29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Brookıngs Enstitüsü’nden itiraf: Tayvan’ı savunamayız!

Biden’ın Asya turu sırasında ‘Tayvan’a yönelik müdahale olursa Çin’e askeri olarak yanıt veririz’ sözlerine Amerikalı uzmanlardan ‘gerçekçilikten uzak’ itirazı geldi. Brookings Enstitüsü açık bir şekilde ‘Tayvan’da Çin’le bir çatışmadan yenilgiyle ayrılırız’ görüşünü belirtti

Brookıngs Enstitüsü’nden itiraf: Tayvan’ı savunamayız!
DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Dışişleri Bakanlığı ile Beyaz Saray’a yakın kuruluşlardan Brookings Enstitüsü, Tayvan ile ilgili 1 Haziran 2022’de yayınladığı incelemede, ABD’nin Tayvan konusunda Çin ile boy ölçüşmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Enstitünün Dış Politika Araştırma Direktörü Michael E. O’Hanlon’un kaleme aldığı makalenin başlığı “Ama ABD Tayvan’ı savunabilir mi?”.

Ukrayna krizi devam ederken mayıs ayı sonunda Asya turuna çıkan ABD Başkanı Joe Biden, 23 Mayıs’ta Japonya’da “Çin, Tayvan’a müdahale ederse askeri olarak karşılık veririz” demişti. Brookings’te yayımlanan makalenin ana teması da tam olarak buna yoğunlaşıyor. Brookings uzmanı O’Hanlon, Biden’ın açıklamalarını “stratejik belirsizlik” olarak yorumluyor ve şöyle devam ediyor:

“Başkan Joe Biden bir kez daha Pekin’in kendi parçası olarak gördüğü Tayvan’a olası bir saldırısında, ABD’nin Tayvan’ın askeri olarak savunacağını belirtti. Beyaz Saray’dan gelen başka bir açıklama, Biden’ın, bu sıradan başkanlık yorumlarının bir kez daha, aslında stratejik belirsizliğin Amerikan politikası olmaya devam ettiğini gösteriyordu. Amerika Birleşik Devletleri, çelişkili bir şekilde, kasıtlı olarak ne yapacağımız hakkında belirsiz olmada çok net davranmaya çalışıyor. (Bu durum, 1’inci Dünya Savaşı’ndan hemen önceki, Fransa’ya saldırılırsa Londra’nın Paris’in yardımına gelip gelemeyeceğine dair İngiliz politikasını çağrıştırıyor)”

“Ama asıl sorun şu: Tayvan’ı askeri olarak savunacağımızı söylemek, bunu gerçekten başarılı bir şekilde yapabileceğimiz anlamına gelmiyor. Stratejik olarak belirsizlik ve netlik arasındaki bu doktriner tartışmalar, askeri gerçeklikten garip bir şekilde kopmuş görünüyor.”

‘SOĞUK SAVAŞ ZAMANINDAN KALMA STRATEJİ’

Yazar, ABD’nin Tayvan’ı küçük bir askeri güç haline getirdiği Soğuk Savaş döneminde Çin’in askeri gücünün sınırlı olduğuna ve “Tayvan’ı savunma” stratejisinin de bu dönemde oluşturulduğunu fakat Çin’in askeri anlamda eskisinden çok farklı bir yerde olduğunu belirterek şunları ifade ediyor:

“Amerika’nın stratejik belirsizlik politikası, ABD’nin Batı Pasifik’in sularında ve hava sahasında Çin’e karşı ezici bir askeri hakimiyete sahip olduğu teorisi, Soğuk Savaş sırasında doğdu. Tayvan, Çin’den 100 mil ve Amerika Birleşik Devletleri’nden binlerce mil uzakta olmasına rağmen, gelişmiş hava ve deniz silahları açısından ABD hakimiyeti, neredeyse kesinlikle Tayvan’ın savunulmasında galip gelebileceğimiz anlamına geliyordu. Çin’in son zamanlardaki köklü askeri modernizasyonları göz önüne alındığında, durum şimdi çok daha karmaşık.”

Brookıngs Enstitüsü’nden itiraf: Tayvan’ı savunamayız! - Resim : 1

SAVAŞ SİMÜLASYONU NE ANLATIYOR?

Brookings Enstitüsü adına Tayvan’da olası bir savaş simülasyonu yaptığını söyleyen yazar, ABD açısından olası savaşın sonuçlarının en iyi ihtimalle “belirsiz” olduğunu vurguluyor ve muhtemel bir yenilgiye işaret ediyor:

“Genel olarak, Tayvan’a yönelik olası bir deniz ablukası Çin’e avantajlar sunuyor. Bu senaryoda, bir istila girişiminden farklı olarak, teknolojik destek, gemiler, havaalanları ve limanlar gibi büyük askeri hedefleri tehdit eden aktör Pekin olacağı için, Çin’e zarar vermek amaçlanırken sonuç Çin lehine olacaktır. Çin’in kendi güvenlik açıklarını en aza indirmek için, gemiler veya uçaklar yerine Halk Kurtuluş Ordusu Donanması’nın saldırı denizaltıları kullanılan başlıca varlıkları olabilir. Siber saldırılar muhtemelen fiziksel operasyonu destekleyecektir. Pekin, ilk sonuçlara bağlı olarak, daha sonra bir savaşta kara tabanlı füzelerini ve uçaklarını kullanabilir.(…) Modellemem, Tayvan üzerindeki böyle bir çatışmanın sonucunun  doğası gereği  bilinemez olduğunu kuvvetle önermektedir.”

‘YANITIMIZ ASKERİ OLMAMALI’

Makalenin sonunda ise yazar, ABD’nin Çin’e bir yanıt vermesi gerekirse bunun askeri olmaması gerektiğini şöyle vurguluyor:

“ABD herhangi bir Çin saldırısına yanıt vermeli, evet, bu anlamda, stratejik belirsizlik olmamalıdır ancak askeri olarak yanıt verme yerine sözlü, ekonomik, diplomatik müdahalelerin kullanımını içeren daha geniş bir yanıt seçenekleri yelpazesi geliştirmeye çalışmalıyız. Bu yaklaşım, Savunma Bakanlığı’nın ‘entegre caydırıcılık’ kavramıyla tutarlı olmalıdır.”

Son Dakika Haberleri