Yandex
20 Nisan 2025 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MEDYANIN HALLERİ... Türkiye’ye Elon Musk değil kamuculuk ve halkçılık lazım

Sabah yazarı Melih Altınok, 'Türkiye’ye bir Elon Musk lazım' diyor. Musk özelleştirilebilecek her şeyi özelleştirmekten yana. Türkiye de özelleştirmeci bir zihniyetle yönetiliyor. Türkiye'nin daha fazla özelleştirmeye değil Üretim Devrimine ihtiyacı var!

MEDYANIN HALLERİ... Türkiye’ye Elon Musk değil kamuculuk ve halkçılık lazım
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

Sabah yazarı Melih Altınok, “Türkiye’ye bir Elon Musk lazım” başlığıyla bir yazı yazdı. Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) başına ABD federal bütçesini 2 trilyon dolar azaltabileceğini söyleyen Musk’ın getirildiğini hatırlatan Altınok, “Keşke bizde de verimliliği artırmak için DOGE benzeri bir danışma kurulu oluşturulsa.” diyor.

Sayın Altınok, tepkileri de önceden hesaplamış. “’Devlet, şirket gibi yönetilir mi?’ diyenler elbette yine ortalığı ayağa kaldıracaktır. Desinler, ABD'de olduğu gibi, halkın ezici çoğunluğu böyle bir hamleyi alkışlar. Ayrıca devir iktisat devri.” ifadelerini kullanıyor.

Biz, ’Devlet, şirket gibi yönetilir mi?’ diyenlerden değiliz. Maalesef Türkiye bir şirket gibi zaten yönetiliyor. Hem de kötü bir şirket gibi. Buraya geçmeden önce, Musk’ı ve sayın Altınok’un önerdiği sistemi anlatalım:

ABD TEKELCİ SERMAYESİ BÖLÜNDÜ

ABD’nin dolar diktatörlüğü sona eriyor. 2030’da dünyada üçüncü ekonomiye gerileyen ABD’yi dengeleyen Çin, Rusya, Türkiye, İran gibi silahlı güçler oluştu. ABD ekonomisi, üç cephede (Ukrayna, Tayvan Boğazı, Doğu Akdeniz) boy ölçüşmeyi kaldıramıyor. Bu durum ABD’nin tekelci sermayesini de böldü.

“Küreselciler” yani ABD’nin dünyanın tek efendisi olma stratejisinde ısrar eden saldırgan kanat.

“Yurtseverler” ise, yeni oluşan dünya dengelerini hesaba katan gerçekçi kanat.

Trump, bunlardan ikincisini temsil ediyor. “First America” (Önce Amerika) sloganıyla, maceracılığın getirdiği büyük harcamalardan kurtulmayı ve ABD ekonomisini bu yolla ayağa kaldırmayı gündeme getiriyor. Bu amaçla etki ajanlığı faaliyeti yürüten USAID kaynaklarına el attı.

Musk da USAID’in bir suç örgütü olduğunu belirtiyordu. “Küreselcilerin” simgelerinden, renkli devrimlerin foncularından Soros’u sık sık suçluyor.

MUSK’TAN ÇAYIRHAN’A AYNI KAFA: HER ŞEYİ ÖZELLEŞTİRMELİYİZ

Trump ve Musk, küreselcilerle mücadele ediyor, doğru. Fakat bölünen bu tekelci sermaye, kaynakların nereye ve nasıl kullanılacağı üzerinde bir mücadele yürütüyor. Yoksa neoliberal ekonomi konusunda bir tartışma yok. Basit bir örnek: ABD’nin demir yolu hizmetlerini sağlayan Amtrak gibi kurumların özelleştirilmesine ilişkin Musk, “Bence özelleştirilebilecek her şeyi özelleştirmeliyiz.” dedi. Ayrıca Trump, Gazze Rivierası gibi projelerle İsrail’e kaynak ayırmaya devam ediyor.

