Bursalı görevleri hatırlattı: Öncü kimlikle doğru zeminde milleti örgütleme

Vatan Partisi'nin Ankara Arena Spor Salonunda görkemli bir açılışla başlayan “11. Amiral Soner Polat Genel Kurultayı” ikinci gününde Ankara'da bir otelde sürdü. Toplantılarda delegeler söz aldı, Merkez Karar Kurulu (MKK) taslak raporu üzerine fikirler tartışıldı, öneriler sunuldu.

“Güçlü Devlet Üreten Millet” sloganıyla düzenlenen kurultayın ikinci gün açılışının ilk konuşmasını Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı yaptı. Bursalı, MKK rapor taslağının özünü oluşturan saptamanın “öncü örgütlenmesinden, millet örgütlenmesine geçilmesi” olarak ifade etti. Bursalı, salondaki delegelere seslenerek, “Omuzlarında dünya sorumluluğu var.” diye konuştu. Partinin aldığı “aynı gemi” kararının doğruluğunun bugün daha iyi anlaşıldığına da dikkat çeken Bursalı, “Sistem bize 'herkese bir kulp tak' diyor. Doğru program ve zeminde geniş kesimlerle birleşmeliyiz. Bunları yaparken öncü kimliği, ideolojik disiplini koruyacağız. 6 ay sonra yüzde 7'yi aşarak Meclis'te olacaksak, ona uygun çalışmamız lazım.” dedi.
Bursalı özetle şöyle konuştu:
“Biz dünyayı etkileyecek bir kurultay yaptık, dünyanın kaderini etkileyecek bir kurultay. Türkiye'nin kaderini de Vatan Partisi etkileyecek. Delegelerin omuzlarında dünya sorumluluğu var. Bütün gelişen dünya Vatan Partisi'ni izliyor. Asya'nın gözü Vatan Partisi'nde. Bu mesajlar yalnız nezaket içerikli değil, kurultaya gelen bütün mesajlarda dünyanın gelişimine Vatan Partisi'nin kritik konumuna göndermeler var. Bu mesajlar gösteriyor, Vatan Partisi iktidara yürüyor, uluslararası alanda bu yöneliş gözüküyor.

TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEK GÜCÜMÜZ VAR

“Vatan Partisi, Asya'nın ender partileri arasında. Bu tablo omuzlarımızdaki sorumluluğu hatırlatmalıdır. Önümüzdeki yıllara hazırlanmamız lazım. Türkiye'yi yönetecek sorumluluğu, iddiamızı ilan ettik. Cumhurbaşkanı adayımız Doğu Perinçek, resmi olarak ilk defa açıklandı. Bu 'Türkiye'yi yönetiriz, gücümüz var' demek. Diğerleri gibi bunalımlar, kavgalar, hesap kitaplar içinde değiliz.

MİLLETİ ÖRGÜTLEME DÖNEMİ

“İktidar yürüyüşündeki sorun ve çözümler nelerdir, onlara değinmek istiyorum. Bizim içine girdiğimiz ve faaliyet raporunun özünü oluşturan en önemli saptama öncü örgütlenmesinden, millet örgütlenmesine geçiyoruz. Bu, parti tarihinde bir dönüm noktası. Öncüyü örgütledik, şimdi bir virgül atıyoruz milleti örgütlemeye geçiyoruz. Böyle olsun dediğimiz için değil süreç, zemin, gerçeklere bakınca buna çok müsait... Milleti örgütleme çağına geçiyoruz. Bu çağ değişikliği bizim için iktidar mevzisine sıçrama anlamına geliyor. Görevler bu nesnel duruma uygun olmak zorunda.

AYNI GEMİ KARARI

“22 Eylül 2018 tarihinde bir karar aldı, MKK. 'Aynı gemi' kararı. Şiir gibi bir karar. Dünya çapında bir karar. Bugün kararın anlamı daha iyi anlaşıyor. O karardaki gerçekler, doğru çizgi bugün başarıyı oluşturuyor. Karar bir dönüm noktasıydı, o kararı uyguladığımız için başarılı oluyoruz. 2018 kilometre taşı. Türk milleti sistemin dışına çıkıyor, dediğimiz tablo gerçekçi şekilde kendini gösteriyor. Muhafazakar kesimler, ABD tahakkümünü yırtmış durumda. Partimizin bu gerçeği görmesi ve içine girmesi lazım. Partimiz 5 yıldır bunun mücadelesini veriyor. 15 Temmuz'da da korkular vardı, çekinceler vardı. Parti içindeki iki çizgi mücadelesi de eğitim süreci oldu.

