Yandex
17 Haziran 2025 Salı
İstanbul 28°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Belediye şirket işçileri meydanlara çıkacak! ‘Taşeronluğun adı değişti sorunlar aynı kaldı’

Belediye şirket işçileri, kadro ve eşit hak talebiyle 25 Mayıs’ta eylem yapacak. ‘Taşeronluk bitmedi, sadece şekil değiştirdi.’ diyen işçiler, iş güvencesi ve insan onuruna yakışır bir yaşam istiyor.

Belediye şirket işçileri meydanlara çıkacak! ‘Taşeronluğun adı değişti sorunlar aynı kaldı’

Yıllardır aynı işyerinde, aynı görevi yapmalarına rağmen kadrolu kamu işçileriyle aynı haklara sahip olamayan belediye şirket işçileri, 25 Mayıs Pazar günü İstanbul ve Ankara’da seslerini duyurmak için meydanlara çıkıyor. “Kadro Hakkımızdır, alacağız!” sloganıyla düzenlenecek basın açıklamalarında iş güvencesi, adil ücret, vergi adaleti ve sendikal özgürlük gibi temel talepler dile getirilecek. Taşeron sisteminin yalnızca adının değiştiğini belirten belediye şirket işçilerinden Muhammed Esen, hak ettikleri kadrolar için mücadeleyi büyütme kararlılığını vurguladı.

“Geçmiş dönemlerde, yerel ve genel seçim süreçlerinde 2018 öncesi verilmeyen kadro hakkımız için alanlardaydık.” diyen Esen, şunları söyledi:

“Yeni oluşumumuza ‘Belediye Şirket İşçileri Kadro Girişimi’ adını verdik. Türkiye’nin 81 il ve ilçesinde görev yapan belediye şirket işçileri olarak örgütlendik. 2018’de yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile taşeron işçiler belediye şirket işçisine dönüştürüldü, ancak taşeronluk sistemi kalkmadı; sadece adı değişti. Eskiden belediyeler hizmet alımını şirketlerle yaparken, bu kararnameden sonra kendi içlerinde şirket kurarak bizleri bu şirketlere aktardılar. Böylece taşeronluk sadece şekil değiştirmiş oldu.

Belediye şirket işçileri meydanlara çıkacak! ‘Taşeronluğun adı değişti sorunlar aynı kaldı’ - Resim : 1

’25 MAYIS’TA MEYDANLARDAYIZ’

“Seçim dönemlerinde sıkça dile getirilen "sizlere kadro verdik" söylemi, aslında sadece taşeronluğun başka bir adıdır. Bugün hâlâ sefalet ücretlerine mahkûmuz, sendikal haklarımız gaspediliyor. Anayasa'nın 51. maddesinde açıkça tanınan sendikal özgürlük hakkımız uygulanmıyor. 25 Mayıs Pazar günü, İstanbul ve Ankara’da eş zamanlı olarak basın açıklamaları yapacağız. Amacımız yaz öncesi sesimizi duyurmak ve yaz sonrası daha da güçlenerek yolumuza devam etmektir.

‘SUNDUĞUMUZ TEKLİFLER YANITSIZ KALDI’

“Geçmişteki eylemlerimizde hükümetten ve belediyelerden net bir olumlu yanıt alamadık ama umudumuzu da kaybetmedik. Meclis çoğunluğundan ötürü bugüne kadar sunduğumuz kanun teklifleri ve soru önergeleri yanıtsız bırakıldı. Ekonomik buhran bizi fazlasıyla yıprattı. İlçe belediyelerinde imzalanan toplu sözleşmelerde işveren sendikası baskı kurarak cüzi artışlarla sözleşmeler dayattı. Bizim isteğimiz; tüm emekçilerden, sivil toplum kuruluşlarından ve siyasi partilerden, güçlü bir birliktelik sergilemeleridir. Çünkü biliyoruz ki biz güçlü olduğumuzda, neler yapabileceğimizi gösterdik. 50 bin, 100 bin kişiyle yapılacak mitinglerin mutlaka geri dönüşü olacaktır.

