29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Enflasyon düşerse ipleri gevşetecek

Başkan değişimi sonrası yapılan ilk Kurul toplantısında faizler sabit kaldı. Ancak 'ilave sıkılaştırma' vurgusu metinden çıkarıldı. Bunun yanında politika faizi için 'enflasyon üzerinde bir düzeyde' kalacağı taahhüdü beklenen değil oluşan enflasyona göre hareket edileceği sinyali verdi

Enflasyon düşerse ipleri gevşetecek
Recep Erçin

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (Kurul) dün yaptığı toplantıda politika faizini yüzde 19'da sabit tutma kararı aldı. Öteden beri Kurul metninde yer alan gerektiğinde “ilave sıkılaştırma” ifadesi bu kez çıkarıldı. Böylece Merkez Bankası faiz konusunda esnek bir tutum alacağını göstermiş oldu. Peki o halde neden faiz indirimine gidilmedi? Onun cevabı da yine Kurul metninde şöyle vurgulandı: “Emtia fiyatlarındaki artış eğilimi hız keserken, yükselen küresel enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır. Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen, iç ve dış talep kaynaklı olarak yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. Talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği öngörülmektedir.”

KİME GÖRE REEL FAİZ?

Kurul iç talep kaynaklı kredi artışını dizginlemek için faiz silahını kullanmaya devam edeceğini burada ifade ediyor. Bunun yanında “ilave sıkılaştırma” vurgusu kalksa da, “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir” denilerek, reel faiz politikasının süreceği taahhüt edilmiş. Ancak bu reel faiz konusu nereden bakıldığına da bağlı. Kurul metninden anladığımız kadarıyla “enflasyonun üzerindeki bir politika faizi”, sabit tutulan faiz dikkate alındığında oluşan enflasyona göre yapılacak. Hali hazırda mart ayı enflasyonu yüzde 16.19 olarak kaydedildi. Türkiye'nin CDS risk primi ise 400 puanın üzerinde bu anlamda yüzde 20'lik bir asgari maliyeti söz konusu. Nitekim karar sonrası dolar kurunun 8.02 TL'den 8.15 TL'ye çıktığı görüldü. Kur daha sonra 8.10 TL'ye çekildi. Naci Ağbal geçen ay 200 baz puanlık artırım ile anlaşılan, kendisinin görevden alınmasını da içeren olası risklere karşı bir önden yükleme yapmış. Yerine atanan Şahap Kavcıoğlu başkanlığındaki kurul da riskler ortadan kalkmadığı için bu ay faizi sabit tutmuş oldu. Fakat, düzenlenen anketlere bakıldığında enflasyona yönelik beklentiler yukarı yönlü. Bu anlamda Kavcıoğlu'nun faiz tarafında ipleri gevşetmek için eli pek rahat değil. Ancak “ilave sıkılaştırma” ibaresini kaldırarak bu yönde istekli olduğunu göstermiş oldu.

FED'İN DURUŞU DESTEKLİYOR

FED Başkanı Powell, Washington Ekonomi Kulübü’nün etkiliğinde, FED’in birçok üyesinin 2024’e kadar bir faiz artırımı düşünmediğini ama varlık alım hızının çok daha önce azaltılacağını açıklaması küçük çaplı bir tedirginlik yaratsa da bol para döneminin en az bir yıl daha süreceği açık. Powell da zaten kısa vadede gelecek güçlü ekonomik verilerin FED’in politika kararı üzerinde etkisinin olmayacağını bir kere daha vurguladı. Küresel piyasalardaki risk iştahı bu anlamda TL gibi gelişen ülke para birimlerini dolara karşı destekliyor. Bu ay için piyasalar Türkiye tarafında zaten bir faiz adımı beklemiyordu. Merkez Bankası'nın ay sonunda açıklayacağı yılın ikinci enflasyon raporundaki vurgular mayıs ayı ve sonrası için kritik önemde.

GEVŞEME ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE Mİ?

Başkan Kavcıoğlu'nun başkanlık yaptığı ilk Kurul toplantısı sonrası, Naci Ağbal'ın aksine daha güvercin bir metin var karşımızda. Bir yandan muhalefetin kurumun itibarını zedeleyecek şekilde artık bir şova dönüştürdüğü ve ciddiyetinden kopardığı “Merkez Bankası'nın rezervleri ne oldu?” tartışmaları, diğer yanda salgının ağır etkileri ve küresel gelişmelerin temelde pek de enflasyon politikası lehine olmadığı bir ortamda Başkan Kavcıoğlu'nun yukarıda da ifade ettiğimiz üzere ay sonu açıklanacak enflasyon raporunda vereceği mesajlar kritik önem taşıyor. Dünkü faiz kararını değerlendiren Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, şunları söyledi: “Para politikasında uzun süreli sıkı duruş' ve 'ilave sıkılaşma' ibarelerinin politika metninden çıkarılması, ilerleyen dönem para politikası duruşunun daha güvercin bir hale bürünebileceğini gösteriyor. Piyasanın asıl endişe ettiği durum, sıkı politikanın sonuçları daha tam görülmeden enflasyon düşüşünün faizleri hızlıca indirmek konusunda Merkez Bankası’nı acele ettirmesiydi. Faizleri, enflasyondan daha hızlı bir şekilde indirmek yaratacağı makroekonomik ve finansal etkilerle ilerleyen dönemde daha hızlı bir şekilde faizleri artırmayı gerektirebilirdi. Yakın tarihteki politika uygulamalarında da, bu durum benzer şekilde tecrübe edilmişti. Metindeki değişimler, para politikası sıkılaşmasının dönemsel olduğunu ve politikanın Kavcıoğlu’nun güvercin düşünceleriyle er ya da güç uyumlu hale geleceğini göstermektedir. Bu durumda da faizleri indirmeye başlamak 2021 üçüncü çeyrek içinde bir yerlerde olabilir.”

Faiz gevşeme