İsrail: Defansa koşun! Önleyici füzeler azalırken isabet artıyor

İran ordusu pazar akşamüstü ve pazartesi sabaha karşı İsrail'e balistik füze saldırılarını sürdürdü. En az sekiz kişi yaşamını yitirirken, yaralı sayısı 300'e yaklaştı. Operasyonların odak noktaları olan Hayfa ve Tel Aviv'de geniş çaplı yıkım yaşandı, tümüyle çöken ya da ağır hasarlı binaların olduğu bildirildi. İsrail'in orta kesimlerinde geniş çaplı elektrik kesintileri yaşanırken, Tel Aviv ve Hayfa'da yangınlar çıktı. Daha güneydeki liman kenti Eilat'ı da birkaç füze vurdu.

Hayfa Nükleer Enerji Santrali, Tel Aviv ABD Büyükelçiliği, Celile'de bir ordu karargâhı, Negev Askerî Üssü ve Rafael Savunma Sanayii Tesisleri pazar günü doğrudan vurulan ya da hasar alan stratejik noktalardı.

'EŞSİZ BİR AN'

Fox News muhabiri pazar akşamı İsrail'deki yıkıntıların arasında dolaşırken izleyicilere şöyle seslendi:

“Bu, eşi benzeri görülmemiş bir an. Bugün tanık olduğumuz şey, İsrail’in daha önce hiç karşılaşmadığı türden. İsrailli yetkililer bize, hayatta kalmak için savaştıklarını söylüyor.”

'ÇOCUK ÖLDÜRMEKTEN DAHA ZOR'

ABD’li gazeteci Chris Brunet ise İsrail'in fişini şu sözlerle çekti:

“On kat daha büyük bir ülkeyle hipersonik füze savaşına girmenin, mülteci kamplarındaki kadın ve çocukları vurmaktan çok daha zor olduğu ortaya çıktı.”

İSABET ORANI YÜZDE 33

İran saldırılarda kullandığı füze sayısını azalttı ancak isabet oranını artırdı. Pazar günü fırlatılan toplam 58 füzenin 19'u doğrudan hedefi vurdu. CNN'e konuşan askerî uzman Cedric Layton, son parti füzelerin hedeflemede oldukça başarılı olduğunu belirtti.

Bunda İsrail'in elindeki önleyici mühimmatın giderek azalmasının da payı var. Bir balistik füzenin engellenmesi için standart olarak en az iki savunma füzesi ateşleniyor. Ayrıca önleyici füzeler daha pahalı ve daha uzun üretim sürelerine ihtiyaç duyuyor.

LONDRA BANKO, PARİS ŞÜPHELİ

ABD, İran'dan ateşlenen füzelerin düşürülmesinde ve boşalan mühimmat depolarını doldurmada İsrail ile yoğun bir işbirliği içinde. Ancak bu kadarı İsrail'in savunma sorununu çözebilmiş değil. Zira kamu yayıncısı KAN, pazar gecesi İsrail'in müttefiklerinden füzeleri durdurmaya yardım etmelerini istediğini açıkladı.

Habere göre İngilizler kabul ederken, Fransızlar tereddüt içinde. Kanala konuşan bir askerî uzman, İran füzelerinin manevra kabiliyetine sahip olduğunu, bu durumun İsrail hava savunma sistemlerinin engelleme girişimlerini zorlaştırdığını vurguladı.

TANKER UÇAKLAR GELİYOR

ABD de Asya-Pasifik'ten yola çıkan Nimitz uçak gemisi saldırı grubunun yanı sıra bölgeye, Atlantik'ten 28 adet KC-135 ve KC-46 tanker uçak getiriyor. Bunların İran'ı bombalamaya gidecek İsrail jetlerine havada yakıt ikmali yapması bekleniyor.

KENDİ KENDİNİ VURDU

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) son saldırılara ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Saldırı, öncekilerden daha güçlü ve daha yıkıcıydı. Yenilikçi yöntemler, istihbarat ve daha gelişmiş ekipmanlar kullandık, bu da düşmanın çok katmanlı savunma sistemlerinin bozulmasına yol açtı, öyle ki rejimin savunma sistemleri yanlışlıkla birbirini hedef aldı.”

DMO, İsrail'e ait bir Arrow-3 savunma bataryasının, Negev Askerî Üssü’nde yanlış ateşleme yaparak kendi fırlatıcısını imha etmesine atıf yaptı.

OLAĞANÜSTÜ DURUMLAR

Şartlar böyleyken İsrail Bakanlar Kurulu, ülke çapındaki olağanüstü hâlin 30 Haziran'a kadar uzatılmasını onayladı. Çarşamba gününe kadar ise okul ve işyerleri kapalı.

İsrail Havayolları Arkia da yaklaşık 200 bin İsraillinin çözüm olmaksızın yurt dışında mahsur kaldığını söyledi. Tel Aviv’den krize müdahale etmelesini istedi. Ayrıca 40 bin turist de İsrail'de mahsur kalmış durumda.

İKİSİ DE GÖNÜLSÜZ

Her iki tarafın da henüz durmaya niyeti yok gibi görünüyor. İranlı üst düzey bir yetkili pazar akşamı Reuters’a yaptığı açıklamada, Tahran’ın İsrail saldırıları devam ederken ateşkes kabul etmeyeceğini söyledi. Savaştan sonra bile İran’ın ABD ile nükleer müzakerelere yeniden başlamayacağını da ekledi.