'KARŞIMIZDA OLANLARI KAZANACAĞIZ'

“Parti örgütlerimiz sorunları çözmüş durumda ama yer yer sorunlar olduğu görünüyor. Burada kendimize güvenmemiz lazım. Saraçhane'de düzenlenen LGBT propagandası karşıtı 'büyük aile buluşması' mitingi de böyle. Tarikatlar var dendi mitingde. Evet var. Bu bir olgu. Atatürk İstiklal Savaşına başlamadan önce 17 şeyh ile buluştuğu zaman, oraya dokunmuyoruz. Atatürk taasupları var! Bu parti işin merkezine yerleşiyor. Pratiğe rengini veriyor, dönüştürüyor. Dönüştüren parti! Bu gerçekleri görerek Atatürk partisi olmalıyız. Doğru program ve zeminde geniş kesimlerle birleşmeliyiz. Partimize gelecekler devrimci olmayacak. Devrimciler burada. Karşımızda olanları kazanacağız. Bu salonda olmayanları kazanmalı, devrimci olmayanları devrimci yapmalıyız.

'HERKESE BİR KULP BULMAK DEVRİMCİLİK DEĞİL'

“Herkese bir kulp tak diyor bize sistem. Lekesiz olan var mı. Sistem bunu devrimcilik diye satıyor. Herkese bir kulp bul! Böyle bir devrimcilik yok, insan dönüştürmeyen devrimcilik yok! Atatürk devrimciliğiyle olacak. Kibirli olmayalım, bizler de dönüşürüz, bizim de dönüşmeye ihtiyacımız var.

BİR PROGRAMDA BİRLEŞECEĞİZ

“Bütün bunları yaparken öncü kimliği ideolojik disiplini koruyacağız. Akın akın insanlar gelecek. Bunların işaretlerini görüyoruz. Sistem bu partinin içine girerek de teslim almak isteyebilir. Dikkat edeceğiz, öncü karakteri koruyacağız. Gelenlerden rahatsız olacağız demek değil bu. Birleşeceğiz ama bir zeminde, bir programda birleşeceğiz. Gerektiğinde bölünmeyi de bileceğiz. 2018 kararının üstüne yaşadığımız tartışmalar sonrası bir grup partiden gitti. Ama ne oldu bilinçler tazelendi. Onlar ayrılmasa, bu kadar sağlıklı ilerleyemezdik. Yakamızdan düşürdük! Bu ayrılık olmasa dünya çağında kurultayımızı yapamazdık. Bugün burada olanlar devrimcidir.

BAVUL HAREKATI

“Örgütsel gereklilikler var. Milleti örgütleme çağına uygun kadrolar yaratmalıyız. Bavul Harekatı çok önemli. Örgütleri güçlendirip, yenilememiz lazım. Bunu yapan örgütler başarılı olur. Bavul harekatı çok başarılı sonuç verdi. Parti her yerde büyüyor. Hedefimiz berraksa cumhurbaşkanı adayı belirlenir. Barajı aşmamız lazım. Bizim koşullarla müdahale edecek bir sistem yaratmamız lazım.
“Bütün gençlerin partideki en büyük şansı bu partinin birikimi. Büyük tecrübe ile kol kola gireceğiz. Üyelerimizi örgütlememiz lazım. Ne kadar aidat topluyorsak o kadar üyemiz var. İktidar olduğumuzda bile mali anlayışları sürdürmemiz lazım. Kaynağı siyasi çalışmayla sağlayacak kadro ihtiyacı var. Giderek, ikna ederek toplayacağız.

SİSTEMİN İÇİNDE DEVRİM YOK

“Raporda da sunduğumuz 'kendi düzenini değiştiremeyen kimsenin düzenini değiştiremez' en önemli saptama! Herkesin kendi düzenini gözden geçirmesi lazım. Daha çok düzen bozmalıyız, bu partinin liderleri elli yıldır, düzenini bozarak buraya geldi. Herkes sistemin dışına çıkarmalı düzenini. Sistemin içinde devrim yok. Bizim partimiz pazarlık partisi değil. Kendimizi merkeze almamız lazım.”

VATAN PARTİSİ İTTİFAKTA OLACAK MI?

