İskeçe Türk Birliği 98 yaşında! ‘Biz Türk’üz ve bu kimliği kimse susturamaz’

Batı Trakya Türk Azınlığının kurduğu ilk sivil toplum kuruluşu olan İskeçe Türk Birliği (İTB) 98. yaşını kutluyor. 14 Nisan 1927'de Batı Trakya Türkleri tarafından kurulan İTB, bölgede yaşayan Türk toplumunun kimliğini, kültürünü ve değerlerini yaşatmak ve bu mirası gelecek nesillere aktarmak amacıyla çalışmalar yürütüyor. Birlik kültürel faaliyetlerinin yanı sıra 42 yıldır süren bir hukuk mücadelesi de veriyor. 1983 yılında birliğin isminde yer alan "Türk" ifadesi gerekçe gösterilerek Yunan makamları derneği kapattı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yunanistan’ı bu konuda haksız buldu. Ancak Yunanistan 17 yıldır alınan kararı tanımayarak İTB’ye yasal statüsünü vermedi. İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Aydınlık Avrupa’ya yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Ahmetoğlu şunları ifade etti:

İTB, TÜRK AZINLIĞIN KURDUĞU İLK SİVİL TOPLUM KURULUŞU

“Batı Trakya Türk azınlığı Lozan Barış Antlaşması'yla Yunanistan sınırlarında kalan bir Türk azınlığıdır. Hakları Lozan Anlaşması başta olmak üzere, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ikili anlaşmalar, bazı uluslararası anlaşmalar ve Yunanistan Anayasası'nda belirlenen hususlarla garanti altına alınmıştır. İskeçe Türk Birliği de Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından kısa bir süre sonra yani dört yıl gibi çok kısa bir süre sonra kurulmuş olan ilk sivil toplum kuruluşudur. İskeçeli Türk gençlerinin öncülüğünde kurulan bir kültür derneği. Amacı ne? Kimliğimizi, kültürümüzü, öf adetlerimizi yaşatmak için, değerlerimizi gelecek nesillere aktarabilmek için kurulan bir dernek. Tabi 1983 yılına kadar İskeçe Türk Birliği, resmi yasal bir dernek olarak faaliyetlerini sürdürdü. Batı Trakya Türk toplumunun sosyalleşmesi anlamında çok önemli rol oynayan bir kurum.”

ADINDA ‘TÜRK’ İFADESİ GEÇEN KURUMLAR KAPATILDI

“Ancak 1980'lerde Yunanistan Devleti'nin Batı Trakya'da azınlıkla ilgili bir politikasında bir değişiklik oldu. Yunanistan diyor ki, ‘Batı Trakya'da Türk yoktur.’ Bu ne demek? Bu bizim milli kimliğimizin inkarı anlamına geliyor. Yani siz kendi sınırlarınız içerisinde yaşayan bir topluluğu, bir toplumun milli kimliğini inkar ediyorsunuz. Bu tabi ki en başta bir insan hakları sorunu. Bu tarihten itibaren de İskeçe Türk Birliği'nin ve isminde yine Türk ibaresi geçen diğer azınlık derneklerinin Batı Trakya'daki kapatılması için bir süreç başlamış oldu. Bu süreç mahkeme kararlarıyla devam etti ve İskeçe Türk Birliği'nin, yasal statüsü iptal edildi. Bu karar Türk milli kimliğinin yasaklanması anlamına geliyor. ‘Yani bölgede Türk yoktur ve bu isimle bir örgütlenme şekli olamaz.’ denildi. Kocaman bir toplumun milli kimliği kültürü inkar edildi. Bu devlet ile o topluluk arasında ciddi bir sorunun başlamasına ve bu sorunun yıllarca devam etmesine neden oluyor.

YUNANİSTAN 17 YILDIR AİHM KARARINI TANIMIYOR

“1983 yılında aralık ayında polisler tarafından derneğin tabelasının yerinden sökülmesiyle başlayan süreç hala devam ediyor. Nasıl devam ediyor? Bu süreç 25 yıl Yunanistan mahkemelerinde devam etti. Yunanistan Yargıtay’ı aleyhimize karar verdi. Derneğin kapatılması kararı onaylandı. Biz davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürdük. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde davayı oy birliğiyle kazandık. Yunanistan mahkum edildi. 17 yıldan beri de Yunanistan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını uygulayıp da derneğimizin resmi yasal statüsünü iade etmiyor. Etmemekte direniyor. Bu ciddi bir demokrasi sorunu, bir insan hakları sorunu. Çünkü koca bir toplumun milli kimliğini, kültürünü inkar ediyorsunuz. Batı Trakya Türk azınlığı olarak bu haksız kararı tanımıyoruz. Biz resmiyetimizden, hukuki statümüzden hiçbir şey kaybetmemiş gibi çalışıyoruz. 98 yıldır bu dernek var. 14 Nisan 1927 bizim kuruluş tarihimiz. Her yıl kuruluşumuzu kutluyoruz. Mücadelemize devam ediyoruz.”