28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kamuda şatafata son!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

Cumhurbaşkanı Erdoğan,

“Ekonomide Kurtuluş Savaşı” dedi.

Artık her şey buna uygun olmalı.

Bir milim bile taviz verilmemeli.

Halkın güven duymasının yolu da bu.

Aksi halde başarıya ulaşmak zor.

İLK YAPILACAK

İlk yapılacak şey tasarruf.

Tasarruf olmadan yatırım olmaz.

Yatırım olmadan üretim gerçekleşmez.

Üretim olmazsa istihdam artmaz.

O nedenle tasarruf ekonomimizin olmazsa olmazı.

Tasarrufa devlet öncülük etmeli.

Lüzumsuz harcamaları kesmeli.

Vatandaş da devleti örnek almalı.

ARABA SALTANATI

Hemen atılması gereken adım belli.

Kamuda araç saltanatına son vermek.

Eskiden siyah plaka vardı.

Herkes bilirdi.

Şimdi kiralık araçlar görevde.

Hepsi de lüks modeller.

Beylerin popoları kıymetli.

Aşağısı kurtarmıyor.

Hangi araç resmi, hangisi özel bilinmiyor.

Çocukları okula götüren mi ararsın…

Hanımı alışverişe, güne bırakan mı…

Ailesini arabaya bindirip tatile gidenler bile var.

İpin ucu iyice kaçmış durumda.

Kamuya araç kiralama sektör haline geldi.

Komisyonlar ciddi boyutta.

Bu saltanata hemen son vermeli.

Bakan, bakan yardımcısı, genel müdür…

Gerisi işe servisle gidip gelmeli.

LÜKS MAKAMLAR

Kamuda çalışırken hep dikkatimi çekmişti

Üst düzeydeki bürokrat ne kadar zayıfsa, makam odası o kadar lükstür.

Açığını oradan kapatmaya çalışırlar.

Ne yazık ki son dönemlerde bu çok arttı.

Dinlenme, namaz odaları, duş, …

Şatafat liyakatsizle orantılı.

KORUMA ORDUSU

Bazı bakanların koruma ordusu var.

Güvenlikten çok gösteriş amaçlı.

Öncü, artçı, yancı…

Bundan 10 yıl önceydi.

Bir bakan etrafındaki polis kalabalığı eleştirilince,

“Bakan geçtiği belli olsun” demişti.

Sonrasında yolsuzluk nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı.

MERKEL, GÜL

Almanya Başbakanlı Merkel.

16 yıl görev yaptı.

Avrupa’nın en güçlü yöneticilerinden biriydi.

Önümüzdeki günlerde görevi bırakacak.

Almanya'da eski başbakanların ofis giderlerini devlet karşılıyor.

Ancak ofiste en fazla 5 kişinin çalışmasına izin veriliyor.

O, 9 personel istedi.

İki ofis yöneticisi, iki danışman, iki sekreter, bir ofis çalışanı ve iki şoför.

Meclis Komisyonu talebi onayladı.

Ama Almanlar tepki gösterdi.

“Savurganlık” dedi.

100 KİŞİ, 18 ARAÇ

Abdullah Gül.

Cumhurbaşkanlığı yaptı.

Emekli olunca yanına kaç kişi aldı dersiniz?

Yetkililerin verdiği bilgiye göre,

55 koruma memuru ve 45 hizmet personeli.

18 araç.

Öyle komisyon falan da onaylamadı.

“Ben yaptım oldu.”

Şu anda durum nedir bilemiyorum.

Çevresinden bir isme sordum.

“Merkel’i çok katlar” demekle yetindi.

KALDIRILMALI

Güvenlik sorunu olanlar elbette korunmalı.

Ama emeklilik saltanatına izin verilmemeli.

Konu mutlaka masaya yatırılmalı.

Ciddi bir istismar söz konusu.

Kamu görevlileri asli görevini yapmalı.

Kaynaklar da özenli kullanılmalı.

Bu duruma son verilmeli.

BELEDİYELER

Belediyelerde durum aynı.

Kim işe geliyor, kim gelmiyor bilinmiyor.

Belediyelerle ilişkisi bankamatik kartı ile sınırlı olan çok.

Ay başlarında paralar hesaplarına yatıyor.

Ama kendilerini gören yok.

Araçlara gelince;

Kira için on milyonlar ödeniyor.

Kimlerin bindiği ise meçhul.

Kamu kaynakları harcanırken yasa yönetmelik dinlenmiyor.

Belediyelerin etrafında betonlaşanlar var.

Hangi parti gelse fark etmiyor.

Bunlar ilk akla gelenler.

Yolsuzluk ve israfın haddi hesabı yok.

Ekonomide Kurtuluş Savaşı vereceksek elimizi çabuk tutmalıyız.

Atatürk gibi davranmalıyız.h

Halkı bu savaşa katmanın yolu da bu!