Izgara değil labirent formda mahalle gerekli
Aşağıda yer alan iki görseli de dikkatlice inceleyiniz


İlk resim Sarıyer'de rastgele seçtiğim bir mahallenin resmi. Araba yolları ızgara şeklinde (Manhattan tipi) tasarlanmış. Türkiye'deki mahallelerin çoğu bu şekildedir.

İkinci resim ise İngiltere'nin küçük bir şehrindeki bir mahallenin resmi. Dikkatli incelerseniz göreceksiniz ki yollar labirent şeklinde tasarlanmış, sokaklar birleşmiyor, çıkmaz sokak oluyor. İngiltere'de son 40-50 senede tasarlanan mahallelerde bu form yaygın.

Bu yazıdaki amacım mahalle içindeki yolların labirent formunda veya ızgara formunda olmasının bireysel ve toplumsal hayata etkisini tartışmaya açmak ve gündeme taşımaktır. Ayrıca, uygun bölgelerde, ızgara tipi mahallelerin labirent tipine dönüşümünü önermektir.
Bu iki formun temel farkı şudur: Izgara formundaki bir mahallede evinizin önüne arabanızı park etmek için birkaç farklı yoldan gelebilirsiniz. Sağdan, soldan ve bazen karşı sokak tarafından. Aynı cümleyi şöyle de kurabiliriz. Sizin evinizin önünden arkalardaki sokaklara giden farklı arabalar sürekli geçerler. Yani evinizin önündeki sokak, mahallenizdeki farklı arabaların sürekli geçtiği bir sokaktır. Çocuğunuz top oynamaya evin önüne pek çıkamaz çünkü araç hareketi vardır.
Labirent formu tamamen çıkmaz sokaklardan oluşur. Anayoldan evinize ulaşmak için tek bir yol vardır, diğer sokaklar çıkmazdır. Evinizin önündeki sokak da bir çıkmaz sokak olduğu için sokağınızı sadece tanıdığınız yan komşuların arabaları yol kenarına park etme amaçlı kullanırlar. Evinizin önünden geçip gidilebilecek başka sokak yoktur. Labirent formundaki mahalledeki yol isimlerine bakınız çoğunda 'close' ifadesi var yani 'çıkmaz sokak'. Astor çıkmazı, Cotswold çıkmazı, Cleveland çıkmazı, Cannock çıkmazı vs... Bizim Sarıyer'deki örnek mahalledeki sokaklar ise sokaktır, çıkmaz değildir. Ertuğrul Sk, salim Sk, Bahariye Sk. vs...
Labirentten çıkabilmek için malum tek bir doğru yol vardır bu yüzden mahalle tasarımını labirent olarak yaptığımızda araç hareketi sadece tek çıkış yolu üzerinde olur, diğer tüm çıkmaz sokaklar sakin kalır.
Diğer önemli bir konu ise kullanılan asfalt miktarıdır. İki resmi karşılaştırdığınızda tespit ettiğimiz durum şudur ki ızgara formunda gereksiz yere çok fazla asfalt kullanılmıştır. Yani hem yeşil alandan hem kullanım alanından çalıyoruz bu gereksiz mahalle içi ızgara yolları yapmak için. Bahçenize katabileceğiniz veya ortak alan olabilecek alan yola gidiyor.
Labirent yol formundaki mahallelerde, labirent yapısı arabalar içindir, yayalar bu labirente takılmazlar. Onlar için kestirme yaya yürüyüş, bağlantı yolları vardır ve yürüyüş yolları uzamaz.
Bu labirent formundaki mahalleler özellikle ev tipi yani ticari konut barındırmayan mahalleler için uygundur. İngiltere şehircilik yapısında, özellikle küçük şehirlerin tasarımında zaten bir 'merkez alışveriş ve ticaret caddesi' olur, buraya 'high street' denir ve genelde tren istasyonu bağlantısı vardır. Bu merkez bölgenin dışında ise sadece ev tipi konutların olduğu mahalleler vardır ve bunların bir kısmı da labirent formunda tasarlanmıştır. Labirent formunda mahallelerde yaşamanın avantajlarını özetleyelim:
FAYDALAR
