‘İsrail, ABD desteği olmadan İran’a saldıramazdı’
Tümamiral Deniz Kutluk, İsrail’in İran’a son saldırısıyla ilgili, ‘Tek başına bıraksanız İsrail Hava Kuvvetleri üç günde çöker. O bakımdan İsrail'in tamamen Amerika'dan askeri destek aldığını düşünmemiz lazım.’ dedi. Siyaset bilimci Prof. Dr. Hasan Köni, ‘İran bölgede son kale.’ diye konuştu
İSRAİL Başbakanı Benjamin Netanyahu, ABD-İran müzakereleri henüz tamamlanmamışken, elinde nükleer silahı olmayan İran’ı ‘nükleer silah üretecek’ bahanesiyle vurdu. İsrail’in nokta hedefli saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı, İran Devrim Muhafızları Komutanı ve İran’ın önemli bilim insanları, yaşamını yitirdi.
İsrail, gün içinde de Tebriz gibi şehirlere saldırılarına devam etti. Konuştuğumuz uzmanlar, bu saldırının Amerika’dan bağımsız düşünülemeyeceğini söylediler, İran’ın İsrail saldırganlığına karşı bölgedeki önemine vurgu yaptılar.
TRUMP: İSRAİL’İN SALDIRISI MÜKEMMELDİ
Suriye’deki yönetim değişikliğinin ardından ‘ABD’nin şimdiki hedefi İran’a saldırmak’ yönünde değerlendirmeler yapılmıştı. ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada, “İsrail’in saldırısı mükemmeldi.
İsrail’in İran’a saldırılarının dahası gelecek.” dedi. Trump, “ABD, İran’a saldırıya katıldı mı?” sorusuna yanıt vermedi, “Yorum yok” ifadesini kullandı. Saldırının amacını, ABD’nin rolünü ve Türkiye’nin pozisyonunu uzmanlara sorduk.
‘İSRAİL HAVA KUVVETLERİ ABD’SİZ ÜÇ GÜNDE ÇÖKER’
Emekli Tümamiral Deniz Kutluk, Amerika'nın yönetimsel bir bocalama süreci içinde olduğunu ifade ederek, şu yorumlarda bulundu:
“Amerika'nın teknik desteği, istihbarat desteği olduğunu varsaymamız lazım. Öte yandan İsrail Hava Kuvvetleri tamamen Amerika'nın lojistik sisteminin bir parçası. Yani tek başına bıraksanız İsrail Hava Kuvvetleri üç günde çöker. O bakımdan da İsrail'in tamamen Amerika'dan askeri bakımından destek almaya devam ettiğini düşünmemiz lazım.”
NETANYAHU 30 YILDIR ‘NÜKLEER’ YALANINA SARILIYOR
“İsrail, ABD Kongresi'nin yaklaşık yüzde 60'ını denetim altında tutuyor. Müzakereler sürerken böyle bir saldırı yapılması aslında çok saçma. Netanyahu, ‘İran nükleer silaha sahip olacaktı. Bizi mahvedeceklerdi. Biz de onun önünü aldık’ gibi açıklamalarla kendi harekatını makulleştirmeye çalışıyor. Benim meslek hayatımda Netanyahu’dan 15 sene bunu dinledim. 15 sene de meslekten ayrıldığımdan bu yana demek ki 30 senedir aynı bahaneyi dinliyoruz.
“1973'ten bu yana İsrail'in bir devlet aktörüyle çatışması olmamıştı. İsrail için hükümet bakımından bu taarruz, kendi iktidarını pekiştirecek mahiyette. İsrail'in henüz hazır olmayan İran'ı nükleer silahlanmaya teşvik ettiğini de düşünmemiz gerekir bu şartlar altında. Rusya, Kuzey Kore, Pakistan gibi çeşitli nükleer kabiliyetli ülkelerin desteğini alabilir İran.”
‘İRAN’IN HÜRMÜZ’Ü KAPATMASI ZOR’
Petrol ve gaz akışı bakımından Körfez bölgesine bağımlı olan ülkelerin daha çok Asya ülkeleri olduğunu belirten Amiral Kutluk, “İran’ın ‘Hürmüz Boğazı'nı kapatalım’ gibi iddiaları var. Hürmüz Boğazı'nı kapatması zor. Boğaz oldukça geniş ve derin. Kapatılması mümkün değil. Ama kapatılırsa, İran şu an ihraç ettiği petrolünü yüzde 89'unu Çin'e satıyor, Çin bundan rahatsız olur. İran niye pazar kaybetsin? Avrupa'nın Körfez'e bağımlılığı, Asya'ya nazaran daha az. Yüzde 17'ler seviyesinde. Dolayısıyla İran'ın bu durumda yapacakları İsrail'e karşı füze vuruşları olacaktır.”