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, ittifaklar da konuşuluyor. Bursalı konuşmasında Partisinin önceki gün adayını Doğu Perinçek olarak açıkladığını hatırlattı ve “İttifak falan yok!” dedi: “Ne altılı masa, ne Cumhur İttifakı hepsini reddettik. Hepsi bizim iki dudağımızın arasında. Bunu çok daha canlı şekilde göreceğiz. Devrimci eğilimleri kuvvetlendiriyoruz. Seçim gerçeğimiz var. 6 ayımız kaldı, adayımız belli. Adayları şimdiden gözümüze kestirmeliyiz. Altı ay kısa bir süre. Biz en az yüzde 7'yi aşma hedefi koyuyoruz. Ak Partili bir yetkili geçen söyledi; gerçek anketlerde Vatan Parti yüzde 4-5 dolaylarında. Bunun zemini de var sahada görülen. 6 ay sonra yüzde 7'yi aşarak Meclis'te olacaksak, ona uygun çalışmamız lazım. Üye yapmamız lazım. Peynir ekmek gibi! Cesur olalım çekindiğimiz insanları arayalım. Bizim büyük üstünlüklerimiz var. Genel başkanımız var. Doğu Perinçek gibi bir üstünlüğümüz var. O morali bilinci ateşleyelim. Devrimleşeceğiz daha çok devrimcileşeceğiz.”

PARTİ GELİR-GİDERLERİNİ KURUŞ KURUŞ AÇIKLADI

Kurultayda Vatan Partisi’nin mali raporu da sunuldu. Genel Sayman Vekili Şehmus Yıldırım Gençer’in aktardığı, iki kurultay arası kesin hesapları kapsayan raporda partinin gelirleri ve giderleri ayrıntılandırıldı. Gençer, raporun ardından üye, delege ve destekçilere teşekkür ederek “Devrimci Mali Anlayışlar” diye tanımladığı çalışma ilkelerini anlattı. Gençer, partisinin karşılıksız verme özelliğine vurgu yaptı. “Bu raporda 50 yıllık fedakârlık var. Vericilik var.” dedi. Gençer, Vatan Partisi’nin kendi üyeleri başta olmak üzere halka dayanma özelliğini en büyük övünç kaynağı olarak niteledi.

‘HZ MUHAMMED VE ATATÜRK DE BÖYLE YAPTI’

Gençer Şair Hüseyin Haydar’ın “Vericiler” şiirinden dizeler okuyarak şunların altını çizdi:
“Bu rapor bir başarı hikayesi olmanın yanında partimizin ortak aklı ve tecrübesiyle yoğrulmuş bir devrimciliğin genç kuşaklara miras bırakılmasıdır. Neyi başardıysak ve başaracaksak bu anlayışlarla yaptık ve yapacağız. Kendi öz gücümüze dayanmak, üyelerimize, dostlarımıza ve milletimize dayanmak en büyük övünç kaynağımızdır. Arkada bıraktığımız dönemde ayağımızı yorganımıza göre uzatmadık, yorganı ayağımıza göre diktik. O nedenle başardık. Hep birlikte yarattığımız varlıkları böyle yarattık. Aidat veren üye sayımızı üç katına çıkardık. E-ödentilerimizi ödedik. Profesyonel devrimci kadro sayımızı artırdık. İşte mali devrim budur. ‘Giderleri artırmadan gelirleri artıramayız’ dedik ve haklı çıktık. Hz. Muhammed de böyle yaptı. İslamın şartlarından olan zekat da vericilik. Atatürk de böyle yaptı. Kurduğu teşkilatların tüzüğüne ‘3 paradan eksik olmamak üzere aidat vermek’ yazdı.

‘AİDAT İSTEMEDİĞİMİZ ÜYEYE KÖTÜLÜK YAPIYORUZ’

Genel Başkan Doğu Perinçek’in üyelik tanımını hatırlatan Gençer şöyle devam etti: “Genel Başkanımız ‘Bir üye forma imza attığında değil, aidatını verdiğinde üye olur’ demişti. Tüm üyelerimizi aidat konusunda harekete geçireceğiz. Aidat veren devrimcileşir. Aidatını istemediğimiz her üyeye kötülük yapıyoruz. Neden o üyemizin devrimci olmasının önüne engel koyuyoruz? Hiçbir parti üyemize böyle bir fenalık yapmaya hakkımız yok. Önümüzdeki seçimlere arkadaki başarılarımıza yaslanarak özgüvenle gireceğiz. Maddi, örgütsel ve siyasi imkânlar vardır. Sistemin önümüze çıkaracağı mali engelleri aşacak birikimimiz de var. Vatan Partisi'nin maddi sorunları yoktur, o sorunları çözecek önderlik sorunu vardır. Ancak bizde bu birikim de var. Kadro üstünlüğümüz var. Zorlukları devrimcilikle aşarız. İktidar yürüyüşümüzde adımlarımızı devrimcilikle sağlam atarız.”