1) Sokaktan yabancı araba geçmez, geçemez, evin önü sakin kalır, yabancı yüzler kolayca tespit edilir ve güvenlik seviyesi artar.
2) Araba kaynaklı gürültü kirliliği ve hava kirliliği yaşam mahallinde düşük seviyede kalır. Bölgenin florası ve faunası şehirleşme etkisinden daha az etkilenir.
3) Labirentin sakin çıkmaz sokakları çocukların top oynaması ve bisiklete binmesi için diğer alternatiflerden daha güvenlidir (ancak yine de risk vardır).
4) Vatandaşın kendi evinin önüne yakın bir yere ve hatta tam önüne park edebilme imkânı oluşur.
5) Mahalle tasarımında daha az asfalt kullanılır ve yeşil alana daha çok yer kalır.
6)Komşuluk ilişkileri, hoşbeşi daha yoğun olur çünkü sokakta hep aynı yüzleri görürsünüz. Milli bayramlarda, kutlamalarda sokağa masa atıp komşular ile beraber ayran(!) içme imkânı oluşur.
7) Elektrikli araba altyapısına daha uygun bir mahalle yapısıdır çünkü evden kaldırıma kablo uzatmak ve arabayı ev tarifesiyle şarj etmek mümkün olur ve kaldırımdan pek kimse geçmediğinden kablo kimseyi fazlaca rahatsız etmez.
8) Trafik hızı çıkmaz sokaklarda en düşük seviyeye düşürülebilir. Misal, trafik levhaları ile hız 20 km/saat seviyesine indirilebilir böylece sokakta top oynayan ve bisiklete binen çocukların güvenliği iyice artar. Izgara tipi mahallelerde ise kimse uzun süre bu kadar düşük hızda araba kullanmaya tahammül edemez.
Labirent formundaki mahalle düzeni tek katlı konutlardan veya müstakil evlerden oluşan mahallelerde (ve belki köylerde) çok iyi çalışır. Az katlı konut düzeninde de iyice çalışabilir. Şehir merkezlerindeki yüksek yapıların oluşturduğu mahallelerde ise muhtemelen ızgara tipi tasarımlar, ticari yapıları da içerdiklerinden daha verimli olabilirler.
DÖNÜŞÜM MÜMKÜN VE KOLAY
Mevcut ızgara tipi mahalle tasarımından, labirent tipi mahalle tasarımına geçmek de zor değildir. Elbette sonuç sıfırdan mahalleyi labirent olarak tasarlamak kadar verimli olmaz ama yine de mahalle sakininin refahı, konforu, güvenliği artar. Bunun için belirli sokakların bağlantısını kesmek yeterli olur. Misal bir sokağın ortasına büyük saksılar koyarak araba geçişine kapattığınızda aslında ızgara tipinden labirent tipine döndürmüş oluyorsunuz. Bunu daha akıllıca yapmak isterseniz, saksıyla değil komple ilgili bağlantı sokağı kapatılır ve ilgili alan sosyal alana dönüştürülebilir. Oyun parkı, yürüyüş yolu, otopark, geri dönüşüm merkezi, kütüphane, spor tesisi vb. yapılabilir. Altı otopark, üzeri oyun parkı da olabilir. Bunlar mevcut yapıları yıkmadan, düşük maliyetler ile büyük fayda üretme potansiyeli olan işlerdir ve muhtemelen yerel seçimlerde güzel miktarda oy da getirebilirler. İstanbul gibi otopark ve sosyal alan problemi olan şehrimizde ise bazı sokaklarda bu dönüşüm uygulanırsa bölgenin şehircilik sorunları azaltılabilir.
Emlak fiyatları konusuna gelirsek, normal bir sokağı çıkmaz sokak haline getirdiğimizde muhtemelen o sokaktaki evlerin değeri artacaktır çünkü o sokaktaki evler artık daha yüksek güvenlik ve hayat kalitesi sunar hale gelmiştir.
Bu vesile ile şehir planlamacılarımızın, kentsel dönüşümcülerimizin, belediye meclislerimizin, emlakçılarımızın, müteahhitlerimizin ve özellikle küçük şehir belediyelerimizin kulağına kar suyunu kaçırmış olalım. İlgili akademyamızı da bu konu üzerine makale üretmeye davet edelim.