14 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

“Salgınlar, 4 gün ila 4 haftalık sürelerde ortaya çıkabilir”

Deprem bölgesinde oluşabilecek salgın hastalıklar ile ilgili uyarılarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, bulaşıcılığı yüksek olan hastalıkların 4 gün ile 4 haftalık süre zarfında ortaya çıkabileceğini belirterek alınabilecek önlemler hakkında da bilgilendirmede b

Deprem bölgesinde salgın hastalık riski var mı? Salgın hastalık ne kadar sürede ortaya çıkar?
A+ A-

Deprem sonrası depremzedeler şimdi de artan enfeksiyon hastalıkları hatta salgın riski ile karşı karşıya. Çadır ve konteyner kent gibi oluşturulan toplu yaşam alanlarında da bu hastalıkların hızlıca yayılma ihtimali yüksek. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, bulaşıcılığı yüksek enfeksiyon hastalıklarının deprem sonrası 4 gün ile 4 haftalık süre içinde ortaya çıkabileceğini söyledi. Şerefhanoğlu, ayrıca bölgede bazı enfeksiyon hastalıklarının sıklığında artış yaşandığına dikkat çekerek, mevcut şartlarda alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi.

SALGINLARI ÖNLEMEDE, TOPLU YAŞAM ALANLARININ PLANLAMASI ÖNEMLİ

Öncelikle şişelenmiş suların temin edilmesi, dışkı ve çöplerin uygun şartlarda bertaraf edilmesinin şart olduğunu belirten Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, bölgede en büyük riskin, kişisel tuvaletlerin yeterli olmamasından kaynaklandığını dile getirerek, seyyar tuvaletlerin sayısının artırılması gerektiğini söyledi. Kuru gıda ve konserve gıdaların kullanılmasının, yemeklerin merkezi olarak hazırlanmasının, her ailenin ayrı ayrı yemek hazırlamasına izin verilmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, “Mümkünse kişi başına 4 ila 5.5 m2 olacak şekilde yerleşim planlamasına özen gösterilmeli. Kalabalık yerleşmenin önlenmesi için fazla sayıda barınma yeri sağlanmalı. Barınacak çadır, otel, konteyner, misafirhane sayılarının artırılması çok önemli” diyerek toplu yaşam alanlarında dikkat edileceklere değindi. Kıvanç Şerefhanoğlu ayrıca bölgeye yardım gönderecek vatandaşlara da seslenerek, bol miktarda eldiven, maske, dezenfektan sabun gibi kişisel koruyucu ve hijyen malzemelere öncelik verilmesini tavsiye etti. Salgın hastalıkların yayılmasında etkili olan sinek ve kemirgenlerle de ayrıca mücadele etmek gerektiğini söyleyen Dr.Şerefhanoğlu, sinek öldürücü ve kovucu ilaçlar bulundurulması, kemirgenlerin kontrol edilmesi, toplu yaşam alanlarında gerekli ilaçlamaların yapılmasını önem arz ettiğini ve sağlık ekiplerine de çok iş düştüğüne kaydetti. Şerefhanoğlu; “Depremzedelerde meydana gelen enfeksiyonların sağlık ekiplerince takip edilmesi ve hızla tedavi edilmesi hayati önem taşıyor” dedi.

“DEPREMZEDELER ARASINDA VEREM ARTIYOR"

Depremzedeler arasında görülme sıklığı artan vereme dikkat çeken Kıvanç Şerefhanoğlu, kötü yaşam şartları, aşırı kalabalık yerleşme, aşırı yorgunluk ve stres, tanıda güçlükler depremzedeler arasında verem hastalığı riskini artığına ve özellikle küçük çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanların risk altında olduğunu belirtti. Şerefhanoğlu, deprem sonrasında sıklıkla görülen diğer enfeksiyon hastalıkları hakkında da bilgi verdi.

SOLUNUM YOLU VE GIDA KAYNAKLI HASTALIKLARA DİKKAT

Bölgede oluşabilecek solunum yolu hastalıkları hakkında konuşan Dr. Kıvanç Şereafhanoğlu; “Nezle, grip, sinüzit, farenjit ve zatüre deprem sonrası sıklıkla görülür. Depremden etkilenen kişilerin havalandırması yetersiz ortamlarda kalabalık şartlarda yaşaması bu solunum yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlamaktadır” dedi. Ayrıca su ve gıda kaynaklı hastalıklar görülebileceğine de değinen Dr. Şerefhanoğlu; “Su-gıda kaynaklı enfeksiyonlar su ve gıdaların insan veya hayvan dışkılarından kaynaklanan patojenler (virüs, bakteri, parazit) ile kirlenmesi ile meydana gelir. İshal, dizanteri, bulantı kusmalar, hepatit A ve E deprem sonrası sıklığı artan su-gıda kaynaklı enfeksiyonlardır. Sıcak hava, temiz suya ulaşımdaki yetersizlikler, gıdaların uygun şartlarda saklanamaması (buzdolabı olmaması gibi) ve kanalizasyon alt yapısının bozulması bu enfeksiyonlara zemin hazırlamakta ve salgınlara yol açabilmektedir. Bu hastalarda ishal ve dizanteriye sıklıkla şigella, salmonella, giardia, kolera ve rotavirüs, hepatitlere de hepatit A ve E virüsleri neden olmaktadır” şeklinde konuştu.

“HİJYEN ŞARTLARININ BOZULMASI SAĞLIK SORUNU OLUŞTURABİLİR”

Bölgece çadır kentlerin ve barınma alanlarının temizliği sağlanmağıdı halde oluşabilecek hastalıklar hakkında da bilgiler veren Kıvanç Şerafhanoğlu; “Vektör kaynaklı enfeksiyonlar bir sivrisinek, sinek, kene veya akar gibi bir artrapodun ısırması ile bulaşan enfeksiyonlardır. Tifüs, sıtma, şark çıbanı bu enfeksiyonlar arasında önde gelmektedir. Altyapının bozulması, fare gibi kemirgen nüfustaki artışlar en önemli sebepler arasında yer almaktadır” ifadesini kullandı. Bölgede görülebilecek diğer bir hastalık türünün de deri ve yara kaynaklı hastalıklar olabileceğine vurgu yapan Şerefhanoğlu; “Deri ve yara enfeksiyonları depremde meydana gelen vücudun yaralanma ve travma alanlarında meydana gelir. Bu enfeksiyonlarda sıklıkla çeşitli bakteriler neden olur. Yara enfeksiyonları ciddi seyredebilir, organ ve can kayıplarına neden olabilir. Tetanoz, gazlı gangren deprem yaralanmalarına maruz kalan kişiler için önemli bir tehdittir. Uyuz da hijyen şartlarının bozulması ve kalabalık yaşam nedeniyle salgınlara yol açabilmekte ve önemli bir sağlık sorunu oluşturmaktadır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Sağlık Deprem Uyuz Hijyen Salgın hastalık deprem bölgesi tifüs sıtma Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu