İran'ın harekatı paniğe sebep oldu! İsrail’den firar başladı

İran’ın İsrail’e gönderdiği balistik füzelerin ardından ülkede büyük bir panik dalgası yaşanıyor. Hava sahasının kapatılmasıyla birlikte birçok İsrailli, çareyi deniz yoluyla kaçmakta buldu. Herzliya, Hayfa ve Aşkelon limanlarında her sabah valizlerini kapan yüzlerce kişi, yatlarla Güney Kıbrıs’a geçebilmek için marinalara akın ediyor. Hedef, önce Kıbrıs’a gitmek, ardından başka ülkelere sığınmak. Özellikle Herzliya Marinası, âdeta geçici bir göç terminaline dönüştü. Sabah saat 7.00’den itibaren yat arayan kalabalık gruplar, Facebook üzerinden oluşturdukları sayfalarda birbirlerine yolculuk tavsiyelerinde bulunuyor. Yat sahipleri, 8 ila 10 kişilik grupları taşıyacak şekilde seferler düzenliyor. Sadece bir sabah, Herzliya’dan denize açılmak için bekleyenlerin sayısı 100’ü buldu. Yolculuğun maliyeti kişi başı ortalama 2 bin 500 şekel (30 bin TL). Ancak bazı yolcular, ücretin 6 bin şekele çıktığını söylüyor.

Kaçış yoluna başvuranlar arasında çocuklu aileler dikkat çekiyor. Dört yaşındaki çocuğuyla Güney Kıbrıs’a gitmek için bekleyen bir çift, “Füzelerden bıktık. Artık burada kalamayız.” diyerek duygularını özetledi.

İRAN’DAN UYARI: DERHAL AYRILIN

İsraillilerin kaçış girişimleri, İran Silahlı Kuvvetlerinin İsraillilere yaptığı uyarının hemen ardından geldi. İran ordusu, “Bu topraklar çok yakında yaşanamaz hale gelecek.” diyerek yerleşimcilere derhal ayrılma çağrısı yaptı. Yapılan açıklamada, yeraltı sığınaklarına kaçmanın bile yeterli güvenliği sağlamayacağı belirtildi. “Netanyahu sizi insan kalkanı olarak kullanıyor. Onun çıkarları uğruna ölüme terk edilmeyin.” denilen açıklamada, bir sonraki saldırının “daha kapsamlı ve yıkıcı” olacağı vurgulandı.

SIĞINAKLARDA KAOS

İran’ın füzeleri İsrail’in derinliklerine ulaşırken halk, güvenli bölgelere sığınmak için yarışa girdi. Ülkedeki evlerin yüzde 56’sında zorunlu güvenlik odası bulunmuyor. 1993 öncesi yapılan evlerde “mamad” adı verilen özel koruma odaları zorunlu olmadığından, halk çareyi kamu sığınaklarında arıyor. Kudüs’ün Rehavia mahallesinde Evelina de Rothschild Okulu’ndaki sığınağa bir anda 100’e yakın kişi akın etti. Pijamalı komşular, uyku tulumları, evcil hayvanlar ve sürekli bildirim bekleyen telefon ekranlarıyla sınıflar dolup taştı. İsrail basınına göre sığınaklardaki manzara, 1940’lı yıllarda Alman bombardımanından korunmak için metro istasyonlarında toplanan İngilizleri andırıyor.

İsrail Başbakanlığına göre cuma günü başlayan saldırı dalgasında şu ana kadar 24 kişi öldü, yaklaşık 600 kişi yaralandı. İç Cephe Komutanlığı, ölenlerin çoğunun sığınakta bulunmadığını savundu. Bat Yam’da roketin vurduğu bir binada, sığınakta bulunan 180 kişi sağ kurtulurken, dışarıda kalan 9 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 200 kişi de yaralandı.

ARAP ŞEHİRLERİNDE SIĞINAK YOK

İsrail İnşaatçılar Birliğine göre ülkedeki yaklaşık 3 milyon evin yüzde 56’sında “mamad” bulunmuyor. Bu durumda halk, okullar, otoparklar ve metrolardaki kamu sığınaklarına yöneliyor. Ancak bu da her bölgede mümkün değil. Arap nüfusun yoğun yaşadığı Tamra’da kamu sığınağı bulunmuyor. Hadash-Ta’al lideri Ayman Odeh, şehirde yalnızca yüzde 40’ın özel sığınağa erişimi olduğunu belirtti. İsrail Demokrasi Enstitüsü’nün 2024 tarihli raporu, 71 Arap yerel yönetiminden sadece 11’inde kamu sığınağı olduğunu ortaya koydu. Tel Aviv ve Kudüs gibi büyük şehirlerde sığınak altyapısı daha gelişmiş. Kudüs Belediyesi, kentte 452 okul sığınağı, 190 kamu sığınağı, 57 yer altı otoparkı ve 18 erişilebilir sığınak bulunduğunu açıkladı. Tel Aviv Belediyesi ise sığınakların listesini yayımladı. Ancak uzmanlar, her otoparkın güvenli olmadığını ve takviyesiz yapılarda çökme riski bulunduğunu vurguluyor. İç Cephe Komutanlığı, İran’dan beklenen yeni saldırılar öncesinde halka 15 ila 30 dakika önce telefon uyarısı gönderecek sistemin devrede olduğunu açıkladı. Kudüs’teki bir sığınakta, tehlikenin geçtiği sinyali verildiğinde bir adam sırt çantasını takarken şunları söyledi: “Bu delilik.”