Çiğli işçileri Kırkağaç’tan Soma’ya ulaştı: 301 madencinin hatırasına söz veriyoruz
Çiğli Belediyesi’nden haksız yere işten çıkarıldıklarını belirten kadın işçiler, 1 Mayıs’ta başlattıkları adalet yürüyüşünde Soma Madenci Şehitliği’ne ulaştı. 301 madenciyi anan kadınlar, ‘Ne yerin altında ne yerin üstünde tek bir işçi daha ölmesin’ diyerek mücadele kararlılıklarını yineledi.


1 Mayıs’ta Çiğli’den başlattıkları adalet yürüyüşünü sürdüren kadın işçiler, Manisa’nın ardından yeniden yollara düştü. Direnişin üçüncü gününde Soma Madenci Şehitliği’ne ulaşan 17 kadın işçi, 301 madenciyi anarak mücadele kararlılıklarını vurguladı.
“Ne yerin altında ne yerin üstünde tek bir işçinin dahi canı yanmasın diye mücadeleye devam edeceğiz.” diyen işçiler, uğradıkları haksızlıklara karşı seslerini duyurmak için yürüyüşlerini 10 Mayıs’ta CHP Genel Merkezi önünde sonlandırmayı hedefliyor.
’31 MADENCİNİN ANISI YÜREĞİMİZDE’
İşçiler adına konuşan Çiğli Belediye işçisi Hale Ören Özdinçer şunları söyledi:
Bugün Kırkağaç’tan yola çıkıyoruz. İlk durağımız Madenci Şehitliği. Bu topraklarda kara elmasın bedeli hep canla ödendi. Soma’da yerin 7 kat dibinde hayatını kaybeden 301 işçi kardeşimizin anısı hâlâ yüreğimizde. Onlar bir kaza sonucu değil, göz göre göre taşeron düzenin, maliyet hesabının, denetimsizliğin kurbanı oldular. Biz kadın işçiler olarak bir çağrıda bulunuyoruz; Unutma, affetme, örgütlen. Çünkü bizlerde iş cinayetlerinin, işten atmaların, güvencesizliğin gölgesinde yaşıyoruz. Ama susmadık, boyun eğmedik. Soma’ya sadece yas için değil mücadele içinde gidiyoruz. Bu yürüyüş sadece bir işe dönüş talebi değil. İşçinin ölmediği, sömürülmediği, dışlanmadığı bir Türkiye hayalinin adımı. 301’in hatırasına söz veriyoruz; ne yerin altında ne yerin üstünde tek bir işçinin dahi canı yanmasın diye mücadeleye devam edeceğiz.”
‘AYNI SINIFIN EVLATLARIYIZ’
Soma Madeni Anıtı önünde yapılan ortak basın açıklamasında ise şu ifadeler kullanıldı: “Soma’da can alan sistem, bugün bizim gibi binlerce işçiyi açlığa, işsizliğe ve çaresizliğe itiyor. Biri yerin yedi kat altına gömülüyor, biri belediye kapısında işsizliğe mahkûm ediliyor. Suç hep aynı: emekçi olmak. Soma’yı unutmamak, bugün işçilerin uğradığı haksızlıklara karşı durmaktır. Soma işçisinin feryadı bizimdir. Biz işçiler, aynı sınıfın evlatlarıyız; toprağın altında da, işsizliğin kıyısında da mücadele bir ve ortaktır. Soma’yı unutmadık, unutturmaya da izin vermeyeceğiz. İşimizi geri istiyoruz.”
NE OLMUŞTU?
Çiğli Belediyesi’nde çalışan 45’e yakın işçi, 10 Haziran 2024 tarihinde mesai bitimine dakikalar kala SGK’dan gelen bir mesajla işten çıkarıldıklarını öğrendi. İşçiler, ertesi gün belediye önünde eyleme başladı. Yaklaşık 15 gün süren direnişten sonuç alamayınca mücadelelerini Ankara’ya taşımaya karar verdiler. Temmuz ayında CHP Genel Merkezi önünde 21 gün boyunca süren bekleyişin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile yapılan görüşmede “işe dönüş sözü” verildi.
Ancak Ocak 2025’te yapılan yeni görüşmelerde, Çiğli Belediye Başkanı Onur Emre Yıldız, “mali sıkıntılar ve emekliliği gelmiş personelin hâlâ çalışıyor olması” gerekçesiyle işçilerin alınamayacağını iletti. Aynı dönemde belediyeye yaklaşık 30 yeni personel alımı yapılması, işçilerde hayal kırıklığı yarattı.