Yandex
08 Kasım 2025 Cumartesi
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Düzce’de var bir tiyatro… ‘Taşrada seyirci müthiş’

Tiyatro denildiğinde akla büyük kentler gelse de Anadolu’nun pek çok şehrinde tiyatro toplulukları varlığını sürdürüyor. Taşrada seyirci kültürüyle dikkat çeken kentlerden biri de Düzce. Şehirde kurumsal anlamda neredeyse yarım asırdır tiyatro yapılıyor.

Düzce’de var bir tiyatro… ‘Taşrada seyirci müthiş’
GÖZEN ESMER

İnsana en çok temas eden ve dönüştürebilen niteliğe sahip sanatların başında tiyatro geliyor. İnsanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı diye de tanımlanan tiyatro günümüzde büyük kentlerden taşraya kadar her yerde varlığını sürdürüyor.

Türkiye’nin 81. ili Düzce’de oluşan seyirci kültürü ise “Tiyatro Anadolu’da ve küçük illerde seyirci bulamıyor” fikrini çürütür nitelikte. Türkiye’nin en büyük iki kenti Ankara ve İstanbul arasında kalan Düzce’de tiyatro kurumsal anlamda 1961 yılında kuruldu. Ancak şehirde tiyatronun kökleri Milattan Önce 300’e kadar uzanıyor.

Halkevi’nde Celil Yağız ve Bülent Velioğlu’nun öncülüğünde kurulan Düzce Şehir Tiyatrosu ve sonrasında kurulan Düzce Sanat Tiyatrosu ile Düzce Bölge Tiyatrosu özellikle 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremine kadar etkin bir konumdaydı. Depremden sonra ise tiyatro belediye çatısı altında faaliyetlerini çeşitli aralıklarla sürdürdü.

Bugün ise Düzce’de belediye çatısı altında şehir tiyatrosu ve bunun yanı sıra Kefeli Sanat, Düzce Bölge Tiyatrosu ve Kabareperest Tiyatro kentte varlığını devam ettiriyor.

Şehrin öncü tiyatrocuları Haluk Velioğlu, Alev İşler ve Hüseyin Kefeli sorularımızı yanıtladı. Kahkahaların eksik olmadığı söyleşiden çıkan en önemli fikir ise tiyatronun can damarının Anadolu olduğu yönünde.

Düzce’de var bir tiyatro… ‘Taşrada seyirci müthiş’ - Resim : 1

‘DT SANATÇILARI HARİKA BİR SEYİRCİNİZ VAR DEDİLER’

Haluk Velioğlu, Düzce’de tiyatronun ilk adımlarının nasıl atıldığını şu sözlerle anlatıyor:

“Tiyatro Celil Yağız ve ağabeyim Bülent Velioğlu’nun kurduğu tiyatrodan çok eskiye dayanıyor. Ama tabii hiç kurumsallaşmamış. İkisi de tiyatroya Orman Tekniker Okulu’nun sene sonu gösterileriyle başlıyor. Bütün Düzce o gösterileri beklerdi. Ağabeyim olması sıfatıyla ben de tiyatronun içinde oldum. Ben bir süre bilinçli bir şekilde uzak kaldım. Bazı oyunlarda görev aldım. Sonra Alev’le birlikte ilk kez 1990 yılında Refik Erduran’ın Ayı Masalı oyununu oynadık.”

Velioğlu, tiyatro yapmanın zorluklarına da dikkat çekiyor:

“Tabii şöyle bir zorluğu vardı: Tiyatroyu seviyorsun fakat belirli bir zaman ayırabiliyorsun.

“O zamanki şartlarda bir insanın tiyatro yaparak yaşama şansı sıfırdı. Ama bu zorluklara rağmen bir kültür oluştu. Devlet Tiyatrolarından gelen sanatçılar harika seyirciniz var demeye başladı.”

‘ANLAŞILMADIK BAHANESİNE SIĞINIYORLAR’

Seyirci kültüründen hareketle, şu soruyu soruyoruz:

‘Anadolu’da tiyatroya kimse ilgi göstermiyor’ diye bir söylem hep karşımıza çıkar. Özellikle de büyük kentlerde böyle bir önyargı var. Gerçekten böyle mi?

Haluk Velioğlu şu yanıtı veriyor: “Katılmıyorum bu fikre. Metin And diye bir hocamız var. Senin bildiğin klasik tiyatroya seyirci gelmiyorsa gelmiyordur. Tiyatroya seyirci var. Kendi içinde tiyatro üretmiş zaten. Anadolu’da zaten tiyatro var. Köy seyirlik oyunlarıyla, doğaçlamasıyla var. Bu sözü söyleyenler tiyatronun tarihini ve seyirciyi bilmiyor.”

Velioğlu’ndan pası alan Hüseyin Kefeli ise “ciddiyet”e vurgu yaparak çok çarpıcı bir şey söylüyor:

“Turneye giden tiyatro topluluklarının bir çoğu gittikleri şehirleri küçümsemeye başlıyor. Özellikle İstanbul ve Ankara’dan gelen topluluklarda bu yaşanıyor. Seyirci buna tepki gösteriyor ama tiyatrocular ‘seyirci bizi anlamadı’ diyerek kendilerini savunuyor.”

