Yandex
13 Haziran 2025 Cuma
İstanbul 25°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mehmet Şimşek yine 2026'yı işaret etti

Yaşanan ekonomik sıkıntıları görmezden gelen Hazine ve Maliye Ba­kanı Mehmet Şim­şek, 'zorlu dönemin' geride kaldığını öne sürdü, yine 2026 yılını işaret etti.

Mehmet Şimşek yine 2026'yı işaret etti

Hazine ve Maliye Ba­kanı Mehmet Şim­şek, Dünya Gazetesi'nden Ece Ceyhun'a konuştu. Emekliden, asgari ücretliye kadar milyonlarca vatandaşın yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen "zorlu dönemin" geride kaldığını öne süren Şimşek, yine 2026 yılını işaret etti.

'2026 REFAHIN HİSSEDİLECEĞİ BİR YIL OLACAK'

Şimşek, “Artık, kısa vadeli dalgalanmaların ötesine geçen, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyümenin temellerini inşa ediyoruz. Ayrıca küresel yapısal sorunlara karşı da önemli avantajlarımız var. Bu nedenle, önümüzdeki döneme dair iyimser olmak için güçlü gerekçelere sahibiz. İçinde bulunduğumuz süreci sadece riskleri yönetmek için değil, ekonomimizi daha rekabetçi kılacak yapısal dönüşümleri hayata geçirmek için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. 2026 yılı refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi.

2026 yılına ilişkin beklentilerini anlatırken 6 ana başlıkta rahatlamanın hissedileceğini aktaran Şimşek, bu başlıkları şöyle sıraladı:

◾ Vatandaşlarımızın alım gücü artacak,

◾ Finansmana erişim kolaylaşacak,

◾ Reel sektör üzerindeki belirsizlikler azalacak,

◾ Piyasalarda öngörülebilirlik güçlenecek,

◾ İstihdam ve gelir artışı ivme kazanacak,

◾ Uyguladığımız reformlar somut sonuçlar vermeye başlayacak.

Şimşek'in açıklamalarından diğer öne çıkan başlıklar şöyle:

“Biz zorlu bir kü­resel atmosferde, son iki yıldır güçlü bir program uyguluyo­ruz. Üstelik bu program, ya­şanan tüm iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığını da kanıt­ladı. Bugün artık en zorlu dö­nemi geride bıraktık. Finans­mana erişimin kalıcı çözümü dezenflasyonun başarılma­sından geçiyor. Fiyat istikra­rı yolunda önemli bir mesafe kat ettik. Çünkü biliyoruz ki, kalıcı fiyat istikarı sağlanma­dan, sanayicimizin arzuladı­ğı nitelikli, sürdürülebilir ve rekabetçi üretimi gerçekleş­tirmemiz mümkün değildir. Uyguladığımız program; ya­tırıma, üretime, istihdama ve ihracata yönelen tüm kesim­lere güçlü destekler sunuyor. Kim üretiyor, kim yatırım ya­pıyor, kim istihdam sağlıyorsa biz onun yanındayız. Çünkü biz Türkiye’nin potansiyeline yürekten inanıyoruz”

ŞİMŞEK, ENFLASYON TAHMİNİNİ AÇIKLADI

"Uyguladığımız prog­ramın en temel önceliği kalıcı fiyat istikrarını sağlamaktır. Çünkü fiyat istikrarı, sağlık­lı bir ekonominin ön koşulu­dur. Dezenf­lasyon süreci, öngördüğü­müz gibi, bir yıldır kesintisiz şekilde devam ediyor. Mayıs ayında yıllık enflasyon, bek­lentilerin altında gerileyerek %35,4 ile Kasım 2021’den bu yana en düşük seviyesine in­di. Bu performans, enflasyon­da son 1 yılda toplam 40 puan­lık bir düşüş anlamına geliyor. Mal enflasyonu %28,7 ile son 3,5 yılın en düşük düzeyine gerilerken, hizmet enflasyo­nu da %51,2 ile son 35 ayın en düşük noktasına ulaştı. Özel­likle hizmet sektöründeki bu iyileşme, fiyat ataletinin kı­rılması açısından son derece önemli bir gelişme.”

"Yıl so­nunda enflasyonun Merkez Bankası’nın tahmin aralığın­da kalmasını öngörüyoruz. Enflasyondaki düşüşle birlik­te reel sektör, uygun maliyet­le uzun vadeli finansmana da­ha kolay erişebilecek. Bu ge­lişme; yatırımları, üretimi ve istihdamı destekleyerek eko­nomideki dinamizmi güçlen­direcek. Vatandaşlarımız için düşük enflasyon ortamı; alım gücünün artması, tasarrufla­rın değerini koruması ve başta konut olmak üzere temel ihti­yaçlara erişimin kolaylaşması anlamına geliyor. Enflasyon­la mücadelede elde ettiğimiz somut ilerleme, aynı zaman­da ülkemize duyulan güveni de artırıyor. Artan öngörüle­bilirlik ve sağlanan finansal istikrar sayesinde Türkiye, doğrudan yabancı yatırımlar açısından çok daha cazip ve güvenilir bir yatırım merkezi haline gelecek."

'FİNANSMANA ERİŞİMDE SIKILIK VAR'

“Finansmana erişimde geçici bir sıkılık var. Ancak esnafımız, üreticimiz ve ihracatçımız, TL kredi büyüme sınırının dışındadır. Ayrıca çiftçimizin ve esnafımızın kullandığı kredinin finansman maliyetinin önemli bir kısmını devlet olarak biz karşılıyoruz. Bu kaynaklar tüm KOBİ’lerimizin yatırım ve işletme harcamaları için hazır. Ekonomik konjonktür ve sektörlerin ihtiyaçlarına göre yeni destek paketlerini de hızla devreye alacağız."

'NÜFUS YAŞLANMAYA BAŞLADI'

“Dünyada yaşlı nüfus hızla artıyor. 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 5’ten yüzde 10’a çıkması 70 yıldan uzun sürdü. Bu oranın yüzde 15’e çıkması sadece 25 yıl alacak gibi. Türkiye’de de nüfus yaşlanmaya başladı. Ancak, önümüzde en az 15-20 yıllık bir fırsat penceresi olduğunu düşünüyoruz. Kadınların işgücüne katılım oranı düşük, bunu artırarak demografik dönüşümün getirdiği riskleri çok daha iyi yöneteceğiz”

Mehmet Şimşek