’da Güzeloğlu’yla birlikte çalışan Nevzat Yılmaz şöyle konuştu: “Eğer cennet varsa, Oktay Güzeloğlu kesin ordadır şimdi. Veren, veren, istemeyen bir insan olur mu? Olur. Oktay Ağabey öyleydi. Ulusal Kanal'ın ilk yıllarında kısa film programları sırasında tanıştık. Çok yardımını gördük. Kamera, ışık ne istersek buldu. Öykü kahramanları, yapıtları çalınan, bunu da gururla söyleyen biriydi. Yeri dolduramaz çok yönlü sanat insanıydı.”