Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek süreci değerlendirdi: Hepimize tarihi görevler düşüyor, öncü tavırlarla bu iş çözülecek...

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, dün sabah saatlerinde "PKK her an kongrenin toplandığını duyurabilir." dedi, ardından PKK 12. Kongresi tarafından açıklama geldi, “Önder Apo’nun çağrısı temelinde PKK çalışmalarına ilişkin tarihi öneme sahip kararlar alındı.” denildi.

Öcalan’ın çağrısında yer alan ‘devlet ve toplumla bütünleşme’ hedefine dikkat çeken Vatan Partisi Lideri Perinçek de, "Bu aynı zamanda, Türkiye’de yaşayan insanlarımızı Türk Milleti’nde ve Türkiye Cumhuriyeti’nde bütünleştirme devrimidir." dedi

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, EKOL TV televizyonu yayınına katılarak, PKK’nın silah bırakma süreciyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

"Abdullah Öcalan'ın Şubat sonlarında yaptığı açıklama, yani Barış ve Demokratik Toplum çağrısı bu işin olacağını gösteriyor. Çünkü orada bir kararlılık var ve tarihsel süreci anlamak var. Artık PKK'nın ömrünün bittiği, tarihsel zemininin kalmadığı tespiti ve toplumla, devletle bütünleşme amacıyla kendini feshetmesi, silahları bırakması talimatı. (Öcalan) Bu talimatı veriyor PKK kongresine. Dolayısıyla bu iş olacak. Devletimiz de burada kararlı. Millet destekliyor, yani bütün Türk milleti. O bakımdan hakikaten sizin de belirttiğiniz gibi tarihsel bir sürece girdik. Burada Abdullah Öcalan'ın devlet ve toplumla bütünleşme amacıyla diye belirtmesi, Türk devrimiyle bir bütünleşme aynı zamanda. 200 yıllık Türk devrimi nedir? Türkiye'de yaşayan bütün insanlarımızı, hangi etnik kökten olursa olsun, Türk milletinde ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde bütünleştirme devrimidir bu yaşadığımız devrim. O bakımdan tarihseldir, devrimci bir hedefi vardır ve kesinlikle de halkın, devletin de kararlılığı, PKK'nın da kararlılığıyla bu kesin sonuca ulaşacaktır.

‘ABD VE İSRAİL'İN SABOTAJLARIYLA SÜRECEK’

“Bu süreç zor süreç. Çünkü karşısında Amerika ve İsrail var. Amerika, PKK'yı kendi kara gücü olarak ilan etmişti. Düşünün, Amerika'nın bir birliğine, bir tümenine silah bıraktırıyorsunuz. Dolayısıyla zor bir süreç. İsrail açısından da zor süreç. Çünkü İsrail, ikinci bir İsrail kurmak istiyor, Kürdistan adı altında. Onun stratejik hedefidir. Dolayısıyla bu süreç, Amerika'yı ve İsrail'i karşısına almaktadır ve Amerika ve İsrail'in çeşitli baltalamalarıyla, sabotajlarıyla boğuşa boğuşa ilerlemektedir ve ilerleyecektir.

“Ama bazen zor süreçler çok kısa çözümlerle de noktalanır. Yani zorluk daha bir yakıcılık getirir. O yakıcılık aynı zamanda o zorluğa karşı çetin bir mücadeleyi getirir ve diyelim tarihi olarak da kısa sürelerde sonuç alınabilir. Bizim İstiklal Savaşımız tabii çok daha zor bir süreçti. Bununla kıyaslanmaz ama ne oldu? O zor süreçten bir devrimci çözümle Atatürk önderliğinde Türkiye, çok kısa zamanda çıktı. Dolayısıyla bunun zor olması illa uzun sürmesini gerektirmiyor.

“Esas vurgulamamız gereken sırf terörden kurtulmak ve bir terör örgütünün kendini feshetmesi değil, Abdullah Öcalan'ın çağrısında belirtildiği gibi devletle ve toplumla yani Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ve Türk milletiyle bütünleşme. Bence esas zor olan, çetin olan süreç bu olacak.”

‘BÜYÜK ÇÖZÜMLER SIRADAN DUYGULARLA OLMAZ’

Sürece karşı toplumun hassasiyetleri ve toplumu inandırmada en çok kime ne görev düştüğü sorulan Perinçek,şöyle yanıt verdi:

“Sıradan bir insanın hassasiyetleriyle, sıradan bir insanın duygularıyla çözülecek bir süreçte değiliz. Öncü tavırlar gerekiyor. Yani sıradanlığın üstüne çıkan, tarihsel süreci anlayan ve o tarihsel sürece doğru milletimizin refahı, özgürlüğü, demokrasi yönünde ve huzur, barış yönünde yanıt üreten öncü tavırlarla bu iş çözülecek. Yoksa sıradan insanın intikam duyguları, kin duyguları, ondan sonra ‘caniler aramızda geziyor’ falan gibi son zamanlarda birdenbire piyasaya sürülen söylemlerle çözülecek bir süreç değil bu. Sıradan duygular bu süreci yönetemez. Yönettiği zaman da çıkmaza gireriz.

“Türk Devleti'ne, PKK'nın yöneticilerine, DEM Parti yöneticilerine, Vatan Partisi’ne, bütün siyasi partilere ve diğer toplumumuzun öncü kesimlerine tarihi sorumluluklar, görevler düşüyor. Geçmişten kalan hatıralara saygı duyuyoruz. Doğru ama böyle büyük meseleler, büyük çözümler o sıradan duygularla neticeye ulaştırılamıyor. Bunu toplumumuza, milletimize hep birlikte anlatacağız.”