Belediye şirket işçileri meydanlara çıkacak! ‘Taşeronluğun adı değişti sorunlar aynı kaldı’ - Resim : 2

‘KADROLU İŞÇİLER İLE BÜYÜK FARKLAR VAR’

“Kadrolu kamu işçileri ile aramızda büyük farklar var. Onlar yılda 52 günlük ikramiye alırken, biz hiçbir ek ödeme alamıyoruz. Görevde yükselme hakkımız yok. Seçim dönemlerinde en kolay vazgeçilenler bizler oluyoruz. İşten çıkarılan belediye şirket işçileri, mahkemeyi kazansa dahi geri dönemiyor. Aileleriyle birlikte sefalet içinde yaşamaya mahkûm ediliyorlar. İki yıl süren mahkeme sürecinden sonra bile işine dönemeyen arkadaşlarımızın yaşadığı yıkım çok büyük. Maaşlarımız yıl içinde giderek düşüyor. Çünkü gelir vergisi dilimi arttıkça maaşlarımız daha fazla kesiliyor. Kadrolu işçiler ve memurlar bu kaybı ek ödemelerle telafi edebiliyor, ancak belediye şirket işçileri için böyle bir destek yok.

'SİYASİ AYRIM YOK MAĞDURİYET ORTAK'

“İşten çıkarmalarda siyasi ayrım yapılmıyor. İzmir’de CHP’li Çiğli Belediyesi işçileri de, Ankara’da AK Partili Altındağ Belediyesi işçileri de aynı mağduriyeti yaşıyor. Tüm partilerden bağımsız olarak sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Büyümek ve güçlenmek için toplumun desteğine ihtiyacımız var.

“Kararname ile bize sadece bir hak tanındı: Sendikalı olma hakkı. Ancak bu da büyük sendikaların etkinlik kazanması için kullanıldı. Bizde yetki alan sendikaya rağmen mağduriyetler yaşadık. Enflasyonun yüzde 85 olduğu bir dönemde, yüzde 2,5’lik zam oranıyla imzalanan toplu sözleşme sefaletimizi daha da derinleştirdi.

‘İBB’DE SENDİKA KURDUK’

“İşte bu yüzden İstanbul Büyükşehir Belediyesi içerisinde, 19 Nolu iş koluna bağlı “İstanbul Özel Güvenlik Koruma ve Savunma İşçileri Sendikası”nı kurduk. E-Devlet’te 635 koduyla faaliyet göstermeye başladık. Ben de bu sendikanın kurucularından biriyim. 30 kişilik bir saha ekibiyle örgütlenme faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Toplantılar, projeler, yayınlar yapıyor; eksik kaldığımız konularda kendimizi geliştiriyoruz. Temmuz ayında baraj sayımız açıklanacak. Gerçekten işçi tabanlı bir sendika olduğumuzu ispatlamak istiyoruz. Tüm arkadaşlarımızı bu sendikaya destek vermeye çağırıyorum. Çünkü çalışanın hâlinden yine çalışan anlar.

‘TÜM KESİMLERLE BİRLEŞMELİYİZ’

“Türkiye’de işçi olmak çok zor. Bir yandan ekonomik zorluklar, bir yandan baskılar altında yaşam mücadelesi veriyoruz. Ev geçindirmek, çocuk büyütmek, insanca yaşamak her geçen gün daha zor hale geliyor. Bu nedenle güçlü olmalıyız. Güç de birlikten doğar. “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diyerek yola çıktık. “Sen yoksan bir kişi eksiğiz” sloganımızla herkesin desteğini istiyoruz.

“Çocuklarımızın geleceğini aydınlatamadığımızda bir anne ya da baba olarak içimiz sızlıyor. Bu sadece işçilerin değil, toplumun tüm kesimlerinin düşünmesi gereken bir konu. Bugün yanımızda belediye işçisi, taşeron işçisi olabilir; ama yarın herkes bu sistemin mağduru olabilir.

“Kadrolu kamu işçileri bile güvende değil. Hâlâ toplu sözleşmeleri imzalanmadı. Özel sektörde eylem yapan Polonez işçilerini gördük. Direnişleriyle sonuç aldılar. Daha fazlasını yapabiliriz, daha güçlüsünü başarabiliriz.”

Belediye şirket işçileri İstanbul Ankara Kadro taşeron