İki İsrailli yetkili ise aynı saatlerde Axios sitesine, savaşı durdurmak için önemli bir diplomatik çaba gösterilmediğini kaydetti. Bir yetkili, İsrail’in henüz önemli hedeflerine, özellikle de İran’ın nükleer programının yok edilmesine ulaşamadığı için şu aşamada ateşkes istemediğini belirtti.

TRUMP: ABD'NİN MÜDAHİL OLMASI MÜMKÜN

ABD Başkanı Donald Trump ise kah barış kah sertlik yanlısı açıklamalarını sürdürüyor. Başkan’ın son çarpıcı ifadeleri şu şekilde:

“İsrail-İran arasında anlaşma istiyorum ama bazen savaşarak çözmek gerekir;

ABD'nin savaşa müdahil olması mümkün;

Amerika şu anda çatışmada yer almıyor;

Vladimir Putin çatışmada arabulucu olmaya açık.”

JETLER SEMALARDA GÖRÜNMÜYOR

Askerî kaynaklara göre cumartesiden bu yana İran hava sahasına hiçbir düşman savaş uçağı girmedi. Operasyonların çoğu dronlar ve İran hava sahası dışından yapılan füze atışlarıyla düzenleniyor.

Pazar günü Tahran’daki Adalet ve Dışişleri Bakanlığı binaları, Şahran petrol depolama tesisi ve Savunma Bakanlığına bağlı bazı binalar isabet alırken, Meşhed Havalimanı’nda bir ya

kıt ikmal uçağı vuruldu. İsrail ordusu, İran’ın silah üretim altyapısına yönelik geniş çaplı saldırı düzenlediğini öne sürdü.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, pazartesi günü yaptığı açıklamada, cuma gününden beri İran’ın nükleer tesislerine yeni bir saldırı düzenlenmediğini belirtti.

TAHRAN HALKINA TEHDİT

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, pazartesi günü ülkedeki can kayıplarının bedelini Tahran halkının ödeyeceği tehdidinde bulundu. Başkente büyük bir saldırı hazırladıklarını duyuran Katz, “Rejimin hedef alınacağı bölgelerdeki siviller evlerini terk etmek zorunda kalacak.” dedi.

İran, hava saldırılarının başlamasından bu yana 128 kişinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 900 kişinin de yaralandığını duyurdu. İsrail ise şu ana kadar 24 can kaybı ve 700'e yakın yaralı açıkladı.

İran hangi stratejik hedefleri vurdu?

İsrail Savunma Bakanlığı: Tel Aviv’de yer alan bakanlık binası, ülkenin askerî planlama ve yönetim süreçlerinin merkezi konumunda. Genelkurmay Başkanlığı ile koordineli çalışan yapı, aynı zamanda istihbarat birimleriyle doğrudan bağlantılı.

Hayfa Nükleer Enerji Santrali: Akdeniz kıyısındaki Hayfa’da bulunan tesis, İsrail’in enerji üretiminde nükleer araştırmalarla ilişkilendirilen yerleşkelerden biridir. Bölge, aynı zamanda kimyasal madde depolama alanlarıyla da biliniyor.

Weizmann Bilim Enstitüsü: Rehovot kentinde yer alan enstitü, İsrail’in en köklü bilimsel araştırma kurumlarından biri. Nükleer fizik, kimya, yapay zekâ ve biyoteknoloji alanlarında gösterdiği faaliyetlerle savunma teknolojilerine büyük katkı yapıyor.

Nevatim Hava Üssü: İsrail Hava Kuvvetlerinin güneydeki en büyük üslerinden biri olan Nevatim, uzun menzilli hava operasyonları ve F-35 savaş uçaklarının konuşlandığı merkez durumunda.

Rafael Savunma Sanayii Tesisleri: Hayfa yakınlarında bulunan şirket, Demir Kubbe gibi hava savunma sistemlerinin geliştirilmesinden de sorumlu bir savunma sanayii kurumu. İsrail’in ileri teknoloji füze ve radar sistemlerinin çoğu burada tasarlanıyor.

Hayfa Limanı: İsrail’in ithalatının yüzde 30’unun yapıldığı Hayfa Limanı, ticari yük taşımacılığının yanı sıra askerî ve lojistik faaliyetlerde de kullanılıyor. Liman çevresi ise sanayi bölgeleriyle çevrili.

Bazan Petrol Rafinerisi: Hayfa Körfezi’nde bulunan Bazan, İsrail’in en büyük petrol rafinerisi konumunda. Rafineri, ülke genelindeki yakıt tedarikinin önemli bir kısmını karşılıyor.

ABD Büyükelçiliği: Tel Aviv’deki elçilik binası, Kudüs’teki yeni büyükelçilik açılmadan önce ABD’nin İsrail’deki diplomatik merkeziydi. Hâlen büyükelçilik şubesi olarak hizmet veriyor.

Rişon Letsiyon: Bu bölgede, İsrail Ordusu için çalışan AR-GE, silah sanayii ve yüksek teknoloji şirketleri olduğu biliniyor. Burası, İsrail'in gelir düzeyi en yüksek bölgelerinden biri.