İsrail’e mektup yazdı Nobel’i kaptı

Nobel Komitesi, ödülü ülkesindeki iktidarı İsrail ile birlikte devirmek isteyen Venezuelalı muhalefet lideri Maria Corina Machado’ya verdi. Açıklamada, Machado’nun “Venezuela halkının demokratik haklarını savunmak için verdiği mücadele ve diktatörlükten demokrasiye adil ve barışçıl geçiş sağlamak için gösterdiği çabalar” nedeniyle ödüle layık görüldüğü belirtildi. Komite ayrıca, Machado’nun 2002’de kurucularından olduğu Sumate adlı örgüt aracılığıyla “20 yılı aşkın süredir özgür ve adil seçimleri savunduğunu” vurguladı.

1967 doğumlu siyasetçi, 2010’da Ulusal Meclis’e girmiş ancak 2014’te görevinden alınmıştı. 2024’teki seçimler öncesinde televizyonlara verdiği röportajlarda, “Eğer kazanırsak, Venezuela büyükelçiliğini İsrail’i desteklemek için Kudüs’e taşıyacağız.” demişti. Washington’un “turuncu darbe” kuklalarından olan Machado, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından da aranmıştı. Blinken, Machado ve muhalefet koalisyonunun devlet başkanı adayı Edmundo González ile yaptığı görüşmede, González’e “seçilmiş başkan” diye hitap etmişti, bu ifade yazılı açıklamada da yer almıştı.

Halen muhalefetteki Vente Venezuela Partisi’nin liderliğini sürdüren Machado, 2018’de de İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya bir mektup yazarak Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun devrilmesi için destek istemişti. Latin Amerika basınında yayınlanan mektupta şu ifadeler yer aldı:

“Bugün, Arjantin Cumhurbaşkanı Mauricio Macri’ye ve İsrail Başbakanı Netanyahu’ya bir mektup gönderiyorum; onlardan, suç rejimi olarak tanımlanan Venezuela hükümetinin çözülmesine doğru ilerlemek için güç ve etkilerini kullanmalarını talep ediyorum. Bu hükümetin narkotik ticareti ve terörizmle yakın bağları vardır.

“Belge ayrıca Machado’nun, uluslararası toplumun ‘koruma sorumluluğu’ doktrini çerçevesinde, Venezuelalılara gerekli desteği sunması gerektiğine dair inanç taşıdığını belirtir, böylece hükûmet değişikliği için zemin oluşturulması gerektiğini savunur.”

VENEZUELA’NIN ABD İÇİN ÖNEMİ

Washington, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ülkelerden biri olan Venezuela’daki Bolivarcı iktidarı uzun süredir devirmeye çalışıyor. Ülkede birçok kez farklı aktörlere başvurarak mevcut hükûmeti yıkmaya girişti. Son olarak Karayipler’e savaş gemileri yığan ABD, “uyuşturucu kaçakçılığı” gerekçesiyle Venezuela çıkışlı tekneleri vurdu. Caracas, saldırılarda çok sayıda sivilin öldüğünü açıkladı. ABD yaptırımları sürdürürken Bolivarcı hükûmet, Washington’u petrol kaynaklarını ele geçirmek ve rejim değişikliği dayatmakla suçladı. Dün ise Venezuela, Karayipler’deki hareketlilik nedeniyle BM Güvenlik Konseyinden acil toplantı talep etti. Caracas, ABD’nin bölgede “eşi benzeri görülmemiş” bir askeri yığınak yaptığına dikkat çekti.

NOBEL GERÇEĞİ

Tam da sahada bu gelişmeler yaşanırken Nobel’in Machado’ya verilmesi, Karakas’taki meşru hükûmeti yok sayan ve uluslararası müdahaleyi meşrulaştırmaya çalışan bir siyasi mesaj niteliği taşıyor.
Nobel Ödülü, özellikle barış, edebiyat ve ekonomi alanlarında siyasî tercihlerle belirleniyor. Üstelik bilim alanında da eşitsizlikler dikkat çekiyor. 2024 tarihli bir akademik çalışmaya göre, Nobel ödüllü bilim insanlarının yaklaşık yarısı, ülkelerinin en zengin yüzde 5’lik kesiminden gelen ailelerin çocukları. Kadın ödül sahiplerinin de çoğunlukla elit geçmişlerden çıkması, fırsat eşitsizliğini gözler önüne seriyor. Yani Nobel’in “evrensel liyakat” sembolü değil, sınıfsal ayrıcalıkların ürünü olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.

Zeki Müren filmi yasaklandı: İşte nedeni...Gündem

İmralı görüşmesinde Öcalan ne dedi? Pervin Buldan açıkladı!Gündem

Gazze'deki ateşkeste MİT'in rolü ne oldu? İşte saat saat Şarm El-Şeyh'de yaşananların hikayesi...Gündem

Uyuşturucu baronu 'Don Vito' Türkiye'ye iade edildiGündem