‘BÜTÜN ALT UNSURLARI KAPSAYACAK’

Fesih kararının KCK, YPG, PYD, SDG gibi tüm bu unsurları da kapsayıp kapsamayacağı sorusuna da Perinçek, “Bütün unsurları kapsayacak. Zaten Abdullah Öcalan'ın açıklamasında da bütün unsurlar ifadesi geçiyor. Yani bütün unsurların içinde ne var? Suriye'nin kuzeyindekiler, Irak'ın kuzeyindekiler, Kandil'dekiler, Avrupa'dakiler, hepsini kapsayan bir çözüm. Yani bütün bu unsurlar silahları bırakacak aynı zamanda Örgüt feshedildiği için bütün bu unsurların örgütle bağları da ortadan kalkmış olacak. Yani PKK diye bir örgüt artık kalmayacak.” diye yanıt verdi.

‘BAŞKA ÜLKEDE YAŞAMA OLMAZ’

“Türkiye'ye mi gidecekler, başka bir ülkede mi yaşayacaklar?” sorusunu da yanıtlayan Perinçek, şöyle dedi:

“Başka ülkede yaşama olmaz. Liderler için başka ülke çözümleri üretilebilir ama bu Suriye ve Irak'ın kuzeyinde 15-20 bin insan hangi ülkeye gidecek? Onlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve o Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için zaten bir af olabilir. Onların Türkiye'ye gelmeleri ve Türkiye'de bizim milletimizle ve devletimizle bütünleşmesine ilişkin ekonomik uygulamalar, eğitimle ilgili uygulamalar, kültürel uygulamalar, bütün bunları psikolojik yöntemleri için bütün bunları devlet olarak ele almamız, toplum olarak ele almamız ve çözmemiz gerekiyor.”

‘SÜRECİ SABOTE EDECEK GİRİŞİMLER’

DEM Partili Pervin Buldan’ın “Asıl şimdi barışın mihenk taşları döşenecek.” sözlerini değerlendirmesi istenen Perinçek, şöyle konuştu:

“Taşlar atılmaya başlandı. Mesela Berlin'de Avrupa Dersim Derneği kalktı, bir soykırım anıtı dikti bir hafta kadar önce. Şimdi bu nedir? PKK içinden de İsrail ve Amerika güdümünde olan bazı güçler bu süreci sabote edecek gelişimlere başladılar. Sonuç itibariyle tam böyle yapıcı, birleştiren, kaynaştıran adımlar atılırken Berlin'in ortasına bir taş diktiğiniz zaman, o taş ülkenin kafasına ve bu sürece atılan bir taş oluyor. İkincisi Özgür Özel'e atılan yumruk… Arkasından televizyonlardaki kampanyaya bakıyoruz ‘katiller aramızda dolaşıyor, caniler sokaklarda dolaşıyor’ kampanyası. Bu, önümüzdeki dönemde gerekli olan bir affı şimdiden önlemek için.

“Yani biraz böyle dilimizi de yeni döneme uygun hale getirmemiz lazım. Yani silah bırakanları bırakmamaya yönlendiren, ondan sonra örgütten ayrılanları ayrılmamaya yönlendiren tavırlar değil. PKK'nın silah bırakmasını isteyenler bir tarafta, PKK'nın silah bırakmasını önlemek isteyenler de bir tarafta.”

PKK İÇİNDEN YENİ YAPILANMA ÇIKAR MI?

PKK’nın oy birliğiyle alınmış bir karar olmadığı, yeni bir yapılanma riski barındırıp barındırmadığı sorusuna cevap veren Perinçek, şunları ifade etti:

“PKK içinde Amerika ve İsrail'in denetiminde olan unsurlar var. Nasıl Türkiye devleti içinde Amerika'nın, İsrail'in parmağı var, 15-16 Temmuz'da yaşadık, o tanklar, o uçaklar bizim silahlı kuvvetlerimizin içinden çıktı. PKK içinde de Amerika ve İsrail güdümlü güçler var. Bunlar şimdi azınlıkta kalmış durumda, mücadeleyi kaybetmiş durumda ama onlar da bir karar verecek. Ya çoğunluğa uyacaklar ve bu bütünleşme sürecinde yer alacaklar veya ‘hayır biz isyan ediyoruz, PKK'ya falan da katılmıyoruz, biz de PKK'yı, yeni PKK diye sürdüreceğiz’ diye çıkabilirler. Ama bunların zemini yok. Neden zemini yok? Güneydoğu'da yaşayan halkımız hatta bütün Türkiye'de yaşayan halkımız ve Kürt vatandaşlarımız o terörün bitmesini istiyor. Ve Öcalan'ın bu çağrısını alkışlayarak karşıladı, çok olumlu karşıladı. Dolayısıyla silahlı mücadeleyi sürdüreceğim, ben PKK'yı devam ettireceğim diyenlerin işi çok zor…”

DİĞER TERÖR ÖRGÜTLERİ YARARLANACAK MI?

Diğer terör örgütlerinin PKK’nın boşluğundan yararlanıp yararlanmayacağı ve diğer terör örgütlerine giden bir yolun taşlarını dizip dizmeyeceği ile ilgili soruyu yanıtlayan Perinçek, şu değerlendirmede bulundu:

“Öyle bir af kanunu çıkarılır ki biz Vatan Partisi olarak uzun zamandan beri böyle bir çalışmanın içindeyiz. Öyle bir kanun çıkartılır ki PKK mensupları dışında kimse yararlanamaz. Yani bunun hukuki düzenlemesi yapılır. Bu konuda da bizim tedbirlerimiz var ve bazı prensipler belirledik.”

Perinçek, PKK’nın silahları bırakması ve kendini feshetmesinin bir anayasal değişikliğe evrilmesine imkân görmediğini de sözlerine ekledi.