“Devlet Tiyatroları’nda ya da şehir tiyatrolarındaki sahne imkânlarıyla Anadolu’daki imkânlar arasında eşitsizlikler var. Oyuncu imkânı düşük olan yere gittiğinde sahneye bakıyor: Işık yetersiz. Dekoru tam kuramamış. ‘Ben bu repliği söylerken 10 adım atıyordum kendi sahnemde şimdi altı adım atacağım’ gibi rahatsızlıklar başlıyor. ‘Oyun bitsin de gidelim’ hissi başlayınca da seyirciyi kaybediyorsun zaten. Sonrasında da bahaneler üretiyorsun. Ama Anadolu’da müthiş bir tiyatro seyircisi var.”

Düzce’de var bir tiyatro… ‘Taşrada seyirci müthiş’ - Resim : 2

‘BİR DENEYEYİM DEDİM BİR DAHA AYRILAMADIM’

Kefeli’nin manşetlik sözlerinden sonra Alev İşler’i dinledik. Tiyatroya bir denemeyle başlayan İşler 30 senedir sahneden ayrılamadığını gülerek anlatıyor:

“Ayı Masalı’nı hazırlamaya karar verince bana rol teklif ettiler. ‘İyi, bir deneyeyim’ dedim hâla çıkamadık. 1999 depremine kadar her sene bir oyun hazırladık ve oynadık. Belirli bir standardın üstünde oyunlardı. ‘Seyirci gelir mi?’ diye düşündüğün zaman kritik oyunlar tercih ettik. Popüler kültürün peşinde olmadık. Ama seyirci de geliyordu. 2013 yılıydı en son sahneye çıktığım. Hüseyin Hoca’mız 12 yıl sonra bizi sahneye döndürdü.”

‘TİYATRO ELE GEÇİRİLEMEDİ’

Düzceli tiyatrocularla tiyatronun niteliğini ve ideolojilerin, dünya görüşlerinin etkilerini de konuştuk. Haluk Velioğlu tiyatronun normlarıyla oynanmasına karşı çıkarken, Alev İşler de tiyatronun ele geçirilemediğini söyledi. İşler, “Tiyatro kapitalizmin en az yönlendirebildiği sanat dalı. Sinemaya, edebiyata şekil verebildiği kadar tiyatroya şekil veremiyor sistem. Seyirci popüler isimlerin oyunlarına da gidiyor ama sanat dalı olarak tiyatro bence iyi bir şekilde yapılıyor. İyi oyunlar sahneleniyor.” dedi.

Hüseyin Kefeli ise tiyatroda hegemonyanın daha az olmasının nedenini şöyle açıklıyor:

“Tiyatro yapabilmek için insana ihtiyaç duyuyoruz. Birliktelik sağlamak zorundayız. Biri perdenin açılış tuşuna basmazsa ben oyunu oynayamam. Karşımdaki oyuncu repliğini söylemezse ben oynayamam. Seyirci orada olmazsa tiyatro olmaz. Bu sebeple tiyatro dokunulmaz oluyor.”

Düzce’de var bir tiyatro… ‘Taşrada seyirci müthiş’ - Resim : 3

‘Ibsen oyunu ayakta alkışlandı’

Düzce’de tiyatroyu profesyonel hâle getiren isimlerden birisi Hüseyin Kefeli. Ankara Devlet Tiyatrosu’nda ve İstanbul Şehir Tiyatroları’nda çalıştı. Bugüne kadar 30’dan fazla şehirde tiyatro oynayan Kefeli, Düzce’nin tiyatroyla anılması için memleketine döndüğünü söyledi. Kefeli, 22 Ekim Çarşamba günü Jack London’ın Demir Ökçe romanını sahneye taşıyacak. “Ben Düzce milliyetçisiyim” diyen Kefeli memlekete dönüş hikâyesini şöyle anlatıyor:

“Düzce’yle ilgili olumsuz haberler çıkıyordu. Benimle dalga geçiyorlardı. Kötü bir toplumsal algı vardı. Ben de 2017 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu’ndan istifa ettim. Müdürler bana itiraz ettiler. 1 yıl ücretsiz izin verdiler. Ama ben Düzce’de Kefeli Sanat’ı kurdum. 2018 yılında Ibsen oyunu oynadık ve Düzce seyircisi ayakta alkışladı. Dijitalleşme de işimize yaradı. Son 3 senedir de kurduğum sahneyle çalışmalarımı sürdürüyorum.”

Düzce’de var bir tiyatro… ‘Taşrada seyirci müthiş’ - Resim : 4

Kentte tiyatronun öncüsü: Celil Yağız

Düzceli Tiyatro Sanatçısı Celil Yağız 2014 yılında aramızdan ayrıldı. Yağız, Nâzım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı, Türkiye’nin ilk açık hava müzesini kuran Halet Çambel’in hayatını anlattığı “Halet Abla Destanı” gibi oyunları sahneledi. Usta tiyatrocunun ismi bugün Düzce’deki Erol Güngör Kültür Merkezi’nde bulunan tiyatro sahnesinde yaşatılıyor.

Düzce’de var bir tiyatro… ‘Taşrada seyirci müthiş’ - Resim : 5

50 kişilik Oda Tiyatrosu yıkıldı

Tiyatro Sanatçısı Celil Yağız, 1995 yılında Düzcelilerin de yardımıyla 50 kişilik döner sahneli bir oda tiyatrosu kurdu. Ancak sahneyi oyuncular ayaklarıyla döndürüyordu. Düzce Şehir Tiyatrosu pek çok oyununu bu sahnede oynadı. Eğilmez Pasajı’nda bulunan sahne 1999 depreminde yıkıldı. Pasajın katları alındığı için bugün Oda Tiyatrosu yok.

Tiyatro Düzce