24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Gıda krizine karşı tarım ayağa kaldırılmalı'

CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, koronavirüs salgının gıda güvenliği açısından yeni krizlere davetiye çıkaracağını, tarımın ayağa kaldırılması gerektiğini söyledi. Aygün “Türkiye kendi kendine yetebilen ülke özelliğine geri dönmek zorundadır” dedi.

‘Gıda krizine karşı tarım ayağa kaldırılmalı'
A+ A-
ZİHNİ ERDEM / ANKARA

Aygün, Aydınlık’ın da bulunduğu bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik altı maddelik bir strateji önerisinde bulundu.

Türkiye’nin tarımda kendi kendine yeten bir ülke olma özelliğini yeniden kazanması gerektiğini vurgulayan Aygün, şöyle konuştu: “Bu amaçla yerli üretimin kayıtsız şartsız desteklenmesi ve tarım yapılabilecek tüm alanlarda hızlı kamulaştırmalara gitme zorunluluğu bulunmaktadır. Cumhuriyet’in ilk dönemindeki gibi tarımı ayağa kaldırma stratejisine geçilmelidir. Küresel salgınlarda ithalat yapılan ülkelerde yaşanacak gıda sınırlamalarına karşı ulusal gıda güvenliğinin önemi çok daha iyi anlaşılmıştır. ‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ anlayışı, Kovid-19 virüsü ile geçersiz hale gelmiştir.” Aygün’ün gıda güvenliği için önerdiği altı maddelik strateji şöyle:

1-BİR KURUL OLUŞTURMALI

Tarım ve Orman Bakanı başkanlığında acilen Türkiye’de ilgili tüm üniversitelerin, sektör paydaşlarının, kooperatif ve birliklerin yer aldığı Gıda Güvenliği ve Stratejisi Kurulu oluşturulmalıdır.

2-ÜRETİCİ VE İŞÇİLER İÇİN ÖNLEM ALINMALI

Nisan-Mayıs itibarıyla başlayacak hasat da dikkate alınarak, gıda zincirinin ilk halkası olan tarlalarda üretim güvenceye alınmalıdır. Tarım sektöründe çalışan üreticilerin, gezici ve mevsimlik işçilerin Kovid-19 salgınından etkilenmemesi için sağlık koşullarına uygun çalışma düzeni oluşturulmalı, gerekli güvenlik şartları sağlanmalıdır. Geçici, gezici ve mevsimlik tarım işçilerinin bulundukları illerden tarlalara transferinin ve konaklamalarının, sosyal mesafeye uygun olarak gerçekleşmesine dönük tedbirler acilen alınmalıdır.

3-TARIMSAL KORUMA KALKANI AÇIKLANMALI

Bu süreçte gıda güvenliğinin sigortası olan çiftçilerimize özel bir önem verilerek üretimden kopmamaları için tüm BAĞKUR prim borçları dahil Ziraat Bankası ve Tarım Kredi borçları yeniden yapılandırılarak, borçları faizsiz ertelenmelidir. İdari takibe düşmüş çiftçi borç dosyaları faizsiz olarak en az bir yıl ertelenmelidir. Bitkisel ve hayvansal ürünler destekleme şemsiyesi genişletilmelidir. Tarımsal girdilere ait her türlü KDV sıfırlanmalı; tohum, gübre, tarımsal ilaçta yerli üretim için her türlü ARGE desteği sağlanmalıdır. Çiftçilere salgına karşı bir defaya mahsus faizsiz kredi verilmelidir. Destekler avans olarak peşin ödenmelidir.

4-İTHALAT DURDURULMALI

Kıtlık ve salgın dönemlerinde en stratejik ürünlerden biri buğdaydır. 2019 yılında buğday ithalatının yüzde 69’unu karşılayan Rusya Federasyonu, Kovid-19 salgını sonrasında kendi ülkesinin gıda talebine öncelik vermek için tüm tahıl çeşitlerinin ihracatına geçici sınırlama getirdiğini açıklamıştır. Rusya’nın iç piyasası için ihracatını sınırlaması, Türkiye’de Kovid-19 salgınının yayılması halinde yaşanabilecek buğday sıkıntısı açısından alarm vermektedir. Türkiye buğday, tohum, un ve makarna ihracatını acilen durdurulmalıdır. Türkiye’nin ekmek sıkıntısı çekmemesi için buğday ekim alanlarının genişletilmesi, çiftçiye doğrudan destek ödemeleri miktarının artırılarak peşin ödenmesi, mazot, gübre ve ilaç desteği verilmesi çok önemlidir.

5-ŞEKER FABRİKALARI KAMULAŞTIRILMALI

Türkiye’de stratejik önemdeki Şeker Fabrikaları da salgından alınan dersle kamulaştırılmalıdır. Kolonya, alkol ve dezenfektan üretimi için kullanılan etanol ihtiyacının karşılanmasında kilit rol oynayan Şeker Fabrikaları, devlet yönetimine geçirilmelidir. Dünya pazarlarında etanol temini açısından büyük sıkıntı yaşanmaktadır. Etanol bulmak zorlaşmıştır. Salgının ne kadar süreceğinin öngörülememesi nedeniyle Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Kastamonu fabrikaları başta olmak üzere, 2020’de özelleştirilmesi öngörülen 15 şeker fabrikası programdan çıkarılarak, devlet denetiminde üretime sokulmalıdır.

6-ÜRETİM PLANLAMASINA GEÇİLMELİ

Gıda Güvenliği ve Stratejisi Kurulu ile planlama yaparak, kısa, orta ve uzun vadeli bitkisel ve hayvansal üretim planlaması yapılmalıdır. Tarım arazisi kullanım planlaması yapılmalı, ürün çeşitliliği ve üretimin sürekliliği sağlanmalıdır. Destekleme sistemi acilen değiştirilerek, ülkemizin ihtiyacı olan tarımsal ürünlere göre destek planlaması yapılmalıdır.

Son Dakika Haberleri