Atatürk’ün eşyaları ilk kez sanatseverlerle buluştu
İstanbul’da açılan ‘Karanlıkta Akan Bir Yıldız’ sergisi, Atatürk’ün izlerini bugüne taşıyor. Daha önce hiç yayımlanmamış fotoğraflar, kişisel eşyalar ve özel belgeler ilk kez bir araya getirildi.


Cumhuriyetin 100. yılı anısına özel olarak hazırlanan ve 7 yıllık titiz bir çalışmanın ürünü olan “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” sergisi, İzmir ve Ankara’nın ardından İstanbul’daki sanatseverlerle buluştu. Humanis’in organizasyonunu üstlendiği sergi, 18 Nisan – 6 Temmuz tarihleri arasında Kadıköy Müze Gazhane’de ziyaret edilebilecek. Sergi, Atatürk’ün bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış 250’den fazla fotoğrafı, kişisel eşyaları, telgraflar, mektuplar, döneme ait gazete ve dergiler gibi toplamda 476 parçalık kapsamlı bir koleksiyonu içeriyor. Sergilenen belgeler arasında Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın mektubu, İstiklal Madalyası, nadir bulunan telgraflar, kol düğmeleri, sigara tabakaları ve sağlık cihazları da yer alıyor. Bu yönüyle sergi, sadece bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun hayatına ve mücadelesine dair tarihsel bir keşif alanı sunuyor. Ziyaretçiler, Atatürk’ün kişisel yaşamına dair ayrıntıları görme şansı elde ediyor.
‘ONU ANLAMAK EN TEMEL SORUMLULUĞUMUZ’
Serginin açılışında konuşan Humanis Ticari Operasyonlar Genel Müdürü Dr. Yalçın Yaşin, Atatürk’ün düşünsel mirasını genç kuşaklara aktarmanın önemine dikkat çekti. Yaşin, “Ulu Önder Atatürk, ömrünü bağımsızlık mücadelesine adamış ve çağdaş Türkiye’yi inşa etmek için yılmadan çalışmış bir liderdir. Onu anlamak ve anlatmak bizim en temel sorumluluğumuz. Bu serginin de onun aydınlattığı yolda yeni ilhamlar yaratmasını diliyoruz.” dedi.
‘HER OBJE BİR HİKÂYE ANLATIYOR’
Serginin küratörlüğünü Özdemir Erdem, proje direktörlüğünü ise Fahri Özdemir üstleniyor. Özdemir, serginin sadece belgelerden ve objelerden ibaret olmadığını, aynı zamanda Atatürk’ün yaşamı boyunca verdiği mücadeleleri, değerlerini ve duygusal mirasını da içerdiğini söyledi. “Bu sergiyle Atatürk’ün bireysel izlerini, kararlarını ve Türkiye’nin kuruluş sürecini detaylı şekilde anlatmak istedik. Her obje bir hikâye anlatıyor; bastonu, kravatı, kullandığı EKG cihazı bile dönemin ruhunu taşıyor.” ifadelerini kullandı.
‘BİR VEFA DURUŞU‘
Fahri Özdemir, serginin aynı zamanda bir vefa projesi olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Bu ülkenin kurulmasında büyük bedeller ödendi. Cumhuriyet kolay kurulmadı. Biz bu sergiyle sadece Atatürk’ü değil, Cumhuriyeti kuran tüm insanlara olan vefa borcumuzu da yerine getirmeye çalışıyoruz.” Özdemir ayrıca, serginin ilk olarak İzmir’de, ardından Ankara’da açıldığını, şimdi de İstanbul’da sanatseverlerle buluşmasından büyük mutluluk duyduklarını belirtti.
‘BELGELERİ SERGİLEMEK YETMEZ’
Gazeteci-yazar Doğan Hızlan ise, tarihin doğru anlaşılması için yalnızca belgelerin ortaya konulmasının yeterli olmadığını, bu belgelerin içerdiği düşünce ve anlamın da analiz edilmesi gerektiğini söyledi. Hızlan, “Bir dönemi anlamak, sadece siyasetiyle değil kültürüyle, sanatıyla, edebiyatıyla da mümkündür. Atatürk’ü anarken, onun kültüre katkılarını da yeniden düşünmeliyiz.” dedi.