‘İRAN’A MEZHEPSEL YAKLAŞIMLARIN BİR ANLAMI YOK’
İran'ın misilleme yapma olasılığını kuvvetli gören Amiral Kutluk, şöyle sürdürdü:
“Bu misillemeler esnasında büyük devletler işe karışırsa bölge yangın yerine dönebilir. Türkiye'nin yapması gereken… İran ile 600 yıllık dostluğu olan bir yapıda Türkiye. Batı'nın kışkırtmasıyla veya yok Sünni’ydi, Şii’ydi gibi tuhaf yaklaşımlarla İran'ı kendimize düşman etmenin hiçbir anlamı yok. İran'ın, Malatya'daki NATO üssüne, ikaz veriyor diye saldıracak bir cesareti olamaz. Çünkü o zaman bütün NATO kuvvetlerini, 32 devleti karşısında bulur. Oysa şu an birebir bir İsrail ile ve belki ABD ile uğraşma şansı var.”
‘İRAN BÖLGEDEKİ SON KALE’
Siyaset bilimci Prof. Dr. Hasan Köni, olayın, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan ‘İran nükleer sorumluluklarını yerine getirmiyor’ diye bir yazı çıkmasıyla başladığını belirtti ve “İran nükleer sorumluluklarını yerine getiriyor.” dedi. Köni, şöyle devam etti:
“İran da ABD’yi tehdit etti. Neye güvenerek bunu yaptı, onu anlayamıyoruz. Amerika dünden itibaren üsleri boşalttı Irak'ta. Ve peşinden de Trump diyor ki ‘Çatışmak istemiyorum ben İran'la ama İsrail vurabilir.’ YaniAmerika'nın aslında vuracağından haberi vardı gibi bir sonuç çıkıyor. Senatonun yarısı Yahudi zaten Amerika'da.
“İsrail'in şu anda bölgede mücadele ettiği bütün güç, İran'a bağlı olan güçler. ‘Sünni’ devletler, İbrahim anlaşmalarıyla İsrail'in yanında. Kınıyorlar falan ama..! Trump’a 2 trilyon dolar verdiler. Burada bir tek düşman kaldı, İran. Sünni örgüt olmalarına rağmen HAMAS'ı kim destekliyor? İran. Şimdi buradaki asıl hedef İran. İran son kale. İran’dan sonra Türkiye'ye gerek yok.”
‘TÜRKİYE KÜRECİK’İ KAPATACAĞIM DİYEMEZ’
Türkiye’nin pozisyonunun Batı’da olduğunu belirten Prof. Köni, şöyle sürdürdü:
“Türkiye, Rusya meselesinde Avrupa Güvenlik Sistematiğine girmek üzerine çalışıyor. İkincisi, Trump'ın Sayın Cumhurbaşkanı’nı methetmesinden sonra Amerika ile yakın ilişkilere girildi. Orta Doğu'da doğmuş bir Büyükelçi gönderildi. Türkiye, Biden döneminden farklı olarak tekrar Amerika ile yakınlaşıyor. Ayın 24'ünde NATO başkanlar toplantısı Türkiye'de yapılıyor. Bu durumda Türkiye kalkıp ‘Kürecik’teki radarı kapatacağım. İsrail'e bilmem ne söyleyeceğim.’ diyemez. Bu sırada Mehmet Bey de gidip Avrupa'dan, Amerika'dan para arıyor.”
TÜRKİYE, AHMED ŞARA VE İSRAİL
İsrail’in PKK-YPG üzerinden sınırımıza geldiğini de belirten Prof. Köni, “YPGPKK geldi duruyor orada duracak. Suriye'deki yapı duruyor. Orayı İsrail destekliyor.” dedi ve ekledi:
“Yani bir şey yapılmadı orada da açıkçası. Amerika geldi ‘onlar bizim müttefikimiz’ dedi. Türkiye, Orta Doğu'nun sakinleşmesi için elinden geleni yapıyor. Sadece Ahmet Şara'nın aşırı uçlar tarafından herhangi bir saldırıya uğraması durumunda, Türkiye de koruyacaktır.”