İşte geliyoruz işin bam teline. Maalesef hükûmetimiz içinde de bu düşünce yapısı mevcut. Dahası Türkiye özelleştirmeci bir zihniyetle yönetiliyor. Çok fazla örnek verebiliriz ama yakın dönemi hatırlatalım. Bölge halkı tarafından “Altın yumurtlayan tavuk” olarak nitelendirilen ve 4-5 milyar dolar değerindeki Çayırhan Termik Santrali, sadece 550 milyon dolara satıldı. Hem de dört yılda parasını çıkarırken, alan şirket yedi yılda borcunu ödeyebilecek! Tabiî kamu bankalarının desteğiyle…

Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Adnan Türkkan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a satıştan önce konuyu sormuştu. Bayraktar da stratejik duruşlarını açıklamıştı: “2002 yılından beri aslında uyguladığımız bir enerji politikası var. AK Parti olarak biz dedik ki enerjide biz devletin oyuncu olduğu bir modeli terk ediyoruz. Artık bunlar özel sektör eliyle yapılacak hizmetlerdir diye bir şey model ortaya koyduk ve bunu da başarıyla uyguladık.”

Alın size bir Elon Musk.

Sayın bakanın başarılı çalışmalarını takdir ediyoruz ama özelleştirmeci siyasetleri de eleştiriyoruz.

KAYNAKLAR SÜLÜKLERE DEĞİL HALKIMIZIN CEBİNE GİTSİN

Bir başka konu, Türkiye bir şirket gibi yönetiliyor. Ama kötü bir şirket.

Üretici kambur ilan edildi. Çiftçi ekemiyor, sanayici çarkını çeviremiyor, işçi sınıfı her gün yeni bir hukuksuzluğa uyanıyor. Enflasyon almış başını gitmiş. Kaynaklar faize akıyor. Kiralar bel büküyor. Dört sülük yapışmış, halkımızın kanını emiyor: Sıcak para komisyoncuları. Dolar ve borsa vurguncuları. Büyük faizciler. Tarikat rantçıları. Bugün cepleri dolanlar bunlar. Vergi yükü halkın sırtına binmiş durumda. Dolaylı vergiler yüzde 80 oranında. Doğrudan vergiler yüzde 20. Türkiye’nin yurtdışında 550 milyar doları var. Bankalar fahiş kâr üzerine kâr elde ediyor. Fahiş fiyatlara karşı çaresizler. Cumhurbaşkanı Erdoğan bile “boykot”tan başka bir söz söyleyemiyor.

Türkiye’nin neresine gitsek aynı saptama: Böyle gitmez!

Çiftçiyle, işçiyle, esnaf ve zanaatkârla, memurla, sanayici ve tüccarla, kiminle konuşsak aynı feryat: Böyle gitmez!

Aslında sayın Altınok da böyle gitmeyeceğini görüyor. Ama onun önerisi daha azgın özelleştirme sistemi.

Daha çok emekçiyi ezme, daha çok dört sülüğün cebini doldurma sistemi.

Türkiye’de USIAD gibi kaynak yaratacağınız kurumlar yok. İş geldi bölüşüm değerlerine dokunmaya. Bunu da Musk’larla değil Üretim Devrimi ile yapabilirsiniz.

Üretim Devrimi, ABD Merkezli küresel sisteme ve işbirlikçi Dört Sülüğe karşı bütün üretici sınıfların devrimidir. İşçi, çiftçi, memur, esnaf, her boydan sanayici ve tüccar, bu devrimin güçlerini oluşturuyor. Bu devrimde Musk’lar yok. Bu devrim Musk’lara karşı. Bu devrimde vurguncular, talancılar, sülükler, tekeller yok. Kamuculuk var, halkçılık var, paylaşma var, erdemler var.

Sayın Altıok, yerini doğru seçmeli. Biz Sayın Altınok’un vicdanlı olduğunu biliyoruz. Çağrımız, tüm öncülere:

Gelin Üreticilerin Millî Hükûmetini kuralım.

Elon Musk