Hayallerin imeceye feda edildiği kumbara... O kavanoz var ya!

Antalya'dan, okurumuz Bulut Bulut'tan bir not aldık. Görev Vakfı'nın Aydınlık, Ulusal Kanal ve Vatan Partisi İstanbul İl Merkezi'nin bulunduğu binayı almak için başlattığı kampanyaya ilişkindi. Bugün Türkiye'nin dört bir yanından seferlikle sunulan katkılar, Bulut'un çocukluğundan bir anıyı getirmiş aklına. İmecenin ne demek olduğunu anlatan, alın teri ve dayanışmanın güzel bir örneği... Gözlerimizin önünde yazlık sinemaların canlandığı, geçmişin sıcaklığını yaşadığımız notu için teşekkür ediyoruz. Şimdi, bugün, hepimizin ortak anısı olan Tarihi Bina İçin Göreve Kampanyamıza ses olan okurumuzun, mektubunu paylaşıyoruz:

“Yazlık sinemaların hayatımda önemli yeri vardır. Çocukken, öğrenciyken çok çalıştım Mersin'deki sinemalarda.

Meşrubat satardım. Film taşırdım bisikletle...

Sinemanın iki sokak üzerinde, bir işyerinin önünde moblyette motor vardı. Üzerinde 'satılık' yazıyordu. Aklımda kaldığı kadarıyla fiyatı 5 bin liraydı.

Arkadaşımla birlikte, sinemayı 5 liraya süpürüyorduk: İki buçuk - iki buçuk bölüşürdük. Meşrubatı da ekleyince, on lira onbeş lira kazanıyorduk yani.

'10 LİRA NERE 5 BİN LİRA NERE'

Kumbaram vardı. Para biriktiriyordum habire:

O motoru alabilmek için.. İyi de, on lirayla, onbeş lirayla, 5 bin lira birikir mi? Ne bileyim? Topluyordum işte!

Her kumbaraya para attığımda şöyle sallar, ardından sevinirdim: Çoğalıyor diye...

Damlaya damlaya okyanus...Ufukta 5 bin lira!

Motorun önünden her geçtiğimde, iç çekerek bakardım. Öyle de güzel dururdu ki kerata! Gözümün içine girerdi sanki o 5 bin lira..Yüreğime otururdu.

Sürekli para atıyordum kumbaraya:

Bozuk, kağıt...Ne bulursam.. 10 lira nereee,

5 bin lira nere...

KİMİN DAMINDAKİ TABAKLAR FAZLA?

Gecekondu mahallesinde oturuyorduk. Evimizin damı akardı yağmur yağdığında.. Tabaklar koyardı annem akan yerlere.

Şıp! Şıp! Şıp! Habire damlardı.

Komşu çocuğu 'bizim evdeki tabaklar daha fazla' dediğinde acayip gülmüştük. Sonunda evin çatısını yaptırmaya karar verdik.

Ev ahalisi elde ne varsa koydu ortaya. Sıra geldi benim kumbaraya... Kaldım öylece...

Motor hayaldi galiba. Öyle de oldu: Benim kumbara gitti bankaya: açılmaya... Ee.. Evin damı yapılacak... İmece... Sağlık olsun!

O daha önemli...

İki gün sonra motorun ordan geçtim: duruyordu. Azıcık seyrettim, sonra ayrıldım. Değiştirdim yolumu. Bir daha da motorun sokağından geçmedim.

Masadaydı şimdi boş kumbaram. Bilmem ki kaç lira çıkmıştı içinden. O günün parası işte! Evin damı yapılacak. Çorbada tuz!

HALİL NEBİLER'E UZATILAN KAVANOZ

Niye anlattım bunları? Aydınlık ve Ulusal Kanal, bulundukları tarihi binayı satın almaya karar verdi. Ama gerçekten tarihi!

Hedef 30 milyon! Toplanır mı? Toplanır. Aydınlıkçılar yapar. İnanmış olmak, yüreğini koymak çok önemli. Kimi yüzüğünü, kimi bileziğini, kimi tarlasını: Veren verene...

Birkaç gün önce, Ulusal Kanal 'da sayın Halil Nebiler' in sabah programını izliyordum. Öncü Gençlik para toplamış onu getirdi.

Bu arkadaşlar öğrenci... Oradan kıs! Buradan kıs! Günübirlik işte çalış! Kampanyaya para aktar! Bakar mısınız? Canınıza kurban sizin!

Bir arkadaşın elinde cam kavanoz vardı. İçinde para biriktirmiş. Kapmış getirmiş onu da! Kavanoz kumbara yani!

Motor için para biriktirdiğim kumbaram geldi aklıma. Arkadaşınki kavanoz! Benimki harbi kumbaraydı.

Benim para evin damına gitti. Arkadaşın kumbarasındaki para, tarihi binaya gidecek.

O kavanozu arkadaşın elinde gördüm ya!

Bu bina alınır dedim. Bunun kurtuluşu yok! Yüreğini, her bir şeyini koymuşlar ortaya dedim.

Madem öyle, çorbada bizim de tuzumuz olsun istedim. Ardından, çorbada sizin de tuzunuz olsun istedim. O kavanoz var ya!”

GÖREV VAKFI HESAP BİLGİLERİ:

Hesap adı: İletişim Gönüllüleri ve Görevlileri Vakfı

TL Hesabı:

Hesap Numarası: 0015 8007 304787529

İban numarası: TR78 0001 5001 5800 7304 7875 29

Euro Hesabı: TR50 0001 5001 5804 8016 2613 03 €

Dolar Hesabı: TR55 0001 5001 5804 8016 2613 10 $

Vakıf Bank Beyoğlu